Hollywood yıldızlarının zayıflamak ve formda kalmak için tercih ettikleri intermittent fasting yani aralıklı oruç laboratuvarlarda inceleniyor ve uzmanlar tarafından bir süredir uzun uzadıya değerlendiriliyor. Gerçekten aç kalmaya değer mi? Bunun sağlığa nasıl bir faydası olabilir? Yıllar boyu bazıları aralıklı orucun iltihaplı romatizma ve diğer rahatsızlıklara iyi geldiğini iddia etti. Fareler üzerinde yapılan çalışmalarda ise aralıklı açlığın farelerde MS'i iyileştirdiği görüldü. Oruç tutmak üzerine yapılan çalışmalar bu kadarla sınırlı değil. Oruç tutmanın sağlığa yararlı olduğuna dair daha fazla kanıt var.
BEYAZ KAN HÜCRESİ AZALIYOR
Oruç tutmanın insanlara ne gibi faydaları olabileceğini araştırmak amacıyla üç yeni çalışma yapıldı. Fareler üzerinde yapılan bu çalışmalarda araştırmacılar, farelere çok az yiyecek ve yaklaşık bir gün boyunca sadece su verdiler. Bu farelere odaklanan çalışmaların her birinde farklı tipte bir bağışıklık hücresi incelendi ve bu hücrelerin açlığa karşı nasıl tepki verdiğine bakıldı. Üç çalışmadan ikisi, geçmiş enfeksiyonlara karşı bağışıklık oluşturmaya ve patojenleri tanımlayarak yok etmeye yardımcı olan T ve B hücrelerine baktı. Aç kalan farelerde, T ve B hücrelerinin kan dolaşımından ve organ dokularından kaybolduğu görüldü. Bu bağışıklık hücreleri, vücuttaki açlık nedeniyle hayatta kalmak için besin açısından zengin kemik iliğine çekildi. Bu durum kulağa olumsuz gibi gelse de, kemik iliğine çekilen T hücrelerinin burada güçlerini artırdığı görüldü. Bu oldukça önemli bir bulgu çünkü T hücreleri, patojenleri ve kanserli hücreleri öldürmek için moleküler üretir. Çalışmaların ilerleyen aşamalarında farelere daha önce sahip oldukları bir patojen enjekte edildi. Aralıklı aç bırakılan fareler hastalığı iki günde atlatırken, düzenli beslenen fareler ise bir haftada atlatabildi. Araştırmacılar, bu sonuçların ardından şu soruya odaklandı: Kemik iliğindeki sır ne ve hücreler kemik iliğine çekilmesi için eğitilebilir mi? Eğer bu sorular çözümlenebilirse sağlık üzerinde inanılmaz bir etkiye sahip olunabilir. Yapılan çalışmalardan üçüncüsü de, monosit denen, hastalık durumunda iltihaplanmaya neden olan beyaz kan hücrelerini mercek altına aldı. Hem insanlarda, hem de farelerde açlık durumunda beyaz kan hücrelerinin kan akışında azaldığı gözlemlendi. Çalışmada ayrıca farelerin kemik iliğinde hâlâ monosit üretildiği ama kan dolaşımına salınmadığı görüldü. Yani bir şekilde aç kalmak, kemik iliği ve kan arasında bir barikat oluşturarak daha az beyaz kan hücresinin vücutta hareket etmesini sağladı. Beyaz kan hücrelerinin daha az hareket etmesi demek, genel enflamasyonun azalması demek. Bu çalışmalardan şu sonuç çıkıyor: Oruç tutmak iyi bir şey. Ayrıca şu soruyu da düşünmeden edemiyorum: Yeme miktarımızı değiştirerek bağışıklık sistemimiz üzerinde kontrol sahibi olabilir miyiz?
