İyi Parti milletvekili. Tek özelliği arsızca herkese saldırması ve hakaret yağdırması. O kadar terbiyesiz ki millet "aman bize bulaşmasın" diye üzerine gitmiyor. Son zamanlarda öylesine azıttı ki, sonunda Allah gördü hesabını. Bu ülkenin Müslüman insanlarına durduk yere sataşmayı adet haline getirmişti. Daha önceki herzelerini bir kenara bırakın. Son birkaç hafta içinde yaptıklarına bir bakın.
Meclis'in dinleyici bölümünde bulunan sarıklı bir vatandaşın resmini görmüş.
Bu "sarıklı-cübbelinin kapalı oturumda ne işi var" diye twit atıyor. Halbuki oturum kapalı falan değilmiş.
Sarıklı-cübbeli diye hakaret etmeye çalıştığı adam da Şehit Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk'ün babasıymış.
Hiçbir vatandaşa sarıklı ve cübbeli diye hakaret etmesi zaten kabul edilemez. Ama kendini milliyetçi gibi sunan bu adam şehit babasına hakaret ettiği için özür bile dilemedi.
Şeytanın atına binmiş bir kere. Daha da ileri gitmekte hiç sorun görmüyor. Başörtülü bir kadının sosyal medyada paylaştığı görüntüleri de diline doladı. AK Parti'ye vurmak için hiçbir fırsatı kaçırmaması lazım.
Bütün başörtülüler AK Partiliymiş.
Hepsi milletin vergileriyle israf içinde yaşarmış. AK Partililer Protestan olmuş. Yahudileşmiş. Düşünsenize.
Tek bir görüntü üzerinden Müslümanlara da Protestanlara da Yahudilere de hakaret etmeyi becerebilen ender bir sefalet.
Sonra olan oldu. Allah bu adamı kendi iddiasından vurdu. Kızının sosyal medyada paylaştığı Noel kutlaması görüntüleri ortaya bomba gibi düştü. Meğerse AK Parti tabanına "Protestanlaştınız" diyen adamın ailesi yılbaşı bile değil Noel kutlarmış. Meğerse bu kutlamalar lüks içinde yapılırmış.
Meğerse bu kutlamalara transseksüel dansözler çağrılırmış.
Kimin vergileriyle? Bilemiyoruz.
Kimin neyi kutladığı ve nasıl kutladığı umrumda bile değil. İster noel kutlasın ister yılbaşı. İster trans dansöz çağırsın ister kadın.
Karışamayız. İster kızı yapsın ister kendi. Herkesin kendi bileceği iş. İster Protestan ahlakını benimsesin ister Yahudi. Bizi hiç ilgilendirmez.
Kendisi bu şekilde insanları zan altında bırakmasa kimsenin de onun tercihlerine edebilecek tek bir sözü olmazdı. Ama şimdi sormak hepimizin hakkı.
İnsanları Protestanlaşmakla suçlarken kendi ailenize baktınız mı? İnsanları şatafatla suçlarken kendi şatafatınızı görmediniz mi? Her lüksü haksız kazanca bağlarken kendi lüksünüzün da sorgulanabileceğini düşünmediniz mi?
Sanmam. Öylesine hesapsız öylesine terbiyesiz ki dönüp kendine bakacak tek bir anı bile olmamıştır.
Bence bu hikâyeden çok önemli bir ders çıkar. Allah kimseyi şaşırtmasın ve azgınlıkla imtihan etmesin.
Zira "Allah kimi şaşırtırsa, artık onun için yol gösteren yoktur. Ve onları azgınlıkları içinde şaşkın olarak bırakır." Bilmem ders alır mısınız?
Şehidimizin babası için skandal ifadeler kullanan İyi Partili vekilin villasında çılgın Noel partisi