Sevgili okuyucular, bu Pazar sohbetinde size 'Suriye Türkmenleri'nden bahsedeceğim. Binlerce yıllık iftihar edilecek tarihi ile Türk Milleti, ne yazık ki en fazla zulme, haksızlığa ve katliama uğramış bir millettir. Daha geçen asrın başlarında altıbuçuk milyon kilometrekarelik devâsâ bir yüzölçümüne sahip Osmanlı Türk İmparatorluğu'nun yıkılmasından sonra, özellikle Müslüman Türk tebaaya sahip çıkılamamış, milyonlarca insanımız Balkanlar'da, Kafkaslar'da ve Ortadoğu'da hayatını kaybetmiştir.
İmparatorluk yıkıldıktan sonra yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nde Osmanlı Türk Devleti'nin mirası her anlamda reddedilmiş ve bugünkü sınırlarımız dışında kalan Müslüman ve Türk tebaamız kendi kaderine terk edilmiştir. Bugün Balkan katliamı ve göçü; Kafkas katliamı ve göçü, Kırım ve Ahıska Türklerinin tehciri ve Revan'da uygulanan katliam; Ortadoğu'da Irak ve Suriye Türklerinin katliamı, ne yazık ki bugün insanımız tarafından iyi bilinmemektedir.
Cumhuriyet döneminde, hudutlarımız dışında kalan Türkler, ihmâl edilerek en tabiî hakları konusunda himayesiz kalmışlardır. Özellikle uzun süren Baas dikta rejimi sırasında Saddam ve Hafız Esad gibi Türk düşmanı zalim diktatörler Türkmenleri ezmişlerdir.
***
Arap Baharı'nın Mart-2011 tarihinde
Suriye'ye sıçramasıyla birlikte ülkede uzun yıllardır üstü örtülen yeni toplumsal dinamikler ortaya çıkmaya başlamıştır. Bunların başında da
Türkiye açısından akraba topluluk olarak ayrı bir önem taşıyan
Suriye Türkmenleri gelmektedir (
Prof. Dr. Hasan Kanbolat).
Yedinci yüzyıldan itibaren
Oğuz Boyları akıncılarının
Irak ve
Suriye'de görünmeye başladığı ve yoğun
Türk göçlerinin 10. ve 11. yüzyıllarda gerçekleştiği bilinmektedir.
Türkler, 11. yüzyıldan itibaren yaklaşık bin yıldır bugünkü
Suriye topraklarında hâkimiyet kurmuşlar ve
Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar
Suriye'yi ve Suriyelileri savunmuşlardır.
23 milyona yakın nüfusu olan
Suriye'de 1,5 milyon
Türkçe konuşan ve 2 milyon Türkçeyi unutmuş
Türkmen yaşamaktadır. Dillerini unutmuş olan
Türkmenler, Türk kimliklerinin şuurundadırlar. Ayrıca, kimliklerini unutmuş olan en az 3 milyon civarında
Sünnî Hanefî Türk asıllı
Suriyeli vardır.
ORSAM'ın (Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi) yaptığı bir araştırmada,
Suriye'deki
Türkmen köyleri ve nüfusları tek tek tespit edilmiştir. Buna göre, günümüzde
Suriye Türkmenlerinin vilayetlere göre nüfus dağılımı şöyledir:
Şam 460 bin,
Halep 975 bin,
Hama 350 bin,
Humus 835 bin,
Lazkiye 385 bin,
Tartus 50 bin,
Rakka 120 bin,
Idlib 25 bin,
Dera 75 bin,
Huneytra 50 bin, diğer bölgeler 175 bin olmak üzere toplam 3,5 milyon.
***
Suriye Türkmenleri'nin bugünkü hedefleri, yeni oluşumda, haklarının -
1921 Ankara Antlaşması'nda olduğu gibianayasa çerçevesinde korunmasının sağlanmasıdır.
Suriye'de devrimin başarıya ulaşması durumunda ortaya çıkacak sivil demokratik bir siyasal sistemde
Suriye Türkmenleri'nin de haklı beklentileri bulunmaktadır.
Türkmenler, mevcut durumda muhalif hareketlerin içinde yer almaktadır.
Suriye genelinde Mart-Kasım 2011 tarihleri arasında 300 civarında
Türkmen'in öldürüldüğü tespit edilmiştir. Ayrıca, yüzlerce kayıp ve tutuklu
Türkmen bulunmaktadır.
Suriye Türkmenleri haklı olarak
Türkiye'den çok şey beklemektedirler. Ancak, daha önce
Irak Türkmenleri'nde olduğu gibi
Suriye Türkmenleri'nde de geç kalındığı ve henüz somut bir adım atılamadığı müşahede edilmektedir (ORSAM Raporu).
Sadece
Suriye Türkmenleri'nin durumu bile,
Türkiye'nin
Suriye konusunda seyirci kalmaması için bizce yeterli bir sebeptir.
Türk Milleti kendi parçası olarak gördüğü
Türkmen kardeşlerinin her zaman yanında olacaktır.