Türk Milleti büyük bir millettir.
Kendi büyüklüğüyle mütenasip devlet adamlarını bulunca ulaşamayacağı hedef yoktur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluşunun 90. yıldönümünde, bütün dünyanın 'Asrın Projesi' kabul ettiği 'Marmaray Projesi'nin hizmete açılarak denizin 60 metre derinliğinden Asya ve Avrupa kıtalarının bağlanması bu büyüklüğün apaçık bir göstergesidir.
Son 150 yıllık tarihimizde devlet idaresinde iki tip zihniyet görürsünüz: Birincisi, körü körüne Batıcı, taklitçi ve milletin değerlerine uzak zihniyet; ikincisi, yeniliklere açık fakat köksüz devrimciliğe karşı ayağı yerde projelere dayanan, milletin değerlerini benimsemiş icraatçı zihniyet... Osmanlı'nın son döneminde birinci zihniyeti Jöntürkler, İttihatçılar ve sözde Tanzimatçılar temsil etmiş; bunların tahribatı karşısında halktan yana icraatı ve projeleriyle Abdülhamid Han, Osmanlı'nın yıkılışını yarım asır geciktirmiştir. Cumhuriyet'in ilk döneminde, '10. Yıl Marşı'nın hoş lâkin boş tegannisi eşliğinde tek parti yönetimi, 1950'ye kadar yapılan birkaç yatırımla iktifa etmiş; daha çok üst yapı devrimleri ve 'halka rağmen halk için' düsturu ile 'inkılâplarını' gerçekleştirmiştir. Türk Milleti, hiçbir zaman tek parti CHP'sinin dayatmalarını benimsememiş ve sandık önüne geldiğinde, kendi değerlerinden ve zihniyetinden uzak siyasî partilere oy vermemiştir.
Zira artık Osmanlı'nın İttihatçılarının yerini Cumhuriyet'in CHP'lileri almıştır.
***
Bir düşünsenize sevgili okuyucular, tam 100 sene önce
Abdülhamid Han'ın projesini yaptırdığı
Marmaray'ın hizmete açıldığı
Cumhuriyet'in 90. yıldönümünde,
CHP lideri kalkmış başörtülü milletvekillerinden bahsediyor...
Ancak ben bu tavrı şaşkınlıkla karşılamıyorum.
Türk Milleti'nin de pek şaşırmadığına eminim. Zira dönüp de arkanıza bir baksanız, bütün önemli ve büyük projelerin ya
DP döneminde şehit
Menderes, ya
AP döneminde
Demirel, ya
ANAP döneminde şehit
Özal tarafından ya da
AK Parti döneminde
Erdoğan tarafından gerçekleştirildiğini görürsünüz.
Büyük Allahım bu
CHP'ye önemli ve büyük bir proje yapmayı nasip etmemiştir.
Hele
Atatürk'ten sonraki iktidarlarında
CHP'liler, sadece dindar kovalamakla, başörtüsü avcılığı yapmakla,
Gezi Parkı olaylarındaki gibi halkı sokağa dökmekle ve darbe provokatörlüğüyle meşgul olmuşlardır.
CHP'liler, ulusalcılar ve solcu jakobenler, bırakınız önemli yatırım yapmayı, yapılacak olanları da vargüçleriyle engellemeye çalışmışlardır.
Birinci Köprü'ye karşı çıkanları,
İkinci Köprü için uğraşan
Özal'a
'Sattırmam!' diye bağıran
Calp'in TV konuşmasını, şimdi de
Kanal İstanbul projesine ve
Yeni Hava Limanına karşı çıkanları bu millet unutmamıştır.
***
'Yiğidi öldür, hakkını ver' demişler.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde
Türkiye, en parlak yatırım ve gelişme dönemini yaşamıştır. Bu dönemde,
'şapka inkılâbı',
'tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması',
'Efendi, Bey, Paşa gibi lâkap ve unvanlarının kaldırılması',
'kılık kıyafet yasağı' gibi
'devrimler' yoktur. Buna karşılık,
'Hızlı Tren Devrimi',
'Otoyol ve Çift Yol İnkılâbı',
'Her İlde Üniversite',
'Her İlde Havaalanı',
'Çok sayıda Barajlar ve HES'ler',
'Yüzbinlerce Konut',
'Şehir ve Devlet Hastaneleri',
'İstanbul'a Üçüncü Köprü',
'İstanbul'a Üçüncü Havaalanı' ve
'Kanal İstanbul Projesi' vardır.
ODTÜ'de Mimarî Profesörü olan merhum dostum
Dündar Elbruz, aynı zamanda değerli bir heykeltıraştı. Açtığı bir demir heykel sergisindeki, sarkık bıyıklı ve ağzı açık (Ağızlarına kamyon küllüğü yerleştirmişti) üç kelleden meydana gelen
'Sosyalistler' isimli eserine bayılmıştım. Şimdi de boş tenekenin tıngırdaması gibi,
CHP'lilerin boş devrimciliği bana hep bu heykeli hatırlatıyor.