Stresli durumlar karşısında vücut doğal bir tepki ortaya koyar. Karşılaşılan durumla ilgili korku ya da endişe duygusudur bu. Bir iş görüşmesine gitmek veya yaklaşan bir sınavı düşünmek bazılarının gergin hissetmesine veya korku duymasına neden olabilir. Endişe ve korku gibi duyguların durumlar karşısında anlık olarak ortaya çıkması normaldir. Bunlar kötü hissettiren duygular olsa da motive edici de olabilir. Ancak bu duyguların aşırı olması ve aylarca devam ederek günlük hayatı olumsuz etkilemesi anksiyete bozukluğuna işaret ediyor olabilir.
KADINLAR BÜYÜK RİSK ALTINDA
Gelip geçici olan ve günlük yaşama etkisi olmayan kaygı durumu sıradandır. Anksiyete bozukluğu durumunda ise kaygı, korku ve benzeri diğer duygular kişinin hayatını ele geçirir. Kişi daha önce sevdiği her şeyden uzaklaşır, günlük rutinindeki işleri yapmayı bırakır. Hatta evden çıkmayı bile reddedebilir.
Anksiyete bozukluğu, duygusal bozuklukların en yaygın şeklidir ve herkesi etkileyebilir. Ancak bir araştırmaya göre kadınların anksiyete bozukluğu tanısı alma olasılığı erkeklerden daha fazla.
Panik atak, anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete bozukluğu, obsesif komplusif bozukluk, ayrılık kaygısı bozukluğu ve fobiler anksiyete bozukluğu türleri arasında sayılır. Ek olarak travma sonrası stres bozukluğu, majör depresif bozukluklar, kronik hastalıklar, madde kullanım bozuklukları ve kronik ağrılar gibi zihinsel ve tıbbi durumlar belirti olarak anksiyeteyi ortaya çıkarabilir.
Anksiyete yaşayan kişilerde belirtiler farklılık gösterebilir. Kimisi kalp çarpıntısı yaşarken kimisi midesinde kelebekler uçuşuyormuş gibi hissedebilir. Zihin ve beden arasında kopukluk varmış gibi kontrolsüz hissettirebilir. Genel belirtiler arasında kontrol edilmesi zor olan endişeli düşünceler veya inançlar, huzursuzluk, odaklanmada zorluk, uykuya dalmakta zorluk, tükenmişlik, sinirlilik ve açıklanamayan ağrılar gibi durumlar sayılabilir. Hissettiğiniz duyguların anksiyete belirtisi olup olmadığını kendinizi tanıyarak anlayabilirsiniz.
PANİK ATAK FARKLIDIR
Anksiyete ile panik atağı birbirinden ayrı değerlendirmek gerekir. Panik atak aniden ortaya çıkan ve kısa sürede doruğa ulaşan yoğun bir korku hissidir. Panik atağı tetikleyen durum çoğunlukla belirgindir ancak bazen anlaşılamayan durumların ardından da görülebilir.
Fiziksel olarak kalp krizi geçiriyormuş gibi hissettirebilir. Panik atak geçirdiğini bilmeyen kişilerde kalp krizini anımsatan belirtiler korkuyu artırabilir ve atağı daha da kötüleştirebilir. Anksiyetede olduğu gibi panik atakta da belirtiler kişiler arasında farklılık gösterebilir. Panik atak yaşayanlar göğüs ağrısı, boğulma hissi, kontrolü kaybetme korkusu, yaklaşan kıyamet duygusu, terleme, titreme ve sıcak basması, ellerin, ayakların veya yüzün uyuşması ve karıncalanması, mide bulantısı veya kusma, nefes darlığı ve ölüm korkusu gibi durumlarla karşılaşabilir.
GENETİK ANKSİYETE İÇİN RİSK
Genetik, anksiyete gelişmesi için bir risk faktörüdür. Teşhis konanların yaklaşık yüzde 25'inin birinci derece akrabalarında anksiyete olduğu görülüyor. Bununla birlikte anksiyete gelişmesine neden olabilecek risk faktörleri çoğunlukla dış faktörlere bağlıdır;
Çocukluktaki duygular dahil kişisel özellikler
Olumsuz veya stresli olaylara maruz kalma durumu
Tiroid sorunları ve diğer olumsuz sağlık koşulları
Kafein, ilaçlar ve bazı uyarıcı maddeler kullanmak
RİSKİ DIŞ ETKENLER BELİRLİYOR
Anksiyete gelişmesine neden olan durumun tam olarak ne olduğu konusunda uzmanların elinde net veriler yok. Ancak farklı faktörlerin bir araya gelmesinin sorumlu olduğu düşünülüyor. Ayrıca beynin korkuyu kontrol etmekten, duygusal ve korkuyla ilgili anıların depolanmasından ve geri getirilmesinden sorumlu alanlarındaki bozuklukların da anksiyeteye neden olabileceği düşünülüyor. İşte anksiyeteye neden olan bazı belirtiler:
Stres
Depresyon veya diyabet gibi diğer tıbbi sorunlar
Yaygın anksiyete bozukluğu olan birinci derece akrabalar
Çocuk istismarı gibi çevresel kaygılar
Madde kullanımı
Ameliyat veya mesleki tehlike gibi durumlar
ANKSİYETE İLE BAŞ ETMENİN YOLLARI
Anksiyeteyi yönetebilmek için yaşam tarzınızda yapacağınız bazı değişiklikler de işinizi kolaylaştırabilir:
İyi uyuyun.
Meditasyon yapın.
Düzenli egzersiz yapın.
Sağlıklı beslenin.
Alkol ve sigara kullanmayın.
Kafein tüketmeyin.
PSİKOLOJİK TESTLER İLE TEŞHİS
Bir kişiye anksiyete teşhisi konulabilmesi için uzmanların fizik muayene, zihinsel sağlık testleri ve psikolojik anketler yapması gerekir. Teşhisin ardından semptomların üstesinden gelmenize ve daha yönetilebilir bir günlük yaşam sürmenize yardımcı olabilecek tedavi seçeneklerini yine uzmanlarla değerlendirmeniz gerekir. Doktorunuz bilişsel davranış terapisi, tamamlayıcı sağlık teknikleri veya ilaç tedavisi önerebilir.