Halkımızın, milletimizin çok büyük çoğunluğu gibi bana da şunu izah edemezsiniz: Kısa zamanda büyüyen ve bir 'küresel güç' haline gelen 75 milyon nüfuslu bir ülkemiz var. Son yıllarda bütün dünya ekonomik kriz içinde kıvranırken biz en hızlı büyüyen ülke haline gelmişiz. Bir zamanlar kapısında dilencilik yaptığımız IMF'ye bugün 5 milyar dolar verecek durumdayız. Yaklaşık 1 milyon askerimiz ve dünyanın en iyi yetişmiş silahlı kuvveti olan bir ordumuz var. Bin yıldır bu topraklardaki insanımızla hiçbir ayrılığa düşmeden beraberce yaşamış ve vatanımız için birlikte mücadele etmişiz.
Şimdi soruyorum sizlere: Bu koskoca Türkiye birkaç bin ırkçı bölücü eşkıyanın maskarası olacak bir ülke midir?... 30 senedir aldatılıyor, barış ve demokrasi masallarıyla uyutuluyoruz. Binlerce, arslanlar gibi Mehmetçiğimizi bu alçak eşkıyanın şehit etmesine seyirci kaldık. Açıkça şunu iddia ediyorum ki milletimiz ve devletimiz ihanete uğramıştır! Dışarıdan müttefik ve dost bildiğimiz ülkeler, bu üç buçuk eşkıyayı aleyhimizde kullanmaya ve Türkiye'yi tekrar Sevr hudutlarına çekmek için parçalamaya çalışırken, içerideki hainler ise öz kardeşlerimizle aramızı bozmak için ellerinden gelen melaneti artlarına koymamışlardır.
***
Yaklaşık 10 yıldan beri cesur, mert, çalışkan ve vatansever bir
Başbakanımız var. Bu
Başbakanımız, son çeyrek asırdaki terör meselesinin üzerine ilk defa gerçekçi, akılcı ve cesurane giden devlet adamı olmuştur. Gene mevcut
Genelkurmay Başkanımız gözünü budaktan sakınmayan, vatansever ve cesur bir komutandır. Son terör operasyonuna bizzat komuta edecek kadar bu millî meseleyi ciddiye almakta ve fedakârlık göstermektedir. Diğer taraftan, Rahmetli
Fuat Doğu Paşa'dan sonra yıllardır ilk olarak
MİT'in başına genç, dinamik, bilgili, cesur ve vatansever bir müsteşar getirilmiştir. Bu durumda eli kanlı eşkıya 300 kişilik büyük bir grupla karakollarımıza saldırabiliyor. Daha önce defaatle istihbarat ikazları yapılmasına rağmen, arslanlar gibi 8 vatan evladını şehit verebiliyoruz.
Arkadaşlar, şimdi milletçe şunu sormak hakkımız değil midir?
MİT dünyanın sayılı istihbarat teşkilâtlarının başında gelmesine ve başta Müsteşarları olmak üzere çok iyi yetişmiş, yüreği vatan sevgisiyle dolu birçok ehliyetli elemana sahip olmasına rağmen, son terör saldırısını düzenlediği bildirilen
Suriyeli Bahoz Erdal'ı,
Apo'nun dışında örgüte liderlik yapan
Murat Karayılan'ı ve örgütün liderlerinden
Cemil Bayık'ı bu melanetlerinden alıkoyamıyor mu?
CIA,
MOSSAD ve benzeri istihbarat örgütleri operasyonlarıyla ülkelerinin düşmanlarını bir bir ortadan kaldırırken, şu sorunun
Türkiye'de yaşayan milyonların aklına gelmediğini mi zannediyorsunuz:
Beyler, sizin eliniz armut mu topluyor?!...
Başbakanlık Müsteşarlığım döneminden çok iyi bildiğim kadarıyla hâlen
MİT'te bu operasyonları başaracak kabiliyette çok sayıda vatansever elemanımız var. Bir zamanlar
MİT Müsteşar Yardımcılığına getirdiğimiz rahmetli şehit
Hiram Abas bana
Bekaa Vadisi'ni birkaç arkadaşıyla nasıl darmadağın etiğini anlatmıştı. Ne yazık ki biz
Apo denilen câniye yıllarca dokunamadık ve ancak zamanın Kara Kuvvetleri Komutanı
Attila Paşa'nın
Suriye'yi tehdidi üzerine kaçmak zorunda kaldı. Şimdi de siz
'tecrit ettik' diye sevinedurun,
İmralı'daki koğuşundan kanlı terör saldırılarını yönetmeye devam ediyor.
Adam sizin kanınızı içsin,
Mehmetçiklerinizi katletsin, siz onu ev hapsine göndererek ödüllendirmeyi düşünün. Kusura bakmayın ama bu tutum,
Recep Tayyip Erdoğan gibi vatansever ve cesur bir liderin Başbakanlığı dönemine yakışmıyor...