Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN CELAL GÜZEL

Türkiye bu saldırıyı atlatacak güçtedir

Sevgili okuyucular, 17 Aralık Operasyonu'ndan sonra ilk tepkim şaşkınlık ve öfke oldu. 'Kim yolsuzluk yaptıysa üzerine gidilmeli ve cezalandırılmalıdır' dedim. Sizlerin de tepkilerinizin aynı olduğuna eminim. Aslında, meselenin bu kadar basit olmadığının ortaya çıktığı ve komplonun maskesinin düştüğü bugün de aynısını düşünüyorum.
Düzenlenen bu komploda yolsuzlukla itham edilenler suçlu iseler mutlaka yargılanarak cezalandırılmalıdırlar.
Lâkin, artık açıkça anlaşılmıştır ki, 17 Aralık'tan beri devam eden bu 12 günlük operasyonun ilk hedefi Başbakan Erdoğan, AK Parti Hükûmeti ve siyasî iktidarı; nihaî hedefi ise Türkiye'dir. Sebebi sadece câmiaların zıtlaşmasında ve inatlaşmasında aramak, oynanan küresel oyunun üstünün örtülmesine sebep olur. Ancak, olaylar o derece hızlı gelişmiştir ki komplocular da kendilerini gizleyememişlerdir.
Erdoğan'ın mazlûmun yanında yer alan dış politikası, Yahudi Lobisi'nin ve Erdoğan aleyhtarı Neocon'ların hoşuna gitmemiştir. Bu odaklar 'Erdoğansız bir Türkiye' hedefi tespit ederek Türkiye'de istikrarı bozacak ve kargaşaya sebep olacak tertipler içine girmişlerdir. Dünyada hâkim oldukları medya gruplarına sosyal medyayı da ekleyerek saldırıya geçen bu çevre, önce 'Gezi Olayları'nda diktatör ilân ettikleri Erdoğan'a ve Türk demokrasisine karşı darbe teşebbüsünde bulunmuş; bundan sonuç alamayınca da 17 Aralık komplosunu başlatmışlardır.

***

Komplo, bundan sonra çoğunluğu ünlü işadamı 30 kişinin daha gözaltına alınmak istenmesiyle devam ettirilmeye çalışılmış; ancak buna teşebbüs eden savcının görevden alınmasıyla gerçekleştirilememiştir.
Gözaltı listesi ortaya çıktığında, bu kişilerin Türkiye'nin özellikle 2013'te yapımına başladığı dev projelerin müteahhitleri ve iş adamları oldukları görülmüştür.
Bir meslektaşımızın tablo hâline getirdiği gibi, 'Gezi Olayları'nda istenenlerle savcı Akkaş'ın tutuklatmak istediği işadamları arasında ibret verici bir paralellik vardır. Gezi militanları, 3. Köprü, 3.
Havalimanı
, Kanalistanbul, HES'ler olmasın derken; bu yatırımların müteahhitlerinin tutuklanmasının istenmesi ne garip bir tesadüftür?...
Sorarım sizlere, Türkiye'de dünyanın en büyük havalimanının yapılması ve Türkiye'nin dünya hava ulaşımının merkezi olması; Avrupa ile Asya'yı birleştiren ve dünyanın en geniş köprüsü olan 3. Köprü'nün yapılması; Türkiye'yi ve İstanbul'u sıçratacak Kanalistanbul'un yapılması, Türkiye düşmanı hainlerden başka kimi rahatsız eder?...
***

Tutuklama komplosunun ikinci listesindeki Kalyoncuları yakından tanırım.
Rahmetli Hasan Kalyoncu, benim ta MTTB günlerinden arkadaşımdı. Orhan Cemal Kalyoncu, ağabeyi merhum Hasan Kalyoncu ile beraber Gaziantep'te işlerini genişletmiş; daha sonra Ankara ve İstanbul'da yatırımlar yapmıştır. Vefatından önce üniversitesini kuran Hasan Kalyoncu ve her türlü hayır işlerinde ön sırada yerlerini alan bu kişilerin boğazlarından haram lokma geçmemiştir.
Listede adı geçen Faruk Kalyoncu'yu da bebekliğinden beri tanırım; pırıl pırıl, dürüst ve namuslu bir genç işadamıdır.
Bunlar gibi birçok işadamı sırf Türkiye'yi geliştirecek büyük projelerin yapımını üzerlerine aldıkları için alınlarına yolsuzluk damgası vurularak tutuklanmak isteniyorlar. Tamam, yargı bağımsızdır; bunu çok iyi biliyoruz. Hattâ son yönetmelik değişikliğinden de vazgeçilmesini tavsiye ediyoruz. Lâkin, yargı bağımsızlığını istismar eden hukuk adamlarının da ülkeyi dinamitlemesine aslâ müsaade edemeyiz. Türkiye, bu komploları ve saldırıları atlatacak kadar güçlüdür. Türk Milleti olan biteni çok iyi anlamakta ve değerlendirmektedir.

ÖNEMLİ NOT:

Twitter ve Facebook'ta hiçbir hesabım ve sosyal medya ile ilgim yoktur. Bana atfedilerek yazılan hiçbir sözü kabul etmiyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA