Sevgili okuyucular, Mahallî Seçimlere 4,5 aylık bir süre kaldı. Siyasî partilerin genel merkezlerinde hummâlı çalışmalar yapılıyor. Aday adayları referanslarıyla birlikte arz-ı endâm ediyorlar. 2014 ve 2015 yıllarında yapılacak 3 seçim, Türkiye'nin önündeki 10 yılın gidişatını belirleyecek. Cumhuriyetimizin 100. yıldönümü olan 2023 yılına, önümüzdeki hedeflere ulaşmış bir 'Büyük Türkiye' olarak girmek istiyoruz.
Bunun için, bir yıldan fazla sürecek bu seçim maratonunda milletçe çok dikkatli ve şuurlu hareket etmemiz gerekiyor. Belediye seçimlerinde başkan adayının rolü ve vasıfları çok önemlidir. Öyle ki bazen başkan adayının beğenilen özellikleri parti markasının önüne bile çıkabilir. Bu sebeple tespit edilen başkan adayının, kendisini partiye taşıtma yerine partisine katkıda bulunabilmesi lâzımdır.
***
Bu çerçeveden üç büyük şehri değerlendirdiğimizde;
Ankara'da
Melih Gökçek'in
AK Parti'ye önemli katkıda bulunacağı açıkça ortadadır. Zira
Melih Gökçek ismi
Ankara seçmeniyle âdeta kemikleşmiş gibidir. Diğer partiler karşısına kimi koyarsa koysun
Gökçek'in zaferi değişmeyecektir (Bu arada
MHP'nin
Mansur Yavaş'ı harcaması da
MHP'nin aleyhine
Gökçek'in lehine olmuştur).
İstanbul'da da favori isim, daha geçen gün
Dünya Belediyeler Birliği Başkanlığına ikinci defa seçilen ve rakipleri tarafından da takdir edilen
Kadir Topbaş'tır.
CHP'nin, henüz durumu tam olarak belli olmayan büyük kozu
Mustafa Sarıgül'ün,
Topbaş karşısında belki birkaç puan artış haricinde netice alması mümkün değildir.
İzmir'e gelince,
DP'nin,
AP'nin ve
ANAP'ın kalesi
İzmir'in, nasıl olup da 10 yılda
CHP hâkimiyetine girdiği ayrı bir araştırma konusudur. Ancak, bunda
AK Parti teşkilâtlarının yetersizliğinin ve verdiği ters imajların rolü olduğu açıktır. Daha dün denebilecek kadar yakın bir zamanda milliyetçi-muhafazakâr
Burhan Özfatura'nın iki defa kazandığı Belediye Seçimlerinde
CHP adaylarının favori görülmesi düşündürücüdür (Aslında
Özfatura'yı
AK Parti'nin de aday yapması lâzımdır). Sırf oylarını arttırmak için, en çalışkan, başarılı ve sevilen bakanların başında gelen
Binali Yıldırım'ın riske atılması fevkalâde yanlış olacaktır.
***
Sevgili okuyucular, bendeniz bir köşe yazarı olarak hâriçten gazel okumayı sevmem. Ancak, bazen kendinizi alamayıp ukalâlık yapıyorsunuz. Yetkili merciler ve kişiler kusura bakmasınlar ama ben
Türkiye'nin en büyük ilçesi
Keçiören Belediye Başkanlığı konusunda bir isimden bahsedeceğim:
Dr. Ramazan Aydın...
Keçiören'de
Ramazan Aydın'ı tanımayan ve sevmeyen yoktur. Yıllardır
Keçiören'de önce polikliniği, daha sonra bizzat kurduğu tam teşekküllü
'Keçiören Hastanesi' ile halka asgarî bedelle -bazen hiçbir karşılık almadan- hizmet vermektedir.
Keçiören'de dağıttığı gazetenin yüzbinlik tirajı vardır. Kendisi de bir halk çocuğu olan
Aydın'ın her türlü hayır hizmetinde dahli bulunmaktadır.
Dr. Ramazan Aydın aday olduğu takdirde,
AK Parti'nin oylarına kendisininkini ekleyecek ve oylarını yüzde 70'lere çıkarabilecektir. Bu satırları onu çok takdir eden, başarılı bulan ve aday adayı olmaya teşvik eden dostların müşterek arzusu üzerine yazıyorum. Zira, herkes gibi bizde bu
'atom karınca'nın
Keçiören'e çok büyük hizmetler yapacağına inanıyoruz.
***
Mahallî seçimlerin hayırlı olmasını ve
'halka hizmeti Hakka hizmet bilen' adayların seçilmesini diliyorum.