Hamilelik hemen her şeye dikkat ettiğiniz ve değiştirmeye başladığınız bir dönem. Bebeğinizin hayatı için de böyle olması gerekli zaten. Ancak bazı konular var ki, üzerinde hiç düşünmeden hayatınıza sokuyor ya da çıkarıyorsunuz.
Belki de uzun yıllardır beslediğiniz, hatta ailenizden biri haline gelen evcil hayvanlarınız da hamilelik haberini alır almaz vedalaştığınız şeylerin başında geliyor. Peki bu ne kadar gerekli?
Aslında çok da gerekli değil. Sadece neyi nasıl yapmanız gerektiğini bilmek, var olan tehlikelerden korunmayı öğrenmek; vedaların önüne geçebilir. Evcil hayvanlardan geçmesi muhtemel hastalıklar, onlarla yakın temas kurma oranınıza ve şekline göre tehlike oluştururlar.
Tüyleri, ağız ve göz salgıları; temas halinde size bulaşabilecek tehlikeler arasında yer alıyor.
Hayvanların ağızlarında pasteurella adında bir mikroorganizma bulunur.
İnsanlar için yabancı bir mikroorganizmadır ve ciddi hastalıklara sebep olabilir.
Açık yaralardan kolayca bulaşabilir.
Hali hazırda bir açık yaranız varsa (derin bir çizik bile olabilir) ya da bu mikroorganizmayı taşıyan bir hayvan tarafından ısırıldıysanız ve bu ısırık neticesinde yara açıldıysa, kolaylıkla size bulaşabilir.
Bu sebeple özellikle evinizde beslediğiniz evcil dostlarınızın aşılarını mutlaka zamanında yaptırmanız gerekir.
Şunu da unutmamak gerekir ki; sadece kuru mama yiyen ve sokağa çıkmayan hayvanlarda hastalıkların büyük bölümü görülmez. Bu hastalıklardan ilki; hamilelik döneminde bulaşması halinde düşük, erken doğum ya da hastalıklı bebek doğumlarına sebep olduğu söylenen toksoplazmadır. Toksoplazma, gondii adı verilen virüsün sebep olduğu bir hastalıktır.
PARAZİT İKİ HAFTADA ÇOĞALIR
Özellikle kedilerin dışkılarında rastlanır ve diğer canlılara üç yolla bulaşır:
Enfekte bir kedinin dışkısı ile temas sonrası elleri ağıza götürmek, enfekte bir hayvanın etini iyi pişirmeden yemek ve parazit bulunduran bir besini iyice yıkamadan yemek. Genelde kedilerde görülen bu parazit, hali hazırda paraziti taşıyan bir hayvanı çiğ olarak yediklerinde bünyelerine girer. Bağırsak sitemlerine yerleşen bu parazitin çoğalma süresi iki haftadır.
Bu süre boyunca ve takip eden zamanda kedinin dışkısıyla beraber dışarı atılır. Bu parazit hemen bulaşmaz. Dış dünyada 24 saat geçirmesi gerekir, ki bu durum tehlikenin uzun sürdüğü anlamına gelir. Enfekte bir kedi iki-üç hafta boyunca dışkısı yoluyla bu paraziti bulunduğu ortama yaymaya devam eder. Ancak durum, kedilerde de tıpkı insanlardaki gibidir. Yani bir enfeksiyon vücuda bir kez girdikten sonra ikinci için bağışıklık kazanılır. Bu enfeksiyonu geçiren bir kedi aynı paraziti tekrar aldığında artık bulaştıramaz. Sokak kedileri bu enfeksiyonu büyük olasılıkla taşırlar ancak ilkini çok yüksek ihtimalle erken evrede kaparlar. Yani büyük sokak kedileri, bu parazit açısından tehlike oluşturmazlar.
Fark ettiyseniz, toksoplazma tehlikesi, çiğ et ile beslenen hayvanlar için çok daha büyük bir olasılıktır. Bu sebeple devamlı evde tutulan ve kuru mamayla beslenen kedilerde görülme ihtimali neredeyse sıfırdır.
Toksoplazma tehlikesi sadece kedilerden kaynaklanmaz. Özellikle hamilelik döneminde et ve çeşitlerini iyi pişirme gerekliliği buradan gelir. Bir sokak kedisinin dışkısı, etrafa parazit yayar, söz konusu bölgeden ot ve benzeri şeyler yiyen büyük baş hayvanlar da artık enfektedir.
