Kel bana kel demiş ben kele ne diyeyim? Ne kadar da anlamlı bir söz. FETÖ'cülerin kaset kumpası sayesinde CHP'nin başına getirilen ve on kadar seçim kaybetmesine rağmen yapıştığı koltuktan kongrelerdeki ayak oyunlarıyla ayrılmayan bir Genel Başkan kalkmış bu ülkede en çok seçim kazanmış bir Cumhurbaşkanı'nın meşruiyetini sorgulamaya çalışıyor. İnsanın aklını peynir ekmekle yemiş olması lazım. Yoksa başka bir izahı yok.
Bu zamana kadar devlete ve hükümete karşı her türlü hakareti kullanan Kılıçdaroğlu uzun süredir bir meşruiyet sorunu çıkarmaya çalışıyor. Ülkenin seçimle defalarca iktidara gelmiş Cumhurbaşkanı'na diktatör, otoriter, tiran gibi yakıştırmaları kullanıyor. Şimdi de "sözde Cumhurbaşkanı" ifadesini kullanmış. Yani yüzde 52 oy alarak seçilmiş bir Cumhurbaşkanı meşru değilmiş. Sözde Cumhurbaşkanı'ymış.
Size bu yetkiyi kim veriyor? Bu milletin iradesiyle seçilmiş birini ve ülkenin en yüksek makamını gayri meşru ilan etme hakkını nereden buluyorsunuz? Bunu yaparken neden hiç kendinize bakmazsınız? "Beni bu koltuğa kim getirdi" diye düşünmez misiniz? Kar maskeli adamlardan yetki ve güç alanlar mı meşrudur? Özde Genel Başkan olmak için seçim mi kaybetmek gerekir?
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Daha tonlarca soru sorulabilir. Ama bunca olup bitene rağmen zerre kadar utanma duygusuna sahip olmayanlar için bu sorulara verilecek cevabın hiçbir önemi yoktur. Dahası da kendisini milletin iradesine hakaret edebilme konumunda görenlere ne diyebilirsiniz ki?
Ama hepimizin bilmesi gereken belli başlı noktalar var. Bu ülkede öyle ya da böyle demokratik seçimleri yapabiliyoruz. Millet iradesini sandığa yansıtabiliyoruz. Hele Amerika gibi demokrasinin beşiği olduğu iddiasındakilerin yaşadıklarını görünce ülkemizdeki demokratik seçimlere ve siyasi kurumlara çok daha fazla hassasiyet göstermek zorundayız. Siyaseti istediğiniz kadar kutuplaştırabilirsiniz. Ama her türlü meşruiyeti sorgulayacak kadar kendinizi kaybedemezsiniz.
Siz ne derseniz deyin, Recep Tayyip Erdoğan bu ülkenin sözde değil özde Cumhurbaşkanı'dır.
Meşruiyeti Biden'ı selamlamaktan çıkarmaya çalışırsanız bu ülkede seçim kazanamazsınız. Meşruiyet de üretemezsiniz. Saygı da göremezsiniz. Hele de Biden iktidara gelecek ve yeni bir rüzgâr estirecek diye düşünerek burada ülkenin Cumhurbaşkanı'nı bu tür ifadelerle itham etmeye kalkacak olursanız biz de sizleri her türlü gayri meşru işlere bulaşacak olarak görebiliriz. Son dönemde CHP'nin sürekli bu tür meşruiyet tartışmaları başlatmasının başka anlamını göremiyorum.