Bağırsaklarımız, gerçek bir beyin değil belki ancak kendi kendini idare eden milyonlarca nörondan oluşan ve yemek borusundan başlayarak anüse kadar devam eden ENS (Enterik Sinir Sistemi) hücreleri içerir ve bir şekilde merkezi sinir sisteminden yardım almadan kas hareketlerini kontrol edebilir. Bahsi geçen bu nöronlar, ince bağırsağı rektuma bağlayan ve sindirim sisteminin son durağına kadar yediklerinizin kalıntılarına eşlik eden kolonunuzda ya da kalın bağırsaklarınızda yaşarlar. Bağırsaklarınız, beyin ve omurgadan hiçbir talimat almadan kendi kendilerine hareket edebilecek kadar akıllı oldukları için 'ikinci beyin' olarak adlandırılır.
BAĞIRSAK MUTSUZSA BEYİN DE MUTSUZDUR
Peki, vücudumuzda yaşayan, sayıları trilyonları bulan mikroskopik canlı olduğunu duymuş muydunuz? Mikrobiyom adı verilen ve parmak izi gibi kişiler arasında farklılık gösterebilen bu organizmalar, sindirim sistemi ve bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışmasını sağlıyor. Başka bir ifadeyle vurgulayacak olursak, bağırsaklarınız yeterince sağlıklı değilse, beyniniz de kendisini yeterince sağlıklı hissetmez. Bağırsaklarda bulunan bakterilerin bazıları zararlı iken, bazıları ise inanılmaz faydalıdır. Son zamanların trend konularından biri de sağlıklı bakteriler; yani probiyotikler'! Yeterli tüketimi sonucunda bağırsak sağlığını düzenleyen probiyotikler, prebiyotik adı verilen ve bağırsakta bulunan yararlı organizmaları çoğaltan lifli gıdalardır. Probiyotikler, daha sağlıklı bir bağırsak biyotasına sahip olmamızı sağlarken, yiyecek ve içeceklerin sindirim ve emilimini artırıp kilo kontrolünü sağlamaya yardımcı olur. Yoğurt, ayran, keçi sütü, şalgam, turşu vb. gibi fermente gıdalar, probiyotik açısından zengindir. Ancak sağlıklı sindirim sistemine kavuşmak; tek gecelik yoğurt yemeyle gelen mutluluğun ötesinde düzenli olarak fermente gıdaların tüketimi ile gerçekleşir.
HAREKETE GEÇİN!
Sağlıklı beslenerek ve düzenli olarak egzersiz yaparak kabızlık, şişkinlik, hazımsızlık gibi sindirim sorunlarıyla başa çıkabilirsiniz.
VÜCUDU HASTALIKLARDAN KORUR
Peki düzenli probiyotik alımının vücudumuzda yarattığı olumlu etkileri nelerdir?
Besin öğelerinin emilimini sağlar.
Patojen bakterilerin (iyi yıkanmamış gıdalarla bulaşabilen bakteri) üremesini engeller.
Bağırsak mikroflorası bağışıklık sistemine iyi geldiğinden, cilt sorunlarını düzeltmede de yardımcı olur.
Bağırsak mikrobiyotasının yeterli olması sonucuyla inflamatuar gıda alımı sonucu oluşan inflamasyonu azaltmada yardımcı olur.
Vücut direncinizi artırarak sizi hastalıklara karşı korur ve sürekli olarak soğuk algınlığıyla ilgili bir problem yaşıyorsanız hastalığın süresini azaltmaya yardımcı olur.
STRESTEN UZAK DURUN, RAHATLAYIN
Bilinen bir gerçek var ki; o da, stresin bağırsak florasını olumsuz yönde etkileyerek birçok hastalığa davetiye çıkartması. Bu nedenle,Sağlıklı bir sindirim sistemi için
stresten uzak durmak gerekiyor. Uzmanlar, sindirim sisteminde stresle alakalı problem yaşayanlar için müzik, yoga ve meditasyon gibi yardımcı teknikler öneriyor.
BOL SU TÜKETİN
Bağırsak tembelliğinin ve kabızlık probleminin temel nedenlerinden biri de yeterli miktarda su tüketilmemesidir.
Bağırsakların yavaş hareket etmesi, şişkinlik ve kabızlığa neden olur. Bağırsak hareketini hızlandırmak için yeterli miktarda su içmek, yapılacakların başında gelir.
Mide ekşimesi, şişkinlik, kabızlık ve gaz gibi problemlerinizin temelinde de sindirim sistemi bozuklukları yatıyor olabilir.
Alışkanlıklarınızda yapacağınız ufak değişikliklerle ikinci beyninizi korumak ve gerektiği gibi çalışmasını sağlamak elinizde! Sindirim sistemi, gün boyu çalışır ve zamanının büyük kısmını yediğiniz sağlıksız besinleri işlemek için harcar. Sağlıklı bir sindirim sistemi için yapmanız gereken ilk şey, bu zor görevi yerine getirmeye çalışan bağırsaklarınızı susuz bırakmamaktır.
YEME ALIŞKANLIĞINIZI DEĞİŞTİRİN
Geceleri beslenme alışkanlığınızdan vazgeçin. Düzenli ve sağlıklı beslenin, lokmaları oturarak ve iyice çiğneyerek yavaşça tüketin. Beslenme sırasında daha küçük porsiyonlar tercih edin ve öğünleri atlamayın.
Bunların dışında, kafeinli içeceklerden, alkol tüketiminden, rafine şeker tüketiminden ve sigaradan uzak bir yaşam sürdürülmelidir.
Kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülen Irritabl Bağırsak Sendromu (IBS); şişkinlik, acil tuvalet ihtiyacı, karında rahatsızlık hissi, kabız ve ishal gibi düzensiz bağırsak hareketleri gibi belirtileri bir arada gösteren ve en sık görülen gastrointestinal sendromdur. Bu sendromda sindirim sistemi istenilen şekilde çalışmaz.
Ancak IBS hastaları uygun diyet uygulaması ve medikal tedavi ile stresten uzak durarak yaşam kalitelerini yükseltebilir.
Düzenli egzersiz ve yoga ile IBS semptomlarının iyileştiği düşünülüyor.
KARIN AĞRISI GÖRÜLEBİLİR
IBS'in kadınlarda bağırsak alışkanlıklarında değişikliklere neden olması sonucu kabızlık şeklinde ağrısız dışkılama yaşanabilir ve kramp oluşabilir. Aksi durumda, yaşanılan şiddetli gerilme ile oluşan rektal ağrılar endometriozis (iyi huylu fakat çoğunlukla ağrılı kronik bir hastalık) belirtisi olduğundan doktora gidilmesi tavsiye edilir.
IBS olan kişilerde, genellikle bağırsaktaki kramplardan kaynaklanan karın ağrısı görülür ve bilinmelidir ki; IBS ağrısı karında tek bir bölgede yer almaz, her yerde hissedilebilir.
IBS semptomları, gündüzleri yaşanan stres ve yeme alışkanlıklarına bağlı olarak ortaya çıkar. Geceleri ise bu semptomlarla karşılaşacak olursanız mutlaka bir doktora görünmeniz faydalı olacaktır çünkü bu yaşadıklarınızın IBS ile ilgisi olmayabilir.
Bağırsaklarımızda bulunan bakteriler, sağlığımız açısından son derece önemlidir. Aldığımız besinleri sindirmemize yardımcı olan ve bağırsağı koruyan bu dost bakteriler, dengesizleştiğinde sindirim ve bağışıklık sisteminde tehlike çanları çalmaya başlar. Bu dengesizlik, hamile gibi görünen şiş karın (gaz şişmesi) belirtisiyle IBS'ye yol açabilir.
IBS'nin bir diğer semptomlarından olan ve belki de en sinir bozucusu, insanların bazı gıdalara karşı duyarlılığın artmasıdır. Gerçek anlamda bir alerji durumu olmasa dahi tüketilen bazı gıdalar IBS semptomlarını artırabilir.