Çocuklarda eklem ağrıları, büyüme ağrılarıyla karıştırılıyor. Oysa ikisi farklı şeyler. Yapılan istatistiksel çalışmalar, her beş çocuktan birinde romatolojik sorunlar olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, eklem ağrısı ve büyüme ağrısının muhakkak ayırt edilmesi gerektiğini söylüyor. Bu iki ağrıyı birbirinden ayıran en önemli özellik, ağrının yeridir. Büyüme ağrıları kemikte olurken romatizmal ağrılar eklemlerde olur. Eklem ağrılarında, ilgili bölgede şişlik ve hareket kısıtlanması da ekleniyorsa, muhakkak bir hekime başvurulmalıdır.
Eklem hastalıkları, sadece diz ve bacakları değil pek çok organı etkiler. Çocuklarda görülen romatizmal hastalıklar arasında, örneğin ateşle birlikte kalp damarlarını tutan, sadece kasları ve cildi tutan veya bağırsak damarlarını ve böbrekleri tutan romatizmal hastalıklar da vardır. Yani bu hastalıkların ortaya çıkan bulguları geniş bir yelpazede kendini göstermektedir. Bunların yanında kalıtsal romatizmal bir hastalık olan Akdeniz Ateşi de yer alır ki, bu hastalık akraba evliliğinin sık görülmesi sebebiyle ülkemizde oldukça yaygın bir türdür.
GÜNEŞ KORUYUCU KREM KULLANIN
Çocuklarda görülen romatizmal hastalıkların tedavisinde sıklıkla yapılan bir yanlış var ki, o da bu çocukların hareketlerinin kısıtlanmaya çalışılması. Oysa konunun uzmanı olan hekimler, bu çocukların diğerlerinden daha fazla hareket etmeleri gerektiğini söylüyor, hatta spor yapmaları tavsiye ediliyor. Özellikle yüzme, romatizmal hastalığı bulunan çocukların tedavilerinde en önemli yardımcılardan biri. Romatizmal hastalıklar, kendi içlerinde çeşitli tiplere ayrılırlar ve bazı gruplar için güneş ışınları hastalığın seyri açısından zararlı kabul edilir. Bu sebeple bu gruba dahil hastaların yüksek koruyuculu kremler uygulanmadan güneşe çıkmamaya özen göstermeleri gerekir.
Çocukluk romatizmalarında, erken teşhis çok önemlidir. Romatizmanın cinsine göre gecikmeyle gelen hasar değişse de geç kalındığında, hayatı ciddi oranda etkileyen kalıcı hasarlar görmek mümkündür. Bu sebeple eklem ve büyüme ağrıları dikkatlice ayırt edilmeli ve her iki durumda da uzman bir hekime başvurulmalıdır.
ÇOCUKLARDA KALP HASTALIKLARI
Kalp hastalıkları hayati öneme sahiptir ve her yaşta doğru tedavi gerektirir. Bu gibi hastalıklar, yetişkinlerde daha kolay teşhis edilirken çocuklarda sıkıntılarını dile getirememeleri sebebiyle ailelerin dikkatine muhtaçtır. Bir de doğumsal kalp hastalıkları vardır ki yapılan araştırmalar, doğan her bin çocuktan 5-8'inde görüldüğünü söylüyor. Yeni doğanlarda görülen bu oran kalp hastası çocuklarda yüzde 20'ye denk geliyor. Yeni doğanlarda teşhis daha hızlıdır. Çünkü belli muayene şekilleri vardır ve onlarda görülen farklılık, hastalığı yakalamaya yardımcı olur. Ancak bazı durumlarda kalp hastalıkları sessiz sedasız, adeta sinsice ilerler. İşte o zaman çocuğun gelişimini dikkatli izlemenin gerekliliği ortaya çıkar. Çocuklarda kalp hastalığı olduğunu düşündüren bazı temel belirtiler vardır.
Büyüme ve gelişme geriliği : Kalp metabolizmanın hızını karşılayamadığında çocuk gelişimi normal seviyenin altına düşebilir. Bu sebeple gelişim geriliği gösteren çocukların muhakkak kalp muayenesinden geçirilmeleri gerekir.
Morarma : Özellikle yeni doğanlarda morarma, en belirgin kalp hastalığı emaresidir. Yeni doğanlarda ağlama ve beslenme sırasında morarma oluşabilirken, daha büyük bebek ve çocuklarda morarma eforla gelişir. Çocuğunuz koştuğunda morarıyorsa, mutlaka bir uzmana baş vurmanız gerekir.
Göğüs ağrısı : Göğüs ağrılarının pek çok sebebi olabilir, bunlardan biri de üşütme sebebiyle gelen kas tutulmasıdır. Ancak öyle olduğundan şüphelenseniz bile ihmal etmemeniz gerekir. Özellikle spor esnasında gelişen göğüs ağrısına çok dikkat edilmesi gerekir.
Bayılma : Bayılma genelde nörolojik ve metabolik nedenlere bağlanır ancak kalp hastalığı belirtileri arasında da yer alır.
Çarpıntı : Çarpıntı, çocukların hemen fark edemediği bir bulgudur. Özellikle oyun esnasında yaşandığında, oyundan çekilme korkusuyla şikayet etmezler. Bu durumda ailelere ciddi görev düşer. Çarpıntı sadece efor esnasında değil de dinlenme esnasında da yaşanıyorsa, azami dikkat gerektirir. Mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.
Aşırı terleme ve çabuk yorulma : Aşırı terleme ve çabuk yorulma, çocuklardaki kalp hastalığının en önemli belirtileri arasında yer alır. Bu durum kalbin, spor vb. esnasında artan metabolizma hızına yetişemediğinin bir göstergesi olarak kabul edilir.
ERKEN MÜDAHALE HAYAT KURTARIR
Gelişen teknoloji ve imkanlar anne karnından itibaren detaylı taramaların yapılmasına imkan veriyor. Bu sebeple artık anne karnındaki bebeklerde gelişmiş ya da gelişmekte olan kalp hastalıkları teşhis edilebiliyor. Böylece aile ve hekimler, doğacak bebeğin durumundan haberdar olduklarından gerekli hazırlıkları yapabiliyor ve doğar doğmaz müdahale şansı olabiliyor. Burada, hamilelik kontrollerinin aksatılmaması son derece önemli.
Bazen hastalık doğumsal olsa da sinsice ilerleyebiliyor. Bu sebeple hiçbir şikayet olmasa dahi çocuğunuzun kardiyolojik muayeneden geçmesi çok önemli ve gereklidir.
Bahsettiğim bu muayene özellikle çocuklarınız aktif çağlara geldiğinde gereklidir. Bu yaşlarda hiçbir şüphe olmasa da EKG ve Ekokardiyografi testlerinin uygulanması gerekir. Unutmamak gerekir ki; kalp hastalıkları, ilk temellerini çocukluk yaşlarda atarlar. Vaktinde yakalanan kalp hastalıklarının tedavisi için gereken zaman kazanıldığında, yetişkin yaşlarda karşılaşılabilecek hastalıklardan korunmak mümkün olabilir.
