Üniversite adayları, seçimlerini yaparken sadece 4 yıllık üniversite eğitimine değil, nasıl bir yaşam biçimi istediğine de karar veriyorlar. Bu konuyu, İstanbul Üniversitesi Danışma Kurulu Üyesi Psikolog Yeliz Arda ile değerlendirdik.
Yoğun ve stresli sınav döneminin ardından sonuçların açıklanmasıyla öğrenciler tercih yaparken stres ve kaygıları da devam ediyor. Özellikle de meslek seçiminde iş bulma kaygısı giderek artmış durumda. Sosyal psikolojiye göre 18-20'li yaşlar ile 30 yaş arasında geçen süre, karar almada en kritik zaman kabul edilir. Doğru karar alma kaygısının arttığı ve sonrasında da depresyonun yaşandığı dönem olarak karşımıza çıkar. Kısacası, doğru iş ve şehir tercihi yaşamı tercihtir.
Yetenek, meslekteki başarıyı ve doyumu etkileyen etkenlerden biri, temel gereklilik. Seçilecek mesleğin gerektirdiği yeteneğe sahip olmayan bireyin, işinde başarılı olması zor. Tam tersi yeteneklerini kullanamayacağı ya da kapasitesinin altında seçeceği bir meslekte doyum sağlaması da zordur. Örneğin, dışa dönük, sosyal birinin yazılım veya bilgisayar programcılığı gibi alanda çalışması, İngilizce bilgisi az olan, ancak aile baskısı ile İngilizce bölümleri tercih etmesi elbette bireyi zorlayacak. Ayrıca tercih döneminde de yakın dostlardan değil, mesleki tecrübesine güvendiğiniz teknolojik gelişmeleri, meslekleri yakından takip eden uzmanlardan destek almak son derece önemli.
AİLENİN ROLÜ BÜYÜK
Karar süreci bireyin yetenek, ilgi ve değerlerine yönelik çözüm üretir. Bireyin meslek seçiminde sosyal, kültürel yaşantıları olduğu kadar içsel dünyasını oluşturan psikolojik algıları da önemli. Anne baba tutumları ya da doyurulmayan psikolojik ihtiyaçları da kişinin mesleki karar verme sürecini etkileyen noktalar. Hangi alanlarda yetenekliyim? Gencin öncelikle "Ben neleri yapabilirim?", "Hangi derslerde daha başarılıyım?" sorularının cevabını kendisine vermesi gerekiyor. Tercih dönemlerinde öğrencilerin stresi, kaygıları ebeveyn kaynaklı olabiliyor. Aileler kendi istedikleri üniversitelere ve bölümlere çocuklarını zorlayarak baskıya dolayısıyla da kaygıya ve strese neden oluyorlar. Üniversite tanıtım fuar ziyaretlerinde ebeveynler, çocuklarına müdahale etmeden uzmanlar ile görüşmelerine izin vermeliler. Ebeveynler soruları kendi sorarak, çocuğunun uzman ile iletişimini engelleyebiliyor.
Tercihi yapacak adayın, tüm soruları hazırlayarak bir gün ebeveyn ile birlikte, bir gün de arkadaşlarıyla veya yalnız olarak üniversiteyi ziyaret edebilmesi doğru tercih açısından çok önemli. Vereceği tüm kararlarda yanında olduğunuzu ve onu desteklediğinizi göstermelisiniz. Hem daha rahat ve gerçekçi kararlar almasına hem de gençlerin doğru seçimler yapmasına yardımcı olacaktır. Düşüncelerinizi öneriler şeklinde sunarken de, gençlerin karar verme aşamasında sağlıklı seçimler yapabilen yetişkinler olduğu unutulmamalıdır.