Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Yeni dünya için tercih dönemi

Yeni Dünya'nın yeni çocukları ya da Z kuşağı, değişen ve dönüşen dünyanın gençleri olarak eskinin diliyle, kalıplarıyla, yargılarıyla davranamazlar, davranmamalılar. Yeni Dünya'nın beklentilerine uygun tercihlerde bulunmak ve o dünyanın bir parçası olabilmek için meslek ve üniversite seçimlerine de yeni bir bakış açısıyla yaklaşmak gerekiyor. Z kuşağı nasıl ki hayatın her alanında ezberleri bozuyorsa üniversite tercihlerinde de ezberleri bozacak ve bozmalı. Burada asıl önemli olan eskiyi korumaya çalışan anne-babalar ve öğretmenler. Asıl ezberini bozması gerekenler onlar sanırım. Bu konuyu, Okan Üniversitesi Aday İlişkileri Müdürü Servet Gülsüm Şirin ile konuştuk.
Yarım kalmış hayallerini gerçekleştirmek, kendi doğrularında ısrar etmek, klişelerle yol almak ve yeniye karşı mesafeli kalmak her dönem bir önceki neslin var olma çabasıdır. Ama yeniye karşı duramazsınız. Bu nedenle gelen dalgayı fark edip ona uygun çözümler üretmek zorundasınız.
Yüksek puan ve sıra arasına sıkışmış tercih listelerinden vazgeçmek, devlet ve vakıf üniversitesi ayrımı yerine geleceğin ve geçmişin üniversiteleri ayrımını koymak, meslekleri daha az değerli, daha çok değerli sınıflamak yerine, mesleğe uygun olmak, mesleğe uygun olmamak şeklinde sınıflandırmak çok iyi bir başlangıç olabilir

GELECEĞİNİ KEŞFET
Çokça dillendirilen ancak doğru şekilde temellendirilmeyen "geleceğin meslekleri" kavramına da bir daha bakalım. Meslekler mi değişiyor yoksa mesleklerinin yapılış biçimi mi değişiyor bu çok iyi tartışılmalı. Tekerleğin icadından bu yana mühendislik var ancak yapılış biçimi sürekli olarak değişiyor. Elbette şu ana kadar hiç var olmayan meslekler de ortaya çıkıyor. Belki de geleceğin mesleğini bulmaya çalışmak yerine geleceğin insanı olmaya çalışmak daha doğru bir yol olabilir.
Çok dilli, çok kültürlü, entelektüel bir çabaya sahip, dünyayı bilim, felsefe ve sanatla anlamaya çalışan, disiplinlerarası çalışabilen, sadece seçtiği mesleği değil o mesleğin farklı meslekler ile işbirliğini görüp buna uygun çözümler üreten, iş dünyasıyla aldığı eğitimi buluşturabilen, teknolojinin dilini konuşabilen insanlar geleceğin insanı olacaklar.
Meslek ve üniversite seçebilmek için meslekleri ve üniversiteleri tanımak çok önemli ama bundan daha önemli olan bizim o meslek ve ün-i versitelere uygun olup olmadığımızı bulabilmek. Sınavlara hazırlanmak, gelecekle ilgili planlar yapmak, kararlar vermek, hayallerinin peşinden koşmak kolay değildir elbet. Sürecin kendisi yeterince zorken üzerine bir de salgın koşulları eklenince işler biraz daha zorlaşmış olabilir, kafalar zaten karışıkken daha da karışmış olabilir
Peki, bu durumda ne yapmalı, vazgeçmeli mi? Kesinlikle hayır! Şimdi geleceği keşfetmenin tam zamanı. Sınav geride kaldı. Sevgili ün-i versite adayları, üzerinizde sınav baskısı olmadan gelecekle ilgili özgürce hayaller kurmak için bundan daha iyi bir zaman bulamazsınız. Hayallerinizi puanların, sıralamaların içinde hapsetmeyin. Özgürce düşleyin yarını, ama öyle yatakta sırtüstü yatıp tavanı seyrederek değil. Harekete geçerek, planlayarak, tasarlayarak, aksiyon alarak düşleyin. Nereden başlayacağız? Tam bulunduğumuz yerden başlamak en iyisi. İşe kendimizden başlayalım. Kendimizi keşfederek başlayalım.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA