Uzmanlar, sinüzitten korunmanın basit ancak etkili yollarını belirleyerek ufak bir liste oluşturmuşlar. Bu tavsiyelere uymak, sinüzite yakalanma riskinizi düşürebilir...
Kapalı ortamlarda bulunmayın ve odanızı sık sık havalandırın
Sinüzit, neticede bir enfeksiyon hastalığıdır ve korunma yollarının başında, enfeksiyonun hızla yayıldığı kalabalık ve kapalı ortamlardan uzak durmak gelir. Eğer kemik eğriliği, burun eti büyüklüğü veya alerjik bir durumunuz var ise öncelikle bunların tedavi edilmesi gerekir. Bu yüzden bulunduğunuz kapalı alanları olabildiğince fazla havalandırın. Sık sık temiz hava almaya özen gösterin. Bağışıklığınızın düşük olduğu dönemlerde hasta kişilerle temastan kaçının.
Rüzgara maruz kalmamaya özen gösterin
Rüzgara maruz kaldığımızda hissedilir ısı değişikliği ve kuru havayı solumak, sinüzit riskini artıran bir diğer nedeni oluşturuyor. Bu nedenle rüzgarlı havalarda ağız ve burnunuzu kapalı tutarak burnun kurumasını önleyin ve soğuğa maruz kalmaktan kaçının.
Kuru, soğuk havada burnunuzu nemlendirin
Burunda kuruluğa tıkanıklık ve çevresel faktörler de eklenince, üst solunum yolu enfeksiyonlarını izleyen günlerde sinüzit gelişebilir. Burnunuzu suyla sık sık nemlendirin, çok kurursa nemlendirici sıvılar ya da jeller kullanın.
Kapalı ortama girecekseniz ince giysiler tercih edin
Özellikle terliyken üşümemek ve kapalı ortamlarda terlememek, korunma yollarından bir diğeridir. Ani değişen ısı, enfeksiyonların gelişmesi için oldukça uygun bir ortam oluşturur. Ortam sıcaklığının aniden 6 derece değişmesi, üst solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanma riskini artırır. Mikroorganizmalar, mukoza bariyerini bu ani ısı değişikliğiyle çok kolay kırar ve bakteri ile virüslerin vücuda girmesi kolaylaşır.
Kalorifere ıslak havlu yerleştirin
Sıcak ortamlarda hava daha kısa sürede ve kolaylıkla kurur. Kuru hava da burundaki mukozanın bağışıklık sistemini zayıflatarak burnu, üst solunum yolu enfeksiyonlarına açık hale getirir. Sıcak ortamlarda kalorifer peteğine ıslak havlu ya da bir bardak su koymanız faydalı bir çözüm yolu olacaktır.
Klimalı ortamdaysanız, nem oranına dikkat edin
Klimalı alanlar, burunda kuruluk hissi yarattığı için burnun mukozasındaki bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olur Klima sistemlerinde nem oranını optimal ortam havası oranında tutmaya özen gösterirseniz riski azaltmış olursunuz.
Suyu bol tüketin
Günlük sıvı alımı ağırlıklı olarak içilen su ve meyvelerden sağlanmalı. Taze meyvelerdeki vitamin ve su, metabolizmamız yanında bağışıklık sistemimiz için de önemlidir ve diğer hastalıklardan da korunmamıza yardımcı olur.
Sigara içmeyin
Sigaranın içindeki maddelerin kanserojen olmalarının yanı sıra bakteri ve virüsler için bir bariyer olan burun mukozasına yıkıcı etkisi vardır.
İLTİHAP SİNÜS BOŞLUĞUNDA BİRİKİR
Sinüzit, en basit ifadeyle, sinüs boşluklarını kaplayan mukozanın iltihaplanmasıdır. Oluşan iltihap sebebiyle mukozanın ürettiği salgı (sümük/mukus) olması gerektiği gibi burun boşluğuna taşınamaz ve sinüs boşluğunda birikir. Bunun pek çok sebebi olabilir. En çok bilinenleri; sinüsün buruna açılan kanallarında (herhangi bir sebeple) meydana gelen tıkanma, oluşan salgıyı kanala ileten sistemin işlevinde bozulma, salgı içerik ya da kıvamında meydana gelen değişimdir. Bağışıklık sistemi ve buna bağlı sık üst solunum yolu enfeksiyonları, burun ve sinüs anatomisi (burun kemiği veya kıkırdağının eğri olması burun eti büyüklüğü veya sinüs kanallarının kapalı olması, burun ve sinüs tümörleri), özellikle çocuklarda geniz eti büyüklüğü, alerjik rinit ve kirli hava (sigara) sayılabilir.
ENFEKSİYON KÖRLÜĞE NEDEN OLABİLİR!
Hayat kalitesini ciddi anlamda düşüren bu hastalığın en önemli ve bilinen belirtisi, şiddetli baş ağrısıdır. Hasta şikayetleri incelendiğinde, çoğunun başlarının omuzlarına ağır geldiği şikayetini duyarız. Bunun sebebi, kafa ağırlığımızı hafifleten hava boşluklarının iltihapla dolu olması ve işlevini yerine getiremiyor olmasıdır. Diğer belirtiler ise, burun tıkanıklığı, yeşil ve koyu sarı renkte burun akıntısı, boğaz ağrısı, tat alma duyusunda azalma, ateş ve halsizlik sayılabilir. Bu belirtiler tek tek olabileceği gibi tamamı ya da birkaçı da hissediliyor olabilir.
Sinüzit tanısı mutlaka bir uzman hekim tarafından konulmalıdır. Tanıyı koymak için hasta şikayetleri çoğu zaman yeterlidir ancak çeşitli tekniklerle çekilen filmler iltihabın gözlemlenebilmesi için şarttır. Sinüsleri görüntüleyen bu filmlerin ardından uygulanacak tedaviyi belirlemek çok daha kolay hale gelir. Tedavi kişiden kişiye değişiklik gösterir. Genelde antibiyotik tedavisi uygulanır ancak bazı durumlarda cerrahi müdahale gerekir. Genelde ciddi problemlere yol açmaz ancak tüm hastalıklarda olduğu gibi komplikasyonlar gelişebilir. Bunların en önemlisi, iltihabın boşluktan göz çukuruna yayılmasıdır. Bu durum da körlüğe neden olabilir. Beyin zarına veya içine sızdığı durumlar da görülebilir ki bu durum ciddi bir risktir. Bu sebeple cerrahi müdahalenin mutlaka bir uzman tarafından yapılması gerekir.