Türk Ordusu 'Peygamber Ocağı'dır; Attila'nın, Fatih'in, Atatürk'ün ordusudur. Doğru... Ordumuzu çok sever, ona çok güveniriz. Doğru... Bu millet, ordusunu ve askerini başının üzerinde taşır. Doğru... Ordumuz, dünyanın en güçlü ordularından biridir. Bu da doğru...
Lâkin aynı ordu içindeki bazı generaller, bu ülkede on yılda bir darbe yapmaktan ve silâhlarına sığınarak siyasete müdahale etmekten geri durmamışlardır. Bu darbeciler, milletin evlâtlarını 'irticacı' diye ordudan atmışlar; seksenlik nineleri başörtülü diye yanlarına yaklaştırmamışlar; Hükûmet aleyhinde andıçlar hazırlayarak, 'Balyoz' darbe plânları yaparak hukuku çiğnemişler ve bu büyük milletin gönlünü kırmışlardır.
Bugün en üst komuta kademelerine kadar çıktıkları anlaşılan darbeciler, antidemokratik darbe planları yapmaktan kendi asıl görevlerini ihmal etmişlerdir. Bunların yüzünden dünyanın en köklü silâhlı kuvvetleri, asırlık bir çınar gibi çürümeye başlamıştır. TSK'nın terörle mücadelede başarılı olamayışının da esas sebebi, Balkan Harbi'ndeki gibi siyasete müdahalesi olmuştur.
Bunlar da doğru...
***
Eski Genelkurmay Başkanı
Org. Işık Koşaner'in internete düşen ses kaydı,
TSK'yı yakından takip eden bir yazar olarak içimi sızlattı.
Koşaner'in itiraflarında bahsettiği gerçekleri biliyordum ama bu itirafların bir
Genelkurmay Başkanı tarafından yapılması ne acıdır...
Evvelâ şunu sormak istiyorum: İtiraflarda sözünü ettiğiniz kurum
TSK mı, yoksa
BBG evi mi? Bir
Genelkurmay Başkanı'nın muhtemelen emrindeki komutanlara söyledikleri, nasıl olup da internete düşebiliyor?...
'Devlet sırrı' kavramı, ne yazık ki
TSK tarafından ayağa düşürülmüş durumdadır.
Koşaner'in söylediklerinin yayınlanması,
Türkiye'ye ve
TSK'ya ne kadar zarar verir, farkında mısınız?...
Ses kaydındaki şu ifadelere bakınız:
-
'Çatışma anında tim komutanlarımız mevziye silâhını bırakıp kaçıyor. 2 terörist, 30 askerimizi kaçırıyor. Yav rezalet! Biz bu eğitimi yapmamışız demektir. Sevk ve idare edememişiz.'
-
'Emir-komuta birliği sağlayamıyoruz. İHA'dan görüntü almak gibi bir nimet var, koordine edemiyoruz.
Hantepe'de böyle oldu, zamanında müdahale edemedik'.
- 'Karaltı gördük, kendi askerimizi vurduk'.
- 'Karakollar hatâlı, torbadan mevzi mi olur? Hâlimiz kepazelik!'
- 'Teknik imkânları kullanamıyoruz; eğitim ve tatbikatımız zayıf'.
Işık Paşa doğru söylüyor; onun deyimiyle hâlimiz
'rezalet ve kepazelik'tir...
Tamam da
Org. Koşaner, bütün bunları düzeltme makamında ve sorumluluğunda iken, daha süresi olmasına rağmen, tutuklu generallerin tahliyesini ve terfiini sağlamak için makamını bırakıp gitmesine ne demeli?...
***
TSK'nın hâlipürmelâli böyleyken, üç gün önce
Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Hayri Kıvrıkoğlu'nun, darbe teşebbüsünden yargılanan askerleri kurtarmak için toplantı yapması, bu acı manzaranın üzerine tüy dikmiştir. Yargıyı ilgilendiren bir meselede
Kara Kuvvetleri'nde tutukluların durumunun görüşülmesi, açıkça bağımsız yargıya baskıdır ve hoş görülemez.
Gönül isterdi ki buna benzer toplantılar
TSK'nın ıslahı ve darbecilerin tasfiyesi için yapılsın. Ayrıca, kanun teklifi verme konusunda tek yetkili mercii de
TBMM'dir.
***
Açıkça görülüyor ki,
TSK âcilen ıslaha muhtaçtır.
Bunun için
Başbakan Erdoğan'ın hiç vakit kaybetmeden meseleye bizzat el koyması gerekir. Bu,
TSK'nın kendi
'iç meselesi' olarak görülüp
Hükûmet'ten ayrı düşünülemez.
TSK süratle masaya yatırılmalı; hatâlar ve aksamalar ayrıntılı olarak tespit edilmeli ve
'TSK Reform Programı' hazırlanarak uygulamaya konulmalıdır.