2020 yılında bütün hesapları altüst eden Kovid-19 salgını, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de eğitimi olumsuz yönde etkiledi. Yüz yüze eğitimin marttan itibaren büyük oranda yapılamadığı ülkemizde hepimiz "uzaktan/online eğitim" gerçekliğiyle karşı karşıya kaldık. Hâl böyle olunca online eğitimin geleceğini, ÖZKURBİR Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Doğru Cevap Eğitim Kurumları CEO'su Hami Koç'la konuştuk. Söyleşinin özetini sizlerle paylaşıyorum:
Son 10-15 yılda üniversitelerimizde uzaktan eğitim sistemi oldukça gelişti. Salgın süreciyle iyice ehemmiyet kazanan uzaktan eğitimin verimliliğini artırmak için üniversiteler de çalışmalarını geliştirmeli. Bu sürecin daha verimli olması için en pratik sistemler tespit edilip, teknik altyapıya yatırım yapılmalı. Tecrübeli kadro teşkil edilmeli, sistemi uygulayacak öğretmenlere ilgili eğitimler verilmeli. Özellikle, motivasyon faaliyetleri ön plana çıkartılmalı. Ayrıca veli, öğrenci eğitimleri ve EBA değerlendirilmeli.
Eğitim bir insanın gönlüne kuvvet vermek, ona olumlu davranışlar kazandırmak, yanılgıları düzeltmektir. Öğretim ise beyne bilgi koymak, aklı, zekâyı, düşünceyi güçlendirmektir. Bütün bunları yapabilmek de tabii ki yüz yüze eğitimden geçer. Ancak yüz yüze eğitimin sekteye uğradığı zarurî durumlarda uzaktan eğitim olmazsa olmazlardandır.
Bilgiye ulaşmanın çok kolay olduğu çağımızda rehber, eğitim koçu, lider öğretmen kavramları öne çıkmış; öğretmen, ehemmiyetini ve önceliğini hiçbir şekilde yitirmemiştir. Bilakis bu kavramların içini dolduran donanımlı öğretmenler daha da önem kazanmıştır.
Tedbirlere uyalım
Bence, özel öğretim kurumları salgın sürecinde başarılı bir sınav verdi. Eğer başarılı olamasalardı ayakta kalmaları mümkün değildi. Hibrit eğitimde öncelikli olarak yüz yüze eğitim gerçekleşmeli, şartlara göre uzaktan eğitim takviyesiyle geleceğimizin yegâne teminatı olan çocuklarımız eğitimde asla geri kalmamalı. Okullar, sokaktan daha güvenli. Dolayısıyla öğrenciler haftanın belli günlerinde okullarda veya kurs merkezlerinde öğretmenleriyle buluşmalıdır.
Çok önemli bir gerçek maalesef göz ardı ediliyor: Belki hijyen tedbirleri kişilerin özelinde yeterli uygulanmıyor. Yüz yüze eğitimin asgaride tutulması, özel öğretim kursları için uygulanan yanlış tutumlar, merdiven altı tabir edilen kurumları veya şahısları güçlendirmiştir. Bu birçok yönden tehlikeli bir durum. Doğru şekilde çözüm için karar verme iradesi geciktikçe öğrenci ve dolayısıyla velilerin zararı artacaktır. Olan da her zamanki gibi orta ve dar gelirli aileler ve onların çocuklarına olmaktadır.
4 Ocak'a kadar okullarımızda uzaktan eğitim devam edecek. Eğer o günün salgın şartları, bugünden iyi olursa yüz yüze eğitim seyreltilmiş olarak yapılabilecek. Ancak benim şahsi düşüncem, uzaktan eğitimin sömestr tatiline kadar uzayabileceği yönünde. Lütfen gelin tedbirlere uyalım. Bir nesli kaybetmeyelim.