Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti dönüşü uçakta medya mensuplarının sorularını yanıtladı. Barış Pınarı Harekâtı kapsamında sahadaki gelişmeleri koordine etmek için ABD ile Rusya ile görüşüldüğünü kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
"Dün (önceki) akşam Sayın Trump ile görüştüm. Onun öncesinde Macron ile görüştüm. Bu (dün) akşam da Sayın Putin ile.
ABD'nin 'Ateşkes ilan edin, biz de müzakere için ara buluculuk yapalım' teklifine karşı 'Biz terör örgütü ile masaya oturmayız' diye cevap verdim. 'ABD gibi bir ülkenin bir terör örgütü ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti gibi bir müttefikinizin arasına girmesini doğrusu ben savaş hukuku bakımından da siyaset bilimi bakımından da asla doğru bulmuyorum' dedim. Bunu da Sayın Trump'a söyledim." Başkan Erdoğan, "Arabulucuk teklifi Trump'tan mı geldi?' sorusu üzerine de şunları kaydetti:
Evet. Şimdi de Trump'a bir teklifimiz oldu. Biz dedik ki bir heyet gönderin. Çünkü 'Ateşkes ilan edin' diyorlar. Bizler asla ateşkes ilan edemeyiz. 'Sizin teklifiniz vardı 20 mil, öbür tarafında Irak sınırına kadar. Biz şu anda bu 20 mil teklifinizi, Irak sınırından da 444 kilometre batıya olan bu bölgeyi tamamıyla boşaltmanın gayreti içerisindeyiz. Kimden? Terör örgütünden. Bunu boşaltana kadar bizim ateşkes ilan etmemiz mümkün değil.
Çünkü biz burayı güvenli bölge olarak ilan ediyoruz. Burayı güvenli bölge haline getirdiğimiz zaman ülkemizdeki bunca o toprakların sahiplerinden arzu edenlere kendi topraklarına gidebilme imkanını da sağlamış olacağız. Ve onların lojistik desteğini, korumasını da biz temin edeceğiz. 'Bu da sizinle daha önce yaptığımız görüşmedir' dedim. Çünkü bunların hepsi bizim bilgisayar kayıtlarımızda da var. Sayın Trump benim bu teklifim üzerine, önce Mike Pence ve Ulusal Güvenlik Danışmanı O'Brien'ı Türkiye'ye gönderiyordu. Fakat daha sonra galiba Pence'i gönderme kararını aldılar. Ve büyük ihtimalle yarın (bugün) bu heyet Ankara'da olacak ve görüşmeleri gerçekleştirilecekler.
PYD/YPG hızla mevzi kaybediyor. 'Harekatı durdurun' diye bize baskı yapıyorlar. Yaptırımlar açıklıyorlar. Bizim hedefimiz belli. Bizim herhangi bir yaptırım konusunda endişemiz yok.
Biliyorsunuz bu yaptırımların içerisinde şahsım da dahil olmak üzere üç tane bakan arkadaşım ve bize vize koymak suretiyle bizi Amerika'ya sokmama gibi şeyler var. Ticari bazı yaptırımlar var. Yani bunlar herhalde insan tanımıyorlar. Böyle bir sıkıntıyı yaşıyoruz. Ben Sayın Trump'a da bunları ayrıca söyledim. Bir taraftan da bizi ayın 13'ünde ABD'ye davet ediyorlar.