PKK terör örgütünün Ekim 1978'de bir bildirge ile kurulmasının üzerinden 34, Ağustos 1984'te Eruh ve Şemdinli'de karakol ve lojmanlara saldırarak ilk büyük eylemini gerçekleştirmesinin üzerinden de 28 yıl geçmiş. Çeyrek asır gibi, uzun sayılabilecek bir süredir eylemleriyle ülkeyi kan gölüne çeviren bu eli kanlı terör örgütü, o tarihten bu güne, çoluk çocuk, beşikteki bebek demeden, binlerce sivilin ve yine binlerce güvenlik görevlisinin canına kıydı.
Temelinde Marksist-Leninist ideoloji olan ve ilk yapılanması Solcu-Kürtçü gençlerden oluşturan örgüt, başlangıçta şehir eylemleriyle yola çıkma kararı almışsa da, ilerleyen dönemde, Maoist bir anlayışla, bölge halkının, yani köylülerin de desteğini alarak kırsal kesimde etkili olma yolunu tercih etti. Sesini ve gücünü duyurma adına öncelikle köyleri basarak savunmasız insanları katleden, kundaktaki bebekleri bile kurşunlamaktan çekinmeyen örgüt, daha sonraları jandarma karakollarına saldırmaya, yol keserek adam kaçırmaya ve pusular kurarak can almaya devam etti.
Devletin ilk başlarda terörle mücadele yönteminde kararlı ve etkili hamleler yapamaması ve sonraki safhalarda bazı taktik yanlışlara yönelmesini takiben tesir sahasını gitgide arttıran örgüt, bölge halkının üzerinde uyguladığı yoğun baskıların da katkısıyla palazlandı. Çoğunlukla pusu ve baskın yoluyla güvenlik birimlerine saldıran PKK, bugüne kadarki süreçte, her türlü kalleşliği yapmaktan çekinmemiştir. Savunmasız, masum sivilleri katletmek bir yana, kendi örgüt içindeki elemanlarını ve hatta kurucu üyelerini bile infaz etmekten kaçınmamıştır.
***
Bu süre içinde yaklaşık 5 bin sivilin, 8 bin güvenlik görevlisinin canına kıyan ve kendisinden de, kandırarak dağa götürdükleri gençlerden oluşan 30 bin elemanını kaybeden
PKK neyi amaçlıyordu ve ne elde etti?
Kürt halkının sorunlarını ileri sürerek yola çıkan, eylemlerini, söylemlerini, propagandalarını ve göz boyamalarını bu
'sorunlar' üzerinde inşa eden
PKK, bu zaman zarfında sık sık özerklik, federasyon ve bağımsız
Kürdistan gibi
'hedef'leri de dile getirmiş; varlığını bu hedeflere sığınarak devam ettirmeye çalışmıştır.
Halbuki bugüne kadar da görüldüğü gibi, eli kanlı terör örgütünün amacı, hedefi, niyeti ve derdi hiçbir zaman
Kürtlerin meseleleri, sıkıntıları, hakları ve istekleri olmamıştır. Örgüt, sadece bunları kullanarak ve kendine payanda yaparak diğer aslî gayesine ulaşmak istemiştir.
***
Nedir bu gaye? Bu gaye, keseyi ve kasayı doldurmaktır.
Kürtlerin sorunlarını bahane ederek varlığını sürdürmek ve terörü kullanarak da oluşturduğu korku imparatorluğundan rant elde etmektir.
Evet, bunu başarmıştır
PKK. Yıllık cirosu trilyonlarca doları bulan bir holding gibi, uyuşturucudan insan kaçakçılığına, silah ve organ kaçakçılığından haraç kesmeye ve her türlü mafyavari oluşuma el atan ve böylece cirosunu ve kârını yıldan yıla arttıran
PKK için terör, sadece bir vitrin unsuru olarak önem taşımaktadır. Başka bir ifade ile kandırılan gençler ve bir kısım yöre halkı, bu örgütün kendi hakları ve sorunları için var olduğunu ve mücadele ettiğini sanırken,
PKK, onların bu saflığını kolayca ranta tahvil etmektedir.
Geçen yarım asırlık
PKK tarihine ve terör dönemine bakıldığında, bu örgüte şöyle ya da böyle destek verenler şu soruya cevap aramalılar:
'PKK bugüne kadar onbinlerce insanın hayatına kıydı, onbinlerce ocağı söndürdü, bu ülkeye trilyonlarca lira zarar verdirdi; peki bunun karşılığında ne elde etti?'
PKK'nın ne elde ettiği belli değil mi? Söylemleri ve propagandaları çerçevesindeki hedeflerinde elde ettikleri sıfır;
İsviçre'deki banka kasalarını doldurma bakımından elde ettikleri ise trilyonlar...
PKK, asıl amacı para ve rant olan bir terör şirketidir. Sermayesi kan ve kandırdığı saf insanımız olan bir şirket...