Güvenli bölge görüşmeleri başarısız olursa askeri operasyon ihtimali hiç de uzak değil. Türkiye'nin bu görüşmelerdeki beklentisinin çok yüksek olduğunu sanmıyorum. Ama bütün barışçıl yolları tüketmek fikri üzerinden gidildiğini de söyleyebiliriz. Amerika bu kadar kısıtlama yapamaya çalışırken Türkiye neyin ne olduğunun farkında. Aslında Amerikan tarafı da müzakerelerin belli bir noktada kesilebileceğini biliyor. Çeşitli zorlamalarla bu süreci mümkün olduğunca uzatmak şimdilik düşünebildikleri tek şey. Türkiye'nin askeri operasyonu öyle ya da böyle başlatabileceğini biliyorlar.
Buna karşın tüm dünyada askerlerini çekme niyetinde olan Amerika askeri operasyon başladığında Türkiye'yi durduramayacak olduğunu da görüyor. 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'na benzer bir durum karşımıza çıkabilir. Amerika'nın Vietnam sonrası tüm angajmanlarından çekildiği bir dönemde Kıbrıs'taki Türk harekâtına karşı hareketsiz kalmasında ve göz yummasında olduğu gibi burada da Amerika askerlerini sessiz sedasız güneye çekebilir. Sanırım zaten operasyon olursa göstere göstere gelecek. Bir sürpriz harekât halinde olmasını beklemiyorum. Çünkü hem yapılacak operasyonun siyasi hedefleri hem de askeri yöntemleri açısından sürpriz bir şekilde başlamasına pek gerek yok. Hatta göstere göstere yapmak siyaseten gerekli bile diyebiliriz. Operasyon esnasında önemli olan Amerikan askerlerinin güneye doğru çekilmesini sağlamak. Sonrası askerî açıdan PYD ile karşılaşmak Türk askerinin pek çekindiği bir durum değil. Hatta operasyonun karakteri bir koridor kurma niteliğinde olduğundan en az çatışma ve en az zayiat mantığına dayanacaktır. Bu nedenle Türkiye'nin tarih vermesi bile mümkün. Ancak bu tarih çok da uzun olmamalı. Amerikan tarafının yeniden müzakere başlatmasını engelleyecek nitelikte olmalı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı son açıklamada ağustos ayında bir askeri operasyon olabileceği fikri işlenmeye başladı bile. Kesin olmamakla birlikte böylesi bir dönemde operasyon fikri hiç de fena durmuyor.
Yine Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan sonra olduğu gibi Amerikan yaptırımlarıyla karşılaşma ihtimali hep var. Ancak bu Türkiye'nin özellikle bu günlerde göğüsleyemeyeceği bir durum değil. Zaten başarılı bir operasyon sonrasında güvenli bölgenin içinde inşa edilecek bölgelere mültecilerin yerleştirilmesi ihtimali Avrupa'nın da desteğini sağlayabilecek bir hale döndürülebilir. Bu açılardan bakıldığında askeri bir operasyon için olumlu koşulların olduğunu söyleyebiliriz. Tabii bunlar yeterli koşullar mı bilemeyiz. Daha fazla bilgiye sahip yetkililer çok daha doğru değerlendirmeler yapabilir.