Sınava hazırlık sürecinde hem öğrenci hem de aile, sonucun belirsizliğinden kaynaklanan yoğun bir kaygı yaşıyor. Öğrenciler anne ve babalarını, veliler de çocuklarını sürekli şikâyet eder hale geliyorlar. Gerek liseye, gerekse üniversiteye giriş sınavlarına hazırlık, veliler için de oldukça zorlu ve yıpratıcı bir dönem. Bu süreçte çocuğunuzla kurduğunuz iletişim her zamankinden daha önemli. Sınav dönemindeki anne-baba-çocuk ilişkisindeki olumsuzluklar çocuğunuzla ilerleyen yıllardaki ilişkinizi de etkileyebilecek. Bu konuyu, Yiğit Koleji Genel Müdür Yardımcısı Derya Kargılı'ya sordum.
Öğrencilerin sınava hazırlık gibi önemli bir dönemde internet kullanımlarını sınırlayamamaları ve teknolojik cihazlardan uzak kalamamaları belli bir hedefe sahip olmamalarından kaynaklanıyor. Hedefsizlik, zamanı etkin ve verimli değerlendirememeye neden oluyor. Hedef olmayınca planlı programlı çalışmaya da ihtiyaç duymuyorlar. Bu noktada aileler, çocuklarının kısa ve uzun vadeli hedefler geliştirmesine yardımcı olmalı.
Çocuklarımız, boş zamanlarındaki dijital dünya kullanımlarından ancak bilinçli ebeveynlerin bilinçli sınırlamaları kadar uzak kalabilir. Sınırlama derken kesinlikle bir yasaklamadan bahsetmiyorum. Yasaklama yerine, yapılması gereken çocuklarımızın bu konu hakkında bilinçlenmelerini sağlamak olmalı. Aksi takdirde sizin de hayatınız içerisinde tecrübe ettiğiniz üzere yasaklar her zaman merak uyandırır ve insanları kolaylıkla yanlış yapmaya yönlendirir.

DERYA HOCA'NIN ÖNERİLERİ
Sınavlarda başarılı olmak, öğrencinin olduğu kadar anne babaların da bir isteği. Ancak bu dönemin dengeli ve sağlıklı olarak aşılması için anne babalara bazı görevler düşmekte. Çocuğunuzun başarısını artırmak ve bu dönemi daha sağlıklı biçimde geçirmesini sağlamak için;
Çocuğunuzun ergenlik döneminde olduğunu unutmayın.
Çocuğunuzun geleceği konusundaki endişeleriniz çocuğunuza yansır. Bu nedenle öncelikle aileler kaygılarını azaltmaya çalışmalıdır.
Beden dili ve ses tonu ile verdiğiniz mesajlara dikkat edin.
Gereğinden fazla fedakârlıktan kaçının ve bunları hatırlatmayın.
Negatif motivasyondan uzak durun.
Çocuğunuzdan beklentilerinizde gerçekçi olmaya çalışın.
Bu zor dönemde çocuklarınıza anlayışlı ve destekleyici davranın.
Çocuğunuzu hiçbir zaman başka çocuklarla kıyaslamayın.
Çocuğunuza sunabileceğiniz boş zaman aktivitesi olarak sportif rekreasyon ve aile rekreasyonu önemlidir.
Çocuğunu zorla ders başına oturtan ebeveynler olmak yerine, çocuğuna daha nitelikli ve daha verimli ders çalışma bilinci aşılayabilen ebeveynler olun.
Çocuğunuzun neleri yapmadığına değil neleri yaptığına odaklanın ve olumlu motivasyon cümleleri kurmaya başlayın. Çaba sarf ettiğinde ve gayret gösterdiğinde başarılı olacağını öğrenen bir çocuk ya da bir genç... Bundan daha iyi bir kazanım olabilir mi?