Salgın daha bitmedi. Hepimiz içinde bulunduğumuz bu dönemin koşullarına ayak uydurmaya çalışırken, yeni yeni ihtiyaçlar keşfediyoruz. Yeniliklere ihtiyaç duyduğumuz alanlardan biri de, hiç şüphesiz eğitim. Okullar açılacak mı? Hibrit modele mi geçecek? Ne olacak şimdilik bilmesek de, bildiğimiz şeyler de var. Artık, eğitimde dijitalleşme kırılma noktasını yaşadı. Koronavirüs, daha önce ayak seslerini duyduğumuz dijital dönüşümü hızlandırdı.
O dijital dönüşüme, hazırlıklı yakalanan özel öğretim kurumlarından, Bahçeşehir Koleji'nin İcra Kurulu Başkanı Hüseyin Yücel'i aradım. Tabii ki ilk konumuz okulların ne zaman, nasıl açılacağıydı. Buna dair tahminlerimizi konuştuktan sonra kendisini geçtiğimiz günlerde kullanıma açtıkları Türkiye'nin ilk ve tek eğitim odaklı görüntülü konuşma uygulaması SeeMeet'i geliştirdikleri için tebrik ettim.
Yücel, 12 yıldır kolejin lideri. Genç, dinamik ve sadece yatırımcı değil, aynı zamanda girişimci de. 10 yıldır online eğitime yatırım yapıyor. 3 yıl önce kullanıma açtıkları yapay zekâ temelli uzaktan öğrenme platformu Metodbox'ı okullarındaki 75 binden fazla öğrenci kullanıyor. Şimdi bir de çocukların, kendi öğretmenleriyle canlı sınıflarında canlı dersler yapmaları için SeeMeet'i, Ankara ve İstanbul'daki yüze yakın mühendisleri ve öğretmenleriyle geliştirip, kullanıma açtılar.
Eğitim odaklı uygulama
Aslında birçok görüntülü konuşma uygulaması var. Hatta uygulamaya bile gerek yok, en basit cep telefonunda bile, bu özellik var. Hal böyleyken, neden bir uygulama geliştirdiklerini 2 nedenle açıkladı Yücel. İlki eğitim odaklı bir platformla uzaktan eğitimin verimini artırmak, ikincisi çocukların sanal dünyadaki güvenliğini sağlamak.
Genç iş insanı, SeeMeet'in bir sınıfta bir öğrencinin, bir öğretmenin neye ihtiyacı varsa ona göre geliştirildiğini söylerken, uygulamanın uzaktan eğitimi interakif, etkileşimli hale getirdiğini vurguladı. "Bir okulun bir sınıfında, bir öğretmen nasıl öğrencilerine tahtaya yazarak ders anlatıyorsa, çocuklar nasıl parmak kaldırıp soru cevaplıyorsa, nasıl sınav oluyorsa, bu platform da bunu sağlıyor.
Yani öğrenciler gerçek bir sınıf deneyimi yaşıyor. Üstelik Türkiye'nin verisini Türkiye'de tuttuğumuz için, çocukların bilgilerinin ticari amaçlarla kullanılmasının da önüne geçiyoruz." dedi.
Yücel'in, telefonu kapatmadan hemen önce söylediği bir sözü de yazmadan geçemeyeceğim. Yücel, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ve TÜBİTAK'tan SeeMeet uygulaması için destek aldıklarını anlattıktan sonra, hayalinin bu platformu Türkiye'deki tüm öğrencilerin kullanımına sokmak olduğunu söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı'na SeeMeet'i anlatacaklarını ve bir gün altyapı izin verdiği takdirde, bunu yalnızca kendi öğrencilerine değil, tüm öğrencilere açmakla gurur duyacaklarını söyledi. Türkiye'nin ilk ve tek eğitim odaklı görüntülü konuşma uygulaması SeeMeet'in, bu hayalle geliştirilmiş olmasından büyük mutluluk duydum