Ne büyük devletmiş Türkiye. Ne çok düşmanı varmış.
Görmediyseniz görün. Normal zamanlarda dikkat çekmiyor. Bu tür zamanlarda hepsi iyot gibi ortaya çıkıyor.
Amerikan senatosunun tek derdi Türkiye. AB ülkeleri hep birlikte bizi kınamanın peşinde. AB Komisyonu Başkanı sarhoş Juncker bile sahneye çıkmış. Güvenli Bölgeyi desteklemiyorlarmış. Bu bölgeye insani yardım yapmayacaklarmış. Köhne ve zavallı Avrupa her şeyi paradan ibaret görmeye devam etsin. Biz kendi sorunlarımızı kendi irademizle çözüyoruz. Yakında siz başınıza gelecek olanlarla nasıl baş edeceksiniz onu da göreceğiz.
Öteden Yunanistan durur mu? Boyunu aşan laflar etmeye başlamış. Fransa Suriye'ye gelirse, dikkat edin Fransa gelirse, Yunanistan da Suriye'ye gelebilirmiş.
Hadsizliğin bu kadarına pes. Lütfen gelsenize. Görelim bakalım ne olacak? Hadi bunlar böyle. Arap devletlerinin başındaki soytarılara ne dersin? Yemen'de binlerce insanın kanına giren, kendi konsolosluğunda kendi vatandaşını testereyle doğrayan vahşiler bile endişeliymiş. Mısır'daki darbeci katil de konuşuyormuş.
Görüyor musunuz kim neyin peşinde? Anlıyor musunuz niye böyle etekleri tutuştu? Dünya siyaseti çöküyor. Bu zamana kadar keyif çatan ülkelerin hepsi yeni meydan okumalarla karşı karşıya. ABD Trump'la uğraşıyor. Başını kaldıracak hali yok. AB en zor günlerini yaşıyor. Mültecilerle bile başa çıkamayacak haldeler. Yakında birbirlerine düşme ihtimali var. Arap devletlerinin hepsi uçurumun kenarında. Biz de çok kriz yaşadık. Ama hepsini teker teker çözüyoruz. Ayağımızdaki en büyük pranga bu terör örgütüydü. Şimdi onu da parçalıyoruz. Hepsi biliyor Türkiye'nin güçlendiğini, kendilerinin zayıfladığını. Onlar düşerken biz çıkıyoruz. İşte bu yüzden kuduruyor, bu yüzden çıldırıyorlar. İşte bu yüzden kin dolu sözler sarf ediyorlar. Olsun. "Sizin kininiz bizim gücümüzün ispatıdır." Çaresizliğinizin göstergesidir.
Yapacakları hiçbir şey yok. Amerika'yı bile kenara ittik. Rusya'yı yanımıza çektik. PKK'yı vuruyoruz. Biz PKK'ya vurdukça ses Türkiye düşmanlarından geliyor. Bu işin nereye gittiğini görüyorlar. Çaresizlik dillerine vurdu. Biz rahat olalım. İşimize bakalım. Endişeye mahal yok. Engelleyebilecek olsalardı zaten yaparlardı. Konuşmaya gerek olmazdı. BBC, CNN ve diğerleri her türlü karalama kampanyasını yapsa da askeri operasyonumuz yürüyor. Asker sahaya inip zafer bayrağını diktiğinde kimin kimi kınadığının bir önemi kalmaz. İstedikleri kadar kınasınlar.
Trump'a gelince, daha da rahat olun. Yok efendim bizi tehdit ediyormuş. Yok efendim küstahmış. İstediği kadar boş boğazlık etsin. Bir anlamı yok. Askerlerini çekmiş, PYD'yi PKK olarak ilan etmiş, Türkiye'yi kınamaktan sonuna kadar kaçmış. Daha ne yapsın. Gelip bize asker olarak mı yazılsın? Trump kendi meşrebince ve kendi amaçlarına uygun olarak konuşuyor. İç kamuoyunu yatıştırmak için elinden geleni yapıyor.
Gerisi bize kalmış. Allah'ın izniyle askerimiz işini bitirince hepsi hizaya girecek.
