Yetkili ağızlarına sorsanız iktidar olacaklarmış. Ama muhalefetteyken bile partinin içi kaynıyor. Yamalı bohça gibi bir yerlerden patlak veriyor.
Muharrem İnce zaten bir hareket başlattı. Yakında partiye dönüşecek.
Mustafa Sarıgül ondan daha hızlı davrandı partiyi kurdu bile. Cuma günü de üç milletvekili istifasını verdi.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Parti tabanında zaten rahatsızlık olduğunu biliyoruz.
CHP'de işler istenildiği gibi gitmiyor anlaşılan.
Özgür Özel'in istifaların ardından yaptığı açıklamanın içeriğine ve tonuna da bakarsanız yüksek bir endişe havasını sezersiniz.
Böylece Kemal Kılıçdaroğlu'nun son günlerde neden bu kadar saldırgan hale geldiğini de anlarsınız.
Etkili bir muhalefet yapamadığı uzun yıllar boyunca söylenen Kılıçdaroğlu şimdi etrafa hakaret yağdırıyor. Etkili muhalefetten de anladığı bu olsa gerek.
Şimdiye kadar partiden ayrılmaların birçoğu kişisel gerekçelerle açıklanıyordu. Sarıgül ve İnce tasfiye edildiklerinden parti kurma yoluna gittiler denebilirdi. Ama son istifa eden üç isim için bunun söylenme ihtimali yok. Partide liderlik arayışında olduğunu görmediğimiz üç vekil son derece anlamlı bir eleştiri süreci yürüterek istifa ettiler.
Kendi iddialarını genelde ilkeler düzeyinde tuttular. Kabaca partinin CHP değerlerinden uzaklaştığını dile getirdiler. Bu eleştirilerini çeşitli yöntemlerle önce parti içinde dile getirdiler. Yazılı belgelerle kayda geçirdiler. Son olarak da kendi beklentilerinin parti tarafından karşılanmadığını söyleyerek istifa ettiler. CHP'nin bu vekillere "durun, gitmeyin" deme şansı hiç kalmadı.
İdeolojik kopma Geriye suçlamak için tek bir alternatif kalıyor. Hemen zaten devreye girdi. Üç vekilin "Saray'ın adamları" olduğu iddia edildi.
Ama bu sefer CHP tabanını inandırmak pek kolay olmayacak gibi. İddiayı devreye sokan Özgür Özel bile inanmakta güçlük çektiğinden olsa gerek açıklamayı yaparken kıvranıyordu.
Halbuki durum çok açık. CHP kimliği eriyor.
Atatürkçüler CHP'den dışlanıyor. O kadar çok kimseyi dışladılar ki, artık dışarıda bir kalabalık oluşmaya başladı. Bunlar henüz topluca hareket edebilecek hale gelmediler.
Ama Atatürkçülük kimliğini öne çıkarmanın gerektiğini fark etmiş durumdalar. Hangisi olur bilinmez ama bu kimliği öne çıkaran bir hareket eğer güçlü bir de rüzgar yakalayabilecek olursa CHP'yi tam ortasından böler.
İttifak siyasetinin küçük partilere sunduğu avantajlar nedeniyle zaten birçok parti çıkmaya başladı.
Bunların çoğunun siyasi ve ideolojik tabanı olduğunu söyleyemeyiz.
Genelde isim odaklı gidiyorlar ve birer kariyer partisi oldukları hissini veriyorlar.
Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik CHP formatında siyaset yapacak bir parti çıkarsa bunun bir tabanı var. Belki de CHPli yetkililer bu kez bu yüzden çok daha endişeli bir hale büründüler.
İhanetle suçlayamadıkları dahası kendilerini Atatürk çizgisine ihanetle suçlayan bir ekip doğabilir.