Fazla kilolar çağımızın en büyük sağlık problemlerinden biri. Sadece vücudun iyi görünmesi için değil kalp problemleri ve kanser gibi hastalıklardan uzak durmak için de kilo almamaya özen göstermek gerekiyor. Yaş ilerledikçe kilo probleminden kurtulmak daha da zorlaşır. Yavaşlayan metabolizma bunun başlıca sebebi. Ancak yaşınız kaç olursa olsun kilo vermek ve kilonuzu sağlıklı bir aralıkta tutmak imkânsız değil. Sadece vücudunuzun nasıl işlediğini bilmeniz gerekiyor.
GERÇEKÇİ BİR HEDEF BELİRLEYİN
Vücuttaki değişimler 30'lu yaşlarda başlıyor. 20'li yaşların başındaki enerji yavaş yavaş azalır. Ağrıların ortaya çıkması ve saçların beyazlaması da cabası. Bu yaşlarda kilo vermek de zorlaşmaya başlar. Çünkü kas kütlesi azalır ve metabolizma yavaşlar. Daha az kas demek, daha az kalori yakmak demek. 30 yaşından sonra doğum yapan kadınlar için, fazla kilolarla savaş daha da zor olabiliyor. Hamilelik sırasında metabolizma hızlanır ve vücut fazla kaloriye ihtiyaç duyar. Ancak doğumun ardından metabolizma normale döner. Düzensiz uykular, yeni bir rutine uyum çabası yetmezmiş gibi fazla kilolar da annelerin uğraşması gereken bir problem olabilir. Kilo vermek için belirlediğiniz hedefin gerçekçi olması önemli. Gerçek dışı bir hedef (ulaşmanız çok zor olduğu için) moralinizi bozarak kilo vermenizi engeller. Kilo vermenin ilk adımı olarak sağlıklı bir beslenme planı oluşturun. Süt ürünleri ve tam tahıllar başta olmak üzere her besin grubundan tüketmeye gayret edin. Unutmayın ki rastgele yapılan ve tek tip beslenme içeren diyetler yaşlandıkça farklı sağlık sorunlarıyla karşılaşmanıza neden olabilir. Öte yandan diyet yaptığınız için herkesten ayrı yemek zorunda değilsiniz. Herkesin yiyebileceği sağlıklı yemekler sizin kilonuzu kontrol altında tutarken ailenizin de sağlıklı beslenme alışkanlığı edinmesini sağlar.
ALDIĞINIZDAN FAZLA KALORİ YAKIN
40'LI yaşlarla birlikte vücut yaşlılığa hazırlanmaya başlar. Kadınlarda östrojen hormonunun azalmasıyla fazla kilolar göbek çevresinde birikmeye başlar. Bir araştırmaya göre düşük östrojen hormonu kilo alımı ve metabolik işlev bozukluğu ile bağlantılı. Bu durum da tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi durumlar için risk oluşturuyor. Ayrıca genellikle 40'lı yaşlarındaki kadınlarda teşhis edilen hipotiroidizm de kilo vermenizin önündeki engel olabilir. Bu yaşlarda fazla kilo problemi yaşıyorsanız öncelikle hormon seviyelerinize baktırmalısınız. Kan şekeri ve tiroit hormon seviyelerinizi gözlem altında tutun. Kilo vermek için aşırı adımlar atmayın. Hedefinizi uzun vadeli düşünün. Yemeğinizi oturarak ve yavaş yiyin. Stres sindirimi zorlaştırdığı için yemekten önce rahatlamaya çalışın. Aşırı kilo tabii ki gereğinden fazla kalori alımıyla ilgili. Kilo vermek için aldığınız kaloriden fazlasını yakmanız gerekir. Genellikle insanlar (yaklaşık yüzde 87'lik bir kesim) yediklerinin kaç kalori olduğunu umursamaz. Oturup hesap yapmanıza gerek yok ama yediklerinizle ilgili fikir edinmeniz, kilolarla mücadelede işinizi kolaylaştırır. Tam olarak ne yediğinizi anlamak, kalorilerin nereden geldiğini bulmanıza yardımcı olur. Ardından da yediğiniz yüksek kalorili yiyeceklerin yerine damak zevkinize uygun daha düşük kalorili yiyecekleri koyabilirsiniz. Tükettiğiniz yiyeceklerin paketlerindeki besin değerleri listesini inceleyin.