Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BASRİ YALÇIN

Söz bitince...

Sözün bittiği yer işte burası. 33 şehidimiz var. Allah rahmet eylesin. Ülkemizin başı sağ olsun. Ama konuşmak zorundayız. Çözüm üretmeliyiz.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kritik günlerinden geçiyoruz. Tarihimiz boyunca çok mücadele verdik. Ama bu sefer karşımızda bir terör örgütü ya da üçüncü dünya ülkesi yok. Dünya tarihinin iki süpergücünden ikincisi kuklasını kullanıyor.
Türkiye'nin sınırında bir dizayn çabası var. Mesele bir göçmen meselesi veya teröristlerin Türkiye'ye girme ihtimalinin çok ötesinde. Hem sinirimiz hem irademiz test ediliyor. İdlib sadece İdlib'den ibaret değil. Her yeni gün bu gerçeklik daha açık şekilde kendini hissettiriyor.
Hibrit savaş modeliyle hareket eden Rusya sağlam bir cevap bulmadığı müddetçe devam edecektir. Bugün İdlib, yarın Afrin, sonra hepsi. Türkiye durumun vahametinin farkında. Bu kadar direnmesinin sebebi de bu. Rusya gibi bir ülkeyi karşımıza almayı çok arzu ettiğimiz için olmuyor bu işler. Aksine elimizden geleni yaptık. Diplomatik olarak tüm çabayı gösterdik. Ancak Amerikalıların düştüğü hataya Ruslar da düşüyor. Zor kullanarak ve Türkiye'nin ulusal güvenlik önceliklerini göz ardı ederek sonuç almayı düşünenler yanılır. Bazı şartlar vardır. Geri adım atılmaz. Geri adım atarsanız tekrar üstünüze gelirler.
Eğer Rusya Türkiye ile İdlib için savaşmayı göze almışsa bugün durdurulmazsa yarın öbür gün hiç durmaz. Maliyet daha da artar.
Biliyoruz. Batılı müttefiklerimizden askeri destek almak kolay değil. Kimsenin kimseye güvendiği yok. Ama Batılı müttefiklerimize şunu da göstermek lazım. Bu işin maliyeti sadece bize değil artık size de yazacak. Hem mülteciler kapınıza dayanak. Hem de Batı güvenlik sistemi çökecek. Bugün Türkiye'nin yalnız bırakılması yarın diğer NATO ülkelerinin de yalnız kalması anlamına gelecektir.
Biz Suriye'de bugüne kadar başardıklarımızı hep kendi başımıza yaptık. Sınırımızı da temizledik. Terörle de mücadele ettik. İdlib'de de gerekeni yapar, bedelini öder, ülkemizi savunuruz.
Hamaset olsun diye demiyorum. Gerçekten öylesi bir dönemden geçiyoruz. Bizim canımız yanarsa Rusya başta olmak üzere herkesin canı yanar. Kapımızın önünde yürütülen bir yıpratma savaşında biz de yıpranabiliriz ama onlar da yıpranır. Belki de bu yüzden tonu daha da artıracağız.
Diplomatik çözüm arayışımız kararsızlığımızdan değil maliyeti düşürme gayretinden. Şayet bu yanlış anlaşılıyorsa daha doğrudan ve açıkça anlatmasını da biliriz. Diplomatik tüm yöntemleri denedik. Kimsenin edecek lafı kalmadı. İşte bu yüzden sözün bittiği yerdeyiz. Masaya döndüğümüzde daha ikna edici bir konumda olacağız.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA