Mevsim geçişleri, hormonal değişiklikler, tiroid, gebelik, düzensiz ve iyi beslenememe gibi nedenlerle ortaya çıkan saç dökülmesi günümüzde sık karşılaşılan sağlık sorunlarından biridir. Tüm bu etkenlere stres de eklendiğinde saç dökülmesi ortaya çıkıyor. Sağlıklı ve güçlü saçlar için öncelikle stresi hayatımızdan uzak tutmamız gerekiyor. Yapılan araştırmalar, saç dökülme nedenlerinin kalıtsal yani anne ve babadan kaynaklı olabileceğini ortaya çıkarmıştır. Buna bağlı olarak yaşanan saç dökülmelerinin oranı ise kadınlarda yüzde 50, erkeklerde ise yüzde 65. Yoğun iş hayatı, özel hayat ve kişinin kendine vakit ayıramamasıyla ortaya çıkan stres ise saç dökülmesinin bir diğer önemli etkeni olarak karşımıza çıkıyor. Buradaki saç dökülmesi saç kıran ile de karıştırılabiliyor. Daha çok psikolojik etkenlere bağlı olarak ortaya çıkan saç kıran, kişinin sosyal hayatını da olumsuz etkileyebilmekte.
MEVSİM GEÇİŞİ ARTIRIR
Günde ortalama 50 ile 100 adet saç telimiz dökülür. Bu rakam mevsim geçişlerinde iki katına çıkabilmektedir. Peki saç dökülmesi bizi ne zaman endişelendirmeli? Öncelikle her zamankinden daha fazla saçınızın döküldüğünü düşünüyorsanız mutlaka doktora görünmelisiniz. Saç derinizin belirli bölgelerinde tutam halinde kopma yaşanıyor, duş aldıktan ya da uyandıktan sonra elinize bol miktarda saç geliyorsa yine doktora görünmeniz gerekir. Saç dökülmeleri veya saç kıranınızın nedeni aşırı stres kaynaklı ise kendinize zaman ayırmanızda fayda var. Günlük sosyal aktiviteler, güneşli havalarda yürüyüş, hafta sonu tatili gibi adımlarla stresinizi yenebilir, saç dökülmelerinizi normal seyrine döndürebilirsiniz. Bunun yanı sıra beslenme alışkanlıklarınızı da gözden geçirmeniz gerekir. Yapılan araştırmalar, yoğun ve stresli iş hayatında çalışan kişilerin beslenme alışkanlıklarının daha sağlıksız olduğunu ortaya çıkarmıştır. Doğru beslenerek saç dökülmelerinizi azaltmanız mümkün. Bunun için şunlara göz atmanızda fayda var:
BALIK
Saç, protein liflerinden oluşur. Dolayısıyla yeni saçların çıkması ve var olanların daha da güçlenmesi için protein almanız gerekir. Protein, saçın önemli bir bileşeni olan keratinin üretilmesinde etkilidir. Somon gibi omega-3 yağ asitleri ve protein açısından zengin deniz ürünleri tüketmek saç sağlığınızı korumanızda fayda sağlar.
BAL
Kaşıntı ve saç dökülmesi gibi dermatit hastalar üzerinde yapılan araştırmalar, balın tedavi edici etkisini ortaya çıkarmıştır. Araştırma sırasında hastalara yüzde 90'ı bal, yüzde 10'u su olan karışım dört hafta boyunca uygulanmış ve olumlu etkiler gözlenmiştir. Balı besin olarak tüketebileceğiniz gibi haftada bir saçınıza uygulayarak da saç sağlığınızı koruyabilirsiniz.
KURUYEMİŞ
Saç dökülmesinin tedavisine ilişkin en umut verici araştırma Ocak 2015'te Journal of Cosmetic Dermatology'de yayımlanmıştır. Çalışmaya katılan hastalar, altı ay boyunca omega-3 ve omega-6 esansiyel yağ asitleri ve antioksidanlar içeren bir besin takviyesi aldı. Altı aydan sonra, kişilerin yüzde 90'ında saç dökülmesinde bir azalma olduğu, yüzde 86'sında saç gelişiminde iyileşme ve yüzde 87'sinde saçların daha da kalınlaştığı bildirildi. Siz de omega-3 ve omega-6 yağ asidi açısından zengin olan fındık, ceviz ve üzüm çekirdeği tüketerek benzer sonuçlar elde edebilirsiniz.
