Mutfak ve banyolar, bakteri üremesi için en elverişli alanlardır. Evin diğer odalarında rastlanabilecek birçok bakteri, buralardan yayılır. Su, nem ve ısı değişiklikleri, mikroorganizma üremesi için kusursuz bir ortam yaratır. Mutfağınızın devamlı düzenli olması ve tezgahların her daim siliniyor olması, ortamın temiz olduğu anlamına gelmez. Mikroorganizmalar gözle görülemezler. Bu sebeple onları besleyen davranışları bilmek ve önlemek, yapılabilecek en iyi şeydir. Yiyeceklerin saklanma koşulları, yemek için hazırlanma aşamaları, pişirilme tekniği ve pişmiş gıdayı saklama usulleri mutfak hijyeni için son derece önemlidir. Her bir gıda maddesi, birbirinden farklıdır ve farklı şekillerde muhafaza edilmesi gerekir. Yeşillikler, sebze, meyve, yumurta, et ve süt ürünleri; dış ortamda bulunan mikroorganizmaları üzerlerine toplarlar ve hızla üremelerine sebep olurlar.
MUTFAKTAN YAYILAN HASTALIKLAR
Mutfaktan doğan en önemli ve bilinen hastalık, besin zehirlenmesidir. Besin zehirlenmesinin en önemli sebepleri; son kullanma tarihi geçmiş gıdaları, oda sıcaklığında bekletilen yiyecekleri ve pişmiş halde üç-dört gün bekletilen yemekleri yemektir. Bu şartlarda muhafaza edilen gıda maddelerinde, E.coli ekolo ve stafilokok benzeri birçok toksin oluşur. Bu zararlılar, bağırsak sistemine ulaştıklarında enfeksiyona sebep olurlar. İshal, kusma ve tansiyon düşüklüğü en önemli belirtilerdir. Şüphelenildiğinde hiç vakit kaybetmeden hastaneye gidilmelidir. Tifo ve salmonella enfeksiyonları da gıda temellidir. Ateş ve ishal gibi etkiler gösteren bu hastalıklar genelde tavuk ve yumurtadan bulaşır. Mantar enfeksiyonları da mutfağınızdan yayılabilirler. İyi derecede havalandırılmayan mutfaklarda ve uygunsuz buzdolabı koşullarında gelişirler. Zatürreye kadar uzanabilecek hastalıklara sebep olurlar. Hepatit A çeşme suları, şişe suları, iyi yıkanmamış kirli sebze ve meyveler aracılığıyla bulaşabilir. Hepatit A, ağır karaciğer hastalıklarına sebep olabilir. Sebzeler yıkanmadan saklanmalıdır. Eğer yıkandıktan sonra saklanıyorsa, mutlaka iyice kurutulmalıdır. Nemli halde saklanmaları halinde, nemi çok seven mikroorganizmalar, üremek için şahane bir ortam bulmuş olurlar. Süt ürünleri mutlaka buzdolabında muhafaza edilmeliler. Et ürünleri ise hemen tüketilmeyecekse dondurulmalılar. Dondurulmuş et ürünlerinin çözülme koşulları da son derece önemlidir. Kırmızı ya da beyaz et hiç fark etmez, dondurucudan çıkarıldıktan sonra asla tezgah üzerinde bekletilmemeliler. Bir gece önceden dondurucudan çıkarılarak buzdolabına alınmalı ve çözülene kadar burada tutulmalıdırlar. Gıda maddelerinin büyük çoğunluğunun saklandığı buzdolaplarının kullanma koşulları da son derece önemli. Buzdolabının gerektiği gibi çalışabilmesi için içerisinde hava akımının gerçekleşiyor olması gerekir. Bu sebeple hava akımını kesecek büyük kaplardan uzak durulması gerekir. Bir düzen içinde olmalı, sık sık temizlenmeli ve bozulmaya başlayan ne varsa diğerlerini etkilemeden çıkarılmalıdır. Örneğin, küflenmeye başlamış bir sebzenin sadece dolaptan çıkarılması yetmez, ardından tüm buzdolabının dezenfekte edilmesi gerekir. Aksi taktirde ortamda mikroorganizma artığı kalır ve yeni yerleştirilen sebzenin üzerine geçerek üremeye devam eder.
RAFLARDA BOŞLUKLAR BIRAKIN
Özellikle yaz aylarında tıka basa doldurulan dolaplar, hava akımını engelleyerek gerekli ısı derecesine ulaşılmasının önüne geçer. Bu sebeple raflarınızda mutlaka koridorlar bırakın. Pişmiş gıdalar saklanırken, mutlaka hava ile teması kesilmeli ve ağzı kapalı kaplarda muhafaza edilmelidir. Pişmiş gıdaların saklanma süresi uygun koşullar sağlansa bile iki gündür. Bu iki gün içinde de en fazla bir kez ısıtılmalıdır. Peynir ve benzer ürünler, sadece vakumlu paketlerde ise stoklanmalı, aksi taktirde az miktarda alınarak hızlı tüketilmesi sağlanmalıdır. Salça ve peynir çeşitlerinin bir kısmı hızlı küflenerek mantar oluştururlar. Bu gibi durumlarda, küflü kısım temizlenerek kalanını muhafaza etmemeli, tamamı atılmalıdır. Derin dondurucular, gıda saklamak için son derece uygun ortamlardır. Ancak, burada muhafaza edilen gıdalar da sıklıkla kontrol edilmelidirler. Son kullanma tarihi geçmiş olanlar, ilk günden beri derin dondurucuda muhafaza edilmiş olsalar bile tüketilmemelidir.
SEBZELERİ KULLANMADAN ÖNCE YARIM SAAT SİRKELİ SUDA BEKLETİN
Yiyeceklerinizi doğru koşullarda saklamış olsanız bile pişirme aşamasında hata yapıyorsanız, bakterilerden kurtulamazsınız. Sebzeler bol su ile yıkanmalıdır. Özellikle yapraklı olanlar kullanılmadan önce yarım saat sirkeli suda bekletilirlerse, bakterilerden arınmış olurlar. Sebze yıkadığınız lavabo ve kaplar da işlemin ardından dezenfekte edilmelidir. Et, sebze ve ekmek için kullandığınız kesme tahtaları mümkünse farklı olmalıdır. Özellikle et kestiğiniz tahtaların işlemin ardından iyi derecede dezenfekte edilmesi gerekir. Eti pişirme teknikleri önemlidir. Ne yağı yanacak kadar çok ne de çiğ kalacak kadar az pişirilmemelidir. Kırmızı etin orta kısmının az pişmiş olmasında bir sakınca yok ancak tavuk eti tam pişirilmelidir.
MUTFAĞINIZIN KURALLARI OLSUN
Evin en serin yeri, mutfak olmalı; 22 dereceyi asla geçmemeli.
Nemlenmemesi için tuza pirinç, pirince tuz karıştırılmalı.
Bakliyatlar, naylon kap ya da torbalarda değil, bez keselerde saklanmalı.
Reçeller, kapakları açıldıktan sonra buzdolabında muhafaza edilmeli.
Ocaklar her pişirme sonrası, aspiratör filtreleri, ayda bir temizlenmeli.
Tezgahlar daima kuru kalmalı.
Her mutfakta olan 'sarı mutfak bezleri' en fazla bir hafta kullanılmalı ve atılmalılar. Bir haftalık bu süre zarfında, devamlı dezenfekte edilmeli, katlanmış olarak bekletilmemeli mutlaka açık halde serilerek kurutulmalıdır.
Çamaşır suyu da insan sağlığına zararlıdır. Elbette kullanılmalı ancak bir ölçüsü var! Kullandığınız çamaşır suyu, miktarının 10 katı kadar sulandırılmış olmalı.
Kullanımı pratik püskürtmeli dezenfektanlardan uzak durun! Püskürtme işlemini kontrol edemezsiniz. Siz tezgahlarınızı temizlediğinizi zannederken, yakın mesafede duran gıda maddelerini kirletebilirsiniz!