Kullanılmayan köy okulu binaları, köy yaşam merkezleri projesiyle ihtiyaçlar doğrultusunda anaokulu, ilkokul, kurs merkezi, kütüphane; matematik, doğa, bilim ve tasarım gibi farklı alanda hizmet veren atölyelerle gençlik kampları gibi eğitsel ve sosyal etkinliklerin yapılacağı alanlara dönüştürülüyor. Köy yaşam merkezleri, öğrencilerin ve köy halkının hizmetine sunuluyor.
Okul öncesi eğitimde ve mesleki eğitimde bir yıl gibi kısa sürede sessiz devrim yapan Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, uzun yıllardan beri kronik bir problem olan köy okullarına da el attı. Yıllardan beri neden atıl bırakıldığı tartışılan köy okulları onarımdan geçirilerek kısa sürede tekrar köylere kazandırıldı. Bu okullarda anaokulu ve ilkokul açılmasını kolaylaştıran mevzuat değişiklikleri kısa sürede tamamlandı. Bu önemli projeyi, Bakan Özer'den dinledim.
Yeni yaklaşımla 20 binin üzerinde çocuğumuz köylerde okul öncesi eğitim almaya başladı. Asıl katkı sadece köy anaokul ve ilkokullarının açılması değildi. Yeni yaklaşımda açılan tüm köy okullarına halk eğitim merkezi kuruldu. Yani, aynı eğitim çatısı altında yetişkinler de kurslar almaya başladılar. Bu nedenle yeni projede köy okullarına 'Köy Yaşam Merkezi' adı verildi. Gerçekten tam bir yaşam merkezi. Köyde yetişkinler, çocukları, torunları ile aynı eğitim çatısı altında bir araya eğitim için geliyor.
Bakanlık şu ana kadar 2 bin köy yaşam merkezini hizmete sundu. Köy yaşam merkezlerinin açılışını 7 Kasım'da köy muhtarlarının da katılımlarıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle köy yaşam merkezlerini gelenekle geleceğin kesiştiği bir buluşma noktası olarak tanımladı. Ayrıca 3 ay gibi kısa sürede köy yaşam merkezlerinde açılan 8 bin 507 kursa 122 bin 664 vatandaşımızın katılım sağladığını belirterek bu vatandaşların yüzde 72'sinin kadın olduğunun altını çizdi.
EĞİTİM VE KALKINMA HAMLESİ
Bakan Özer, 2022 yılı sonuna kadar 6 bin 970 köy okulunun açılışının tamamlanacağını belirtti. Çok önemli bir değişikliğe de gideceklerini belirten Özer, artık köylerden çocukları okullara taşımayacaklarını, tam tersine öğretmen ve usta öğreticileri köylere taşıyacaklarını ifade ederek gerekli mevzuat değişikliğini de kısa sürede yapacaklarını vurguladı.
Ne diyelim... Gerçekten büyük ve son derece önemli bir proje. Cumhurbaşkanlığı himayesinde projenin yürütülmesi de önemini gösteriyor. Milli Eğitim Bakanlığı projeyi yürütürken İçişleri ile Tarım ve Orman Bakanlığı'yla da işbirliği yapıyor. Böylece çok daha kapsamlı bir hale geliyor proje. Tarım ve Orman Bakanlığı ile koordineli şekilde, anaokulu veya ilkokul olarak kullanılmayan okulları, tarım ve hayvancılıkla ilgili köylülerin ihtiyaç duyduğu, her türlü eğitimi verecek mekânlara çevirdiklerini aktaran Özer, halk eğitimi merkezine ihtiyaç yoksa, köyün durumuna ve fiziki koşullarına göre, orayı bir gençlik kampına dönüştürmeyle ilgili çalışmalar yaptıklarını belirtti. Dolayısıyla, köylerden yeni bir eğitim ve kalkınma hamlesi başlıyor.