ISPANAK
Ispanak, demir açısından zengin olması ve demir emilimine yardımcı C vitamini içermesiyle saç dökülmelerini azaltmaktadır. Ispanağı haşladıktan sonra içerisine haşlanmış yumurta ve mantar koyarak güzel bir salata yapın. Üç günde bir salatanızı yenileyerek tüketin. Saçınızdaki değişimi fark edeceksiniz.
SÜT ÜRÜNLERİ
Çinko, saç dökülmesini önleme konusunda süper bir besin maddesidir. Bir çalışmada araştırmacılar, sağlıklı saçlara sahip olan 50 kişi ile saç kırana bağlı saç dökülmesi olan 50 kişinin çinko seviyelerini karşılaştırdılar. Araştırma sonucunda saç kıran hastalarının hepsinde düşük çinko düzeyleri gözlemlenmiştir. Çinko bakımından zengin olan süt ve süt ürünleri saç dökülmelerini azaltmaktadır. Günde bir bardak süt tüketimi hem gelişme çağındaki çocuklar, hem de saç dökülme sorunu yaşayan kişiler için çok önemlidir. Sabah kahvaltılarında peynir, öğle ve akşam yemeklerinizde yoğurt tüketerek vücudunuzun ihtiyaç duyduğu çinko değerlerini sağlayabilirsiniz.
MEYVELER
Özellikle kış aylarının meyveleri arasında yer alan portakal, mandalina ve greyfurt, C vitamini açısından oldukça zengindir. Bu meyvelerin bağışıklık sistemini güçlendirici özelliği bulunur ve saç yapısının güçlenmesine katkısı vardır.
Saçları kazıtmak gürleştirmiyor!
Gelelim saç hurafelerine... Saç, insan güzelliğinin en önemli unsurlarından biridir. Özellikle kadınlar için bir aksesuvar gibidir. Daha gür olmaları, daha parlak ve güçlü olmaları için pek çok şey yapmaya hazır binlerce insan vardır. Peki söylenenler ne kadar doğru? Gelin en sık duyduğumuz tavsiyelerden birine bir bakalım: Daha gür ve güçlü saçlara kavuşmak için saçlarınızı kazıtın! Bu yöntem gerçekte işe yarar mı? Bu sorunun cevabını bundan yıllar önce merak eden bilim adamları bir araştırma yapmışlar. 1928 yılında bir grup gönüllü üzerinde yürütülen araştırmanın sonuçları oldukça ilginç. Gönüllülerin saçlarının bir kısmına hiç dokunulmazken, belirlenen bir kısmı kazınmış. Yeniden uzayanlar ve hiç kazınmamış saçlar eşit şartlarda incelenmiş ve aralarında hiçbir fark görülmemiş! Tek bir araştırmanın sonucuna yüzde 100 itimat etmeyen bilim adamları bu alanda çalışmalar yapmaya devam ettilerse de toplamda beşe ulaşan araştırma sonuçları ilk verileri değiştirememiş.
TAMAMEN PSİKOLOJİK
Bizzat deneyenlerin, 'Bizzat şahit oldum, saçlar kazındıktan sonra yeni gelenler çok daha kuvvetli ve canlı' dediklerini duyar gibi oluyorum. Her konuda delil ile hareket eden tıp bilimi, size böyle düşündüren sebepleri de araştırmış ve tamamen psikolojik bir etki olduğunu saptamış. Güneş ışığı ve kimyasal şekillendiriciler saçlarınız üzerinde sandığınızdan çok daha etkilidir. Solgun ve cansız görünümün en önemli sebepleri arasında bu ikisi sayılabilir. Saçlarınız ne kadar uzunsa, bu faktörlerden o kadar etkilenmiş demektir. Özellikle saç uçlarındaki bariz kötüleşmenin sebebi de budur. Eğer söylenenler sizi ikna etmiş ve saçlarınızı kazıtma yolunu seçmişseniz; yeniden uzayan saçlarınız bu faktörlerden etkilenmemiş olarak geleceğinden, ilk izleniminiz söylenenlerin doğru olduğu yönünde olacaktır.