Millet İttifakı'nın birçok bileşeni "parlamenter sisteme geri dönüş" lafı ediyor. İçerik olarak ne kastettikleri çok belli değil. Eğer sorarsanız "denge-denetlemenin geri dönüşü" gibi beylik cevaplar alırsınız.
Bu sözler de çoğunlukla ezberden ibaret. Dengedenetleme mekanizmasını sistemle nasıl ilişkilendirdiklerini bile aktarma gayreti yok. Sanki Cumhurbaşkanlığı sistemi, doğası gereği dengesiz bir sistemmiş de parlamenter sistem çok dengeli bir sistemmiş gibi anlamsız bir varsayıma dayalı olarak düşündüklerinden iddianın gerçekliğini bile sorgulamıyorlar. Önce bir korkuluk yaratılıyor. Cumhurbaşkanlığı sistemi suçlanıyor. Sonra da onun alternatifi olarak parlamenter sistem öneriliyor. Tam eskiye dönüş gibi görünmesin diye de "güçlendirilmiş" ibaresi ekleniyor.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Nedir bu 'güçlendirilmiş parlamenter sistem'?
Güçlendirilmiş ibaresi, eski parlamenter sistemin zayıflığını kabul etmek anlamına geliyor da güçlünün ne olduğunu söyleyen yok. Ortada tartışmaya değer ciddi bir açıklama olsa tartışalım, ama bu haliyle ciddiye almanın imkânı yok.
Gördüğüm kadarıyla muhalefet zaten bunu kendisi de ciddiye almıyor. Eğer alıyor olsaydı içeriğe dair kamuoyunu bilgilendirmeleri gerekirdi. Şamataya boğulduğu için de bunun başka bir amaca matuf olduğunu düşünmekten başka bir seçenek kalmıyor.
Millet İttifakı, ortak bir pozitif gündem etrafında doğmuş değil. Tek amacı Erdoğan'a karşı birleşmek olduğundan siyasi gündem tartışması bile yapılmadı. Bu içerik boşluğunu doldurmak adına da ortaya "güçlendirilmiş parlamenter sistem" fikri atılıyor. Birleşmenin hedefi olarak sunuluyor. Bir çeşit meşrulaştırıcı... HDP ile yapılan ittifakın temize çekilmesi için de kullanılıyor. Bu partilerin hepsi demokratikleşme peşindeymiş de demokratikleşmenin yolu da parlamenter sistemden geçiyor havasındalar. Halbuki bu tartışmaları defalarca yaptık. Tekrar oraya dönecek değilim. Zaten bana sorarsanız muhalefetin de konuya dair açıklamalarının zerre kadar gerçeklik payı yok.
Boş bir söylem
Çatı aday mı dersiniz, düşük profilli aday mı dersiniz her ne derseniz deyin, o tür bir aday belirlemek için yapılan bir altyapı çalışması. Bu mantığa göre de 2023'te seçim olacakmış. Sonra da Anayasa reformuna gidecekmişiz. Halktan aldıkları destekle parlamenter sisteme dönüşü sağlayacaklarmış. Buna zerre kadar inanan varsa siyaseti hemen bıraksın derim. 30 milyonun üzerinde oy almış bir Cumhurbaşkanı seçildikten sonra "Haydi parlamenter sisteme dönüyoruz, ben de görevi bırakıyorum" diyecekmiş. Bu işin böyle olmadığını hepimiz biliyoruz. Muhalefet dahi biliyor. Ama laf ola beri gele işte.