Anneler için son derece kritik bir sorudur bu. Bir anda sinirlenen bir bebek ve ne yapacağını bir türlü bilemeyen bir anne... Öyle anlarda genelde akla gelen; karnının acıkmış olduğu, bezinin kirlendiği ya da uykusunun geldiğidir. Yaş grubuna göre gazı olduğu da akla ilk gelen ihtimaller arsında yer alır ancak durum sandığınızdan çok daha farklı ya da ciddi olabilir. Yapmanız gereken ilk şey, onu susturmaya ya da sakinleştirmeye çalışmadan önce neden sinirlendiğini anlamaya çalışmak olmadır. Çünkü zaten derdini anlatamamanın sıkıntısı içinde olan bebeğiniz, beyhude çaba sarf eden ebeveyn karşısında daha da sinirlenebilir. Dünyaya henüz gelmiş bebekler için her şey yabancıdır; gördükleri ve görmedikleri her şey. Yani duygular ve hisler de yabancıdır. Ağlamalarının en önemli sebeplerinden biri, tamamen yabancı oldukları bir ortama alışmaya çalışmaktır.
HIRÇIN ÇOCUK ZORDUR
Karakteri itibariyle sinirli veya hırçın bir çocuğu idare etmek diğerlerine göre daha zordur. Ancak bu yapının yanına bir de yanlış davranışlar sergileyen bir annebaba varsa durum başta bebek için daha da içinden çıkılmaz bir hal alabilir. Bu sebeple onları daha da öfkelendirme ihtimali olan davranışlarda bulunup bulunmadığınızı kontrol etmeniz gerekir. En sık yapılan yanlışların başında, yemek yedirmek konusunda yersiz ısrar etmek gelir. Onların da bir birey olduğunu unutmayın. Tok olduğunuz anlarda size zorla bir şeyler yedirilmek istense siz sinirlenmez misiniz? Şunu unutmayın, tamamen farklı bir birey olan bebeğinizin acıkıp acıkmadığına ya da ne zaman yemek yemesi gerektiğine siz karar veremezsiniz.
Oyun oynadığı bir esnada 'Evet şimdi acıkmış olman gerek, o yüzen bu tabağın hepsini bitireceksin' şeklindeki bir 'tehditle' odaya girdiğinizde o esnanda tok olan bir bebeği rahatlıkla sinirlendirebilir, hatta yemeğe karşı kalıcı tepkiler geliştirmesine sebep olabilirsiniz. Unutmayın, insan hayatta kalmak üzere yaratılmıştır. İçgüdülerimiz her şartta hayatta kalmak üzere hareket eder. Aç kalmamak da bunlardan biridir. Eğer çocuğunuz açsa siz kaçırıp saklasanız bile bulup yemek zorundadır.
Şimdilerde BLW adında (bebek önderliğinde ek gıdaya geçiş) bir yöntem izlenmeye başlandı. Temelinde çocuğun yer aldığı ve aslında özgürce yönettiği bu yöntem uzun vadede gerçekten başarılı sonuçlar doğuruyor. Ek gıdaya henüz geçmiş ya da geçecek bebekleriniz için bu yöntemi araştırmanızı kesinlikle tavsiye ederim. Henüz ayaklanmış bebekler ilk adımlarını atmakta zorlanırlar. Sürekli düşüp kalkmaya çalışırlar. Bu da onları sinirlendiren etkenlerden biri olabilir. Temelinde hayatları boyunca mücadele edecekleri bir duygu olan başarısızlık korkusu yatar. Yapamadıkça sinirlenir ve daha da hırçın hale gelebilirler. Böyle anlarda onları desteklemek, taktir etmek ve rahatlatmak gerekir. Tıpkı başarısızlık gibi engellenme hissi de bebeklerinizin sinirlenmesine neden olabilir. Bir bebeği disipline etmekle onu engellemek arasında fark vardır. Ebeveynlerin en önemli görevlerinden biri çocuklarına doğru davranmayı öğretmektir. Ancak yöntem hataları maksadın çok ötesinde sonuçlar doğmasına sebep olabilir. Bazen araya anne-babaların egosu girer ki bu en tehlikelilerinden biridir. Bebeğiniz bir oyuncağı alıp yere fırlattığında onu geri verip ikinci kez fırlatmasını engellemek için hayır dediğinizde bu onda engellenmişlik hissi doğmasına sebep olur.
Öyle zamanlarda ilgisini dağıtmaya çalışın. Daha çok sevdiği bir başka oyuncağı verin. Bebeğiniz konuşmaya başlamış ve en temel ihtiyaçlarını söyler hale gelmiş ancak hâlâ hırçın davranıyor olabilir. Bunun altında yatan neden, kelime dağarcığının henüz yetmiyor olmasıdır. Ona masal okumak, yapabileceklerinizden biridir. Böylece kendini anlatmak için yeni kelimeler öğrenebilir. Bazen çocuklar verdiğiniz komutlarla ilgilenmezler. Mesela 'Hadi kalk banyo yapacağız' dediğinizde istemeyebilirler. Siz ısrar ettikçe bu onları sinirlendirebilir. Böyle durumlarda onların yorgun olabileceğini düşünmeniz gerekir.
ELLERİNİ TAKİP EDİN
Israrcı olmayın. Israrcı olmamak, yelkenleri suya indirmek anlamına gelmez.
Bebeğinizin istediği bir şeyi yapmak kontrolünüzü kaybetmeniz demek değildir.
Ebeveyn olmanın en önemli kuralı dengeli olmaktır. Hem kontrolün sizde olması, hem de onun dediğini yapabilmek aslında mümkün. Bebekler için en önemli duygu, güven duygusudur. Bir yabancıyla karşılaştığında sizden ayrılmamasının altında güven duygusu yatar. Yabancı olmak, bebekler için farklıdır. Yani sizin annenizin onun babaannesi ya da anneannesi olması 'yabancı' olduğu gerçeğini değiştirmez.
Çünkü bebeğiniz için sizin dışınızdaki herkes yabancıdır.
Diyelim ki her şeyi düşündünüz. Karnı tok, altı temiz ve uykudan yeni uyandı; ancak hâlâ son derece hırçın. Diş çıkarıyor ya da söyleyemediği bir ağrısı olabilir. böyle durumlarda hareketlerini izleyin.
Ellerini takip edin, istem dışı ağrıyan yere sürekli dokunuyor olabilir. Ya da tam tersi ağrıyan yerine dokunulmasına izin vermiyor olabilir.
SABIRLI VE SAKİN OLUN
Konunun uzmanları, bebeğinizi sakinleştirmenin yollarını maddeler halinde şöyle yazmışlar:
O henüz küçücük bir bebek ve size muhtaç. Hayatta kalması için güvenebildiği tek kişi sizsiniz. Sabırlı olun ve sakin yaklaşın.
Çok sinirli olduğu anlarda kendi sinirli anlarınızı düşünün ve size nasıl davranılmasını isterseniz ona da öyle davranın.
Kararlı olun ve eşinizle ortak davranışlar belirleyin. Bebeğiniz üzerindeki tutum ve davranışlarınız ortak olsun. Birinizin izin verdiğini diğeriniz yasaklamayın.