Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) 4 yıl önce dershaneleri kapattı. Geçici çözüm olarak da temel liseler açıldı.
Bu okullara 4 yıl tanındı. Süre bittiğinde okula dönüşemeyenler de kapatılacaktı.
Karar, bu yıl Haziran'da uygulanacak.
Ancak, bir son dakika kararıyla dershanecilik mantığını içeren uygulamalar yapan özel öğretim kurslarına da son verilecek.
Öğrenciler kendi okullarında, mezunlar ise halkevlerinde üniversiteye hazırlanacak.
Bence, bu uygulama teoride olur, pratikte olması zor. Binde bir puanın önemli olduğu, bu tür sıralama sınavlarına ciddi ortamda hazırlanmak gerekir.
Bence, okullar kendi öğrencisini hazırlamalı.
Hafta sonunda ise, devlet ve özel okullar açık olmalı. İsteyen mezun ya da lise son öğrencisi özel okullarda ücretli, devlet okullarında ücretsiz üniversiteye giriş sınavlarına hazırlanabilmeli. Hatta kurumlar, birbirlerinden doküman desteği alabilmeli.
Şu an ülkemizde 890 civarında temel lise, yaklaşık 2 bin 800 özel öğretim kursu var. Ayrıca, 8 bine yakın izinsiz kurs da faaliyetlerini sürdürüyor. Tahminen 110 bin personel olabilir. Bu, çok büyük bir istihdam sorununa neden olacak. Bence, merdiven altı kurslar ile özel derslerde patlama yaşanacak. Maddi gücü elveren veli özel ders aldırabilir. Ancak, yoksul öğrencinin böyle imkânı yok. Bu yüzden, okullarda, sınav hazırlama birimleri kurulmalı.
Kısacası, bu iş ciddi ve kurumsal yapılmalı.
Özel ders veren öğretmenler de vergiye tabi olmalılar. Maliye, bunları takip etmeli, kurala uymayanı da cezalandırmalı.
Dergilerdeki, gazetelerdeki ve internetteki boy boy özel ders ilanlarını maliye ve MEB yetkilileri herhalde görüyorlardır.

Kaçaklar takip edilmeli
Kursların yerine konulacak yeni sistemin ayrıntıları bu ay açıklanacak. Bakanlık daha şimdiden kaçak kurslara yaptırımlarını çok sert olacağı mesajını veriyor. Bu mesajı, bir eğitimci olarak sonuna kadar destekliyorum. Bildiğim kadarıyla kurs sahipleri uzun süredir bakanlık ile görüşmelerini sürdürüyorlar. Aldığım bilgilere göre, alternatif olabilecek modelleri sunsalar da bakanlıktan umduklarını bulamadılar.
Bu isteklerinin ne kadarının dikkate alınacağı önümüzdeki günlerde belli olacak.
Bakanlık yol haritasını kısa bir süre sonra kamuoyu ile paylaşacak. Yapay zekâ, televizyon, videolar, sanal kütüphaneler gibi birçok imkân kullanılacak. Sadece online değil, yüz yüze eğitim de olacak. Yazılımla da öğrencilerin desteklenmesi söz konusu.
Bu çalışmanın içinde aile rehberi de olacak.
Öğrencinin yeteneklerinin belirleneceği bir sistem de uygulanacak. Tüm bunlar güzel. Ancak, üniversiteye girişte toplam ders saati, derslerin dağılımı, test sayıları ve türleri de değerlendirilmeli.
Cumhurbaşkanımızın bu konudaki net duruşu ve bakanlığın kararı ile, bu kurumlar Haziran'da kapanacak. Bu kararı doğru buluyor ve katılıyorum. Peki, kaçak olanlar ne olacak. Bu konuda, bakanlığın il ve ilçe müdürlüklerine çok önemli görevler düşüyor.
Bu kaçak kurumlara öğrencilerin gitmesine göz mü yumacaklar, yoksa bu konu da net olarak duruşunu sergileyen Cumhurbaşkanımızın yanında mı olacaklar. Ben de, kaçakların durumunu, MEB'in il ve ilçe müdürlüklerini takip ederek öğreneceğim, sizinle de paylaşacağım.