Bu sebeple özellikle hamilelik döneminde tüm etler iyi pişirilmeli ve soğuk tüketilen salam, sosis gibi şarküteri ürünlerinden uzak durulmalıdır.
AŞILARINI DÜZENLİ YAPTIRIN
Sadece temas ve yeme yoluyla değil, hastalık taşıyan bir hayvanla aynı havayı solumak da sizi hasta edebilir. Muhabbet kuşlarından geçen psittakoz hastalığı, bu şekilde hayvandan insana geçen hastalıkların başında gelir. Bundan korunmanın tek yolu, evcil hayvanlarınızı düzenli kontrole götürmek ve uygun hastalıklar için aşılarını yaptırmaktır.
Evcil hayvanlardan gelebilecek hastalıklardan korunmanın altın kuralı, onları düzenli muayeneye götürmek ve kontrollerini yaptırmaktır. Hamilelik döneminde yapılması gereken en önemli şey, hayvanın dışkısından kesinlikle uzak durmaktır.
Açık yaralara, hatta çiziklere dikkat etmek, temas sonrası mutlaka elleri iyice yıkamak gerekir. Evcil dostlarınız beslenme esnasında acele ettiklerinden ya da verdiğinizi yetersiz bulduklarından hırçınlaşabilirler ve sizi tırmalama ihtimalleri yüksektir.
Hamilelik döneminde dışkı temizliği ve beslenmeden başkaları sorumlu olmalıdır.
EVCİL DOSTLARINIZI ÇİĞ ETLE BESLEMEK NE KADAR DOĞRU BİR TERCİH?
Ne evcil hayvanları, ne de sokak hayvanlarını çiğ etle beslememek gerekir. Bu, oldukça önemli bir konudur. Evcil hayvanlar için kuru mamalar ilk tercihiniz olmalı.
Çiğ et ciddi anlamda bakteri bulundurur.
Onlara vereceğiniz eti en az 70 derecede pişirmiş olmanız gerekir. Bu ısı, mevcut bakteri ya da parazitlerin ölmesi için yeterlidir.
Çiğ et ile beslemek sadece sizin için değil evcil dostlarınız için de tehlike oluşturur. Söz konusu parazit ve bakteriler; onların karaciğerlerine, akciğerlerine ve bağırsaklarına yerleşerek önce onları, sonra sizi hasta eder.
KÖPEK TÜYÜ KİSTE SEBEP OLMAZ
En çok endişe edilen bir diğer konu ise özellikle kedi ve köpek tüylerinin sonucunda oluştuğu düşünülen kistler. Kedi ve köpek tüyleri herhangi bir kist oluşumuna sebep olmaz. Daha doğrusu, oluşan kistin sebebi tüyler değil dışkı yoluyla tüylere bulaşmış olan parazitle temas etmektir.
Düzenli parazit kontrolü yapılan bir evcil hayvanda bu risk yok denecek kadar azdır.
Bahsettiğim tüm bu hastalıklar, bulaşma yolları ve getirmesi muhtemel tehlikelerin tamamı tek bir noktaya bağlanıyor.
Evet, evcil hayvan beslemek hastalık bulaşması açısından tehlike arz ediyor.
Ancak hayatın her anında ve alanında vücudunuza yabancı ve sizi ciddi hasta edebilecek mikroorganizmalarla karşılaşmanız mümkün. Sağlıklı kalabilmeniz, kendinizi ne kadar ve nasıl koruduğunuzla yakın ilişkili. Evcil hayvan besliyorsanız, her durumda dışkısıyla temastan kaçınmalı, tuvalet ihtiyaçlarını gördükleri yerleri sıklıkla temizlemeli (kedilerinizin kumunu sık sık değiştirmelisiniz) ve her temas sonrası mutlaka ellerinizi iyice yıkamalısınız. Beslenmelerine azami dikkat etmeli, çiğ et vermemelisiniz. En önemlisi de onların da birer canlı olduklarını unutmamalı, düzenli kontrollerini yaptırmalı ve aşılarını kesinlikle atlamamalısınız. 5 yaşın altındaki çocuklarınıza evcil dostunuzla geçirdikleri vakit boyunca refakat etmelisiniz.