Vücut fazla ısıyı serbest bırakırken aynı zamanda verdiğimiz nefesle ve ter yoluyla sıvıyı da dışarı atar. Sıcak bir ortamda, sürekli vücut ısısını serbest bırakma işlemi, vücudun susuz kalmasına neden olabilir. Öte yandan ileri yaşlarda zaten vücut susuz kalmaya eğilimli haldedir.
Yaş ilerledikçe vücudun savunması da giderek düşer. Bu, vücudu hastalıklara daha yatkın, dış faktörlerden daha fazla etkilenir hale getirir. Bu nedenle yaz sıcakları başlamadan önce özellikle yaşlılar için riskli olabilecek durumlara değinmek istiyorum.
Geçtiğimiz yıl yayınlanan bir araştırmaya göre; küresel ısınmanın bir sonucu olarak her geçen yıl yazlar daha uzun ve daha sıcak oluyor. Bilim insanları son 60 yılda sonbahar, kış ve ilkbaharın kısaldığını ve yazların neredeyse 20 gün kadar arttığını buldu. Bu durumun yol açtığı endişelerden biri yaşlılar için ısıya bağlı olarak ortaya çıkan sağlık sorunlarıdır.
SICAK ÇARPMASI ÖLÜME NEDEN OLABİLİR!
Vücudun işlevsellik yeteneği vücut iç sıcaklığının korunmasına dayanır. Sıcak bir ortamda vücut sıcaklığı yükselmeye başlar. Vücut terleyerek ısıyı serbest bırakır ve kanı vücudun çekirdeğinden ısının vücuttan ayrıldığı deri yüzeyine taşır. Vücut bu işlemi yapmazsa ısı birikerek organları ciddi hasar riski altına sokabilir.
İLAÇLAR SIVI KAYBETTİREBİLİR
Kullanılan bazı ilaçlar da sıvı kaybını teşvik ederken susuzluk ve açlık hissindeki azalma nedeniyle sıvı alımı da yetersiz olabilir. Yine de vücut, iç sıcaklığını düşürmek için, ısı salmaya devam etmek için sıvıya ihtiyaç duyar. Vücutta ısının salınabilmesine yardımcı olacak yeterli miktarda sıvı yoksa iç sıcaklık birikir.
Fazla ısıya maruz kalma iki ciddi sağlık sorununun ortaya çıkmasına neden olabilir.
İlki ısı bitkinliği denilen, vücudun susuz kaldığına ve soğumaya çalıştığına işaret eden durumdur. Kafa karışıklığı yaygın bir belirti olarak ortaya çıkar.
Ayrıca baş dönmesi, aşırı terleme, solgunluk, kas krampları, yorgunluk, baş ağrısı, susuzluk, halsizlik, dengesizlik veya mide bulantısı görülebilir. Cilt, soğuk veya nemli hissedilebilir. Nefes alış verişlerinde hızlanma ortaya çıkabilir.
HAFİFE ALINMAMALI
Diğer durum, vücudun çekirdek sıcaklığını düzenleme yeteneğini tamamen kaybettiğinde ortaya çıkan sıcak çarpmasıdır. Bu noktada vücut ısısı hızla 41 dereceye yükselir ve vücut artık terleyemez.
Belirtiler arasında 39 derece ve üstü vücut sıcaklığı, terlemeyen kuru ve sıcak cilt, çok hızlı kalp atışı, şiddetli bağ ağrısı ve bayılma yer alır. Sıcak çarpması çok ciddi bir durumdur ve müdahale edilmezse ciddi organ hasarlarına, hatta ölüme yol açabilir.
KİLONUZA GÖRE SU İÇMEYE ÖZEN GÖSTERİN
Isıya bağlı olarak ortaya çıkan sağlık sorunlarını önlemek için alabileceğiniz bazı önlemler var. Bunlardan ilki bol su içmektir. Günlük su ihtiyacı vücut ağırlığına göre belirlenir. Bilimsel kuruluşların genel ilkelerine göre; 50 kg ağırlıkta olanlar en az 1.7 litre, 60 kg 2.1 litre, 70 kg 2.4 litre ve 80 kg olanların ise en az 2.8 litre su tüketmesi gerekiyor. Kullanılan ilaçlar ve doktor tavsiyeleri bu genel durumu değiştirebilir.
Sıcak günlerde daha fazla susuz kalmanıza neden olabilecek kafeinli içecekler ve alkolden kaçının. Ayrıca salatalık, karpuz, marul ve çilek gibi su içeriği yüksek gıdaları yiyerek de sıvı alabileceğinizi unutmayın.
Gün ortasında havanın sıcak olduğu vakitlerde dışarı çıkmaktan kaçının. Günlük yürüyüş, bahçe işi veya başka bir açık hava etkinliğinde bulunuyorsanız bunu güneş gökyüzünde yükselmeden veya alçaldığında yapın.
Dışarı çıkarken ısıyı çekmeyecek açık renkli ve hafif giysiler tercih edin. Açıkta kalan bölgelerinize güneş kremi sürün ve güneş gözlüğü kullanın. Mümkün olduğunca gölgede kalmaya özen gösterin.
Sıcak çarpması belirtilerine dikkat edin. Herhangi bir sorun olduğunu düşünüyorsanız klimalı bir ortam bulun veya serin bir duş alın. Terlemiyor oluşunuza kanmayın, bir aktivite yapıyorsanız hemen bırakın, soğuk bir içecek alın ve çevrenizdekileri durumunuzdan haberdar edin.