Olmaz denilen işler olmaya devam ediyor. Amerikan ordusu resmen muhtıra verdi. Joe Biden ismini de zikrederek yayınlanan açıklamada 20 Ocak tarihinde görev değişimini gözetip kollayacaklarını, bunun anayasal görevleri olduğunu söylediler.
Artık Amerikan ordusu siyasetin parçası haline geldi diyebiliriz. Belki doğrudan müdahil oldu demek doğru olmaz, müdahil olanların kullanışlı bir aparatı haline dönüştü diyebiliriz.
Amerika'da ordunun siyasetle olan ilişkisine dair bu zamana kadar bildiğiniz birçok şeyi unutabilirsiniz. Bu süreç bir kere başladı mı arkası kesilmez. Biz çok iyi biliyoruz. Her kritik olayda medya artık dönüp Genelkurmay Başkanlığı'nın ışıkları yanıyor mu diye bakar.
Bu zamana kadar Amerikan ordusunun siyaset üzerindeki etkisi hep çok sınırlı olmuştur. Ordu Amerika'da sivil toplumdan neredeyse bütünüyle dışlanmıştı. Liberal değerlerin ağırlıkta olduğu bu toplumda militarizm karşıtlığı çok yüksekti. Sermaye Amerika'da orduyu ilk günlerden itibaren denetim altında tutmuştur. İç Savaş'tan sonra da bütünüyle kontrol altına almıştır. Belki biraz abartılı bulabilirsiniz ama ben hep Amerikan ordusunu sermayenin kontrolündeki bir ordu olarak görürüm. Soğuk Savaş'ta da sonrasında da hep Amerikan sermayesinin çıkarlarına hizmet etmiştir.
***
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Ayarlar bozuluyor
Bu bakımdan çok yeni bir durum yok. Ama bu zamana kadar bu ilişki ince yöntemlerle yürütülürdü. İçeride de devreye sokulduğuna İç Savaş'tan bu zamana örnek bulmak zordur. Bu sefer paldır küldür ortaya çıktı. Muhtıra vermek hiç de öncelikli bir yol değil. Öylesine bir endişe ve kaygı var ki, Amerikan toplumunda yüzyıllardır inşa edilmiş gelenekleri bile bir çırpıda çiğnemekten çekinmediler.
Ben şahsen bu endişelerin abartılı olduğunu düşünüyorum. Trump hangi devlet mekanizmasını elinde tutuyor ki görevi bırakmasın? Sokaklara çıkan insanlar nasıl olacak da devlet makinesini ele geçirecek? Dünyanın diğer ülkelerinde Amerika'nın yaşattığı sıkıntıların yüzde biri ortada yokken Amerikan müesses nizamı apar topar harekete geçiyor. Öylesine bir hava estiriliyor ki, ortada bir kriz yoksa bile kriz çıkartacak cinsten. Aklı başında akademisyenler bile neredeyse "ordu göreve" pankartı açacak.
Amerika için yaklaşık beş yıldır söylemeye çalışıyorum. Amerikalıların kendilerine yaptıklarını bütün dünya bir araya gelse zor yapardı. Sadece Amerikan siyaset sistemine değil sahip oldukları tüm liberal ideolojinin köküne kibrit suyu döküyorlar. Dediğim gibi Amerikan ordusu hep liberalizmin emrinde olmuştu. Ama bunu bu kadar göstere göstere kullanmaktan hep çekinirlerdi. Meğerse tehdit algısı zayıf olduğundanmış. Şimdi öylesine gözleri dönmüş ki, uzun vadeli sonuçlarına baktıkları yok. Hoş geldin militer liberalizm diyebilirsiniz.