Hava sıcaklıkları belirgin şekilde düştü. Bununla birlikte kış hastalıkları da kapımızı çalmaya başladı. Bu yıl kış enfeksiyonlarının daha yaygın görüleceği düşünülüyor çünkü geçtiğimiz yıl maske kullanımı ve sosyal mesafe ön plandaydı. Bu da enfeksiyonların yayılmasını engelliyordu.
Pandemiyle birlikte özellikle sosyal mesafe kuralı hayatımızın bir parçası haline geldi. Salgının hafiflediği dönemlerde bile mesafeyi korumaya devam ettik, hatta hasta kişilere karşı kendimizi korumaya devam ediyoruz. Bu mikroplara ve virüslere karşı bizi koruyan bir yöntem. Peki ya bağışıklık sistemimiz üzerindeki etkisi?
HİJYEN HİPOTEZİNİ SAVUNANLAR VAR
Kovid-19 pandemisinden önce hayatımızda olmayan 'sosyal mesafe' terimini artık bilmeyen yok. Salgın ilk dönemlerdeki etkisini yitirmiş olsa da hala dikkat etmeye değer seviyede etkili. Tabii yayılmayı önleyecek kurallara da uymak gerekiyor. Hijyen hipotezini savunan bir kesim var. Onlara göre sosyal mesafe nedeniyle mikroplara maruz kalmamak bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Enfeksiyonlara ve hastalıklara karşı savunmayı düşürüyor. Güçlü bir bağışıklık tepkisi oluşturmak için mikroplara maruz kalmaya ihtiyacımızın olduğu doğru ancak, mikroplardan uzak durmak bağışıklığımızı zayıflatmaz. Vücut mikroplara maruz kalmayı 'hatırlar' ve sosyal mesafe nedeniyle mikroplara maruz kalmamak vücudumuzun 'hafızasını' zayıflatmaz.
RUH SAĞLIĞINA ETKİSİ DAHA FAZLA
Bununla birlikte, sosyal mesafe kuralının ruh sağlığımızı zayıflatmış olma olasılığı daha yüksek. Hastalığın yayılmasını engellese de ruhsal sağlığa olumsuz etkileri oldu. Sosyal canlılar olarak, diğer insanlarla azaltılmış veya asgari düzeyde sosyal etkileşimler ve kişisel bağlantılar; depresyon ve yalnızlık gibi psikolojik ve duygusal etkilere neden oldu. Bu duygusal etkiler beraberinde hareketsizlik, beslenme bozukluğu, yüksek kan basıncı gibi olumsuzlukları da getirdi. Depresyon kişinin işine müdahale edebilir, muhtemelen finansal endişelere yol açabilir ve kişinin fiziksel ve duygusal sağlığını daha fazla etkileyebilir, bunların tümü de bağışıklık sistemini olumsuz etkiler. Yani sosyal mesafe doğrudan değil dolaylı olarak bağışıklık sistemini olumsuz etkileyebiliyor.
SOSYAL MESAFE GRİP MEVSİMİNDE DE ÖNEMLİ
Sosyal mesafe pandeminin bir getirisi ancak pandemi olmasa da hayatımızda kalması bizim faydamıza. Grip gibi hava yoluyla bulaşan hastalıklara karşı da bir önlem aynı zamanda. Elbette sosyal mesafenin yanına eklemeniz gereken diğer önlemler de grip mevsiminde korunmanızı en üst seviyeye çıkarır. Bunlar ise şöyle:
Grip aşısı olmak
El hijyenine dikkat etmek
Maske kullanmak
Kalabalık ortamlardan uzak durmak
EN ÇOK ÇOCUKLARI ETKİLEDİ
Özellikle uzun süreli sosyal mesafenin çocuklar, ergenler ve genç yetişkinler üzerinde önemli olumsuz etkileri olabilir. 2021 tarihli bir araştırmaya göre, çocuklar üzerinde önemli etkileri olduğu görüldü. Araştırmaya katılan çocukların ve gençlerin yaklaşık yüzde 80'inde kaygı belirtilerinde artış olduğu görüldü. Yaklaşık yarısı da önemli duygudurum belirtileri bildirdi. İncelenen çocukların yüzde 30'unun geceleri uyumakta zorluk çektiği ve uzaktan eğitime uyum sağlamakta zorlandıkları belirlendi. Bazı çocuklar ruh hallerinde ve davranışlarda ani değişiklikler gösterirken, diğer çocuklar gelişimlerinin çok sonraki zamanlarına kadar sosyal mesafenin duygusal sonuçlarını göstermeyebilirler.
YAŞLILAR ZORLANDI
Sosyal mesafe sorunundan herkes etkilenebilir ama kurala uygun davranmak bazıları için daha zor olabilir, özellikle elektronik iletişim araçlarını kullanamayacak durumda olan yaşlı insanlar için. Halihazırda zor zamanlar geçiren veya ekstra desteğe ihtiyaç duyan kişiler de sosyal mesafeden etkilenebilir. İnsanlar günlük faaliyetlerde yardıma ihtiyaç duyuyorlarsa ve yüz yüze yardım veya destek alamıyorlarsa, bunun da fiziksel ve zihinsel sağlık üzerinde daha fazla olumsuz etkisi olur.
ERGENLERDE STRESİ YÜKSELTTİ
Yakın zamanda yapılan bir başka araştırmada ise, sosyal mesafenin ergenlerde stres seviyelerinin yükselmesine ve ruh halinin düşmesine neden olduğu bulundu. Gençlerin kanatlarını açmaları, özerkliklerini keşfetmeleri ve akranlarıyla bağlantı kurmaları gerekiyor ve pandemi sırasında sosyal izolasyon bunların hepsini engelledi.