Bazen bunca olup biten sadece benim zihin dünyamda mı gerçekleşiyor acaba diye sormadan edemiyorum. Her şey o kadar fantastik ki gerçek olma ihtimali insanı ürkütüyor. Veya en azından toplumsal tepkilerin daha yoğun olmasını bekliyorsunuz. Onu da göremeyince insan kendinden şüpheye düşüyor.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Ümit Özdağ'ın İbrahim Kaboğlu'nun beyanatlarına dayandırarak söyledikleri yenilir yutulur cinsten değil. CHP, İP, SP ve HDP bir araya gelip HDP çizgisine hoş gelecek bir anayasa taslağı hazırlamış. Biz iki haftadır acaba bu haber doğru mu diye tartışıyoruz. İP sözcüleri ekranlarda uzun uzun beyanat veriyor ve nedense sürekli çeşitli tarih aralıklarını gündeme getirerek sürekli kafa karıştırıyor. Halbuki kafa karışıklığına hiç lüzum yok. Ben kendi gözlerimle gördüm. Kendi kulaklarımla dinledim. Kaboğlu bu anayasa çalışmasında HDP'nin de var olduğunu söyledi. Ama dedim ya! Suyu öyle bulandırdılar ki, acaba ben yanlış bir şey mi izledim diye sormadan edemiyor insan. Sonra dün Kaboğlu'nun başka bir beyanatı ortaya çıktı. Orada da açıkça söylüyor Kaboğlu HDP'nin bu çalışmaya dahil olduğunu. Ama İP sözcülerine bakarsanız Kaboğlu yalan söylüyormuş. Kendileri CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nu uyarmışlar. O da "böyle bir çalışma yok" diye cevap vermiş. Yerseniz. Ama nedense aynı CHP Kaboğlu hakkında disiplin soruşturması falan yapmamış. Kimse "sen neden yalan söylüyorsun" dememiş.
İsteyen istediğine inanmakta serbesttir. Ama mızrak çuvala sığmıyor artık. Lütfen daha fazla zorlamayın. Aklımızla alay etmeyin. Olup biteni tevil etmenin imkanı yok. Suyu bulandırarak ancak zaman kazanabilirsiniz. Bence bu işleri bırakın artık ve HDP'nin İP ile olan ittifakını tanıyın. En azından dürüst olun.
Benzer bir başlık daha var gündemde. CHP'nin dış politikadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz Batılı dostlarıyla yapılan bir toplantıda yine Türkiye'yi şikayet etmiş. Biden'dan muhalefete destek vermesini istemiş. S-400'ler konusunu da açmış.
Çeviköz'ün bu işleri yapabileceğinden artık kimsenin şüphesi kalmadı. O yüzden bu konuda kafalar daha rahat. Ama asıl tuhaf olanı CHP'nin içinden de buna itiraz gelmemesi. Yalanlama ihtiyacı bile duymuyorlar. Sanırım buna da artık alışıyoruz. Biden seçilir seçilmez Biden'ı tebrik etmek ve ona Türkiye'yi şikayet etmek için sıraya girenler yine CHP'nin Genel Başkanı ve İstanbul Belediye Başkanı değil miydi?
Artık sanırım bunları verili şart olarak görmemiz lazım. Maalesef ülkenin muhalefeti ülke çıkarlarını zerre kadar önemsemiyor. Elde edecekleri siyasi bir başarı falan da yok. Ama tarihe bu haliyle geçmek isteyenlere de edecek fazla söz yok.
Umulur ki, muhalefetin içinden birileri bu Türkiye karşıtlığına bir itiraz etsin.