Eğer çok çalışmaktan şikâyetiniz varsa size belediye başkanı olmanızı tavsiye ederim. Bir ayın en az yarısını tatilde geçirebilirsiniz.
Hem de idari izin almak için bir yıl çalışmanıza hiç gerek yok.
Nereden mi biliyorum? İstanbul'un yeni Büyükşehir Belediye Başkanı görev süresinin neredeyse yarısını Bodrum'da tatilde geçirdi. Oradan biliyorum.
Meteoroloji uyarmış. 'İstanbul'da yüksek yağış bekleniyor' demiş.
Beyefendi Bodrum'a gitmiş. Sel seli götürdü. Can ve mal kaybı oldu.
Neden sonra çıkıp geldi. Gelir gelmez yeleği sırtına geçirip kameraların karşısına çıktı. Yelek önemli. Gören de iş yapıyor sansın.
İmaj çalışmaları durmadan devam ediyor. Bir de eleştirenlere 'boş konuşuyor' demiş. Aslında koltuk boş.
Ben henüz buna alışamadan bir de baktım sekiz saat İstanbul'da duran belediye başkanı hemen yine Bodrum'a kaçmış. İnsan düşünmeden edemiyor. Acaba kendini Bodrum belediye başkanı falan mı zannediyor? Başka türlü açıklamak mümkün değil. Aklı ve vicdanı olan hiçbir yönetici böylesi bir günde uçağa atlayıp Bodrum'a tatile gitmez.
Bunu duyunca aklıma 17 Ağustos depremi geldi. Ülke en büyük felaketlerinden birini yaşarken, Başbakan Ecevit derin uykudaydı.
Yardımcıları kendisini uyandırmaya kıyamamıştı. Devlet ortada yoktu. Vatandaş kendi yaralarını kendi sarmanın yollarını arıyordu.
Ecevit uyuyordu. İmamoğlu tatile gidiyor.
Fark göremiyorum. Ama haksızlık etmeyelim.
Ecevit en azından uykudan kalkınca aklı başında açıklamalar yapmış işinin başına dönmüştü. Ne kadar becerebildiği ayrı tartışma konusu ama en azından denemişti. Bu kez daha da beter. Adam uyumuyor. Göz göre göre hem önlem almıyor. Hem tatile çıkıyor. Hem sel olunca saçma sapan açıklamalar yapıyor. Hem de ardından tekrar çekip gidiyor. Yenilir yutulur cinsten değil.
Halbuki kendisi açıklamalar yapıyordu.
'Kaybedecek bir tek saniyemiz yok' diyordu.
Mazbatayı alana kadarmış. Ondan sonrası tatil.
Sanırım uzandığı şezlongdan tweetler atarak işi yürütebileceğini düşünüyor. Kaz Dağları'na sahip çıkıp da İstanbul'a sahip çıkmamak başka türlü anlaşılamaz. İşine bakmak yerine kayyım atamalarıyla ilgili olarak da tweetler atıyor.
Hem Türkçe hem İngilizce. İçeriye de dışarıya da mesaj olsun diye. Diyarbakır, Van ve Mardin belediyelerine kayyım atanması konusunda söyleyecek sözü varmış. HDP'li belediyelere sahip çıkarmış. Ama asıl işi olan İstanbul'la ilgilense daha iyi olmaz mı?
Kimseye işini öğretecek değiliz. Ama işini yapmayana da söyleyecek sözümüz var. Bu ülkede terör saldırıları sırasında golf oynayan paşalar da gördük. Şimdi de sel felaketi esnasında tatil yapan belediye başkanımız oldu. İstanbul dünyanın marka şehirlerinden biri. İnşallah eski kötü günlerine geri dönmez.