Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Eğitimde teknolojik gelişmeler

FMV Özel Ayazağa Işık Lisesi ve Fen Lisesi, "Bilim ve Teknoloji Buluşmaları" adlı konferanslar dizisini gerçekleştirdi. Konferanslara, teknoloji alanında çalışmalar yapan bilim insanları ve lider teknoloji şirketlerinin üst düzey yöneticileri katıldı. Yapay zekâ insanın yerini alacak mı? Gelecekte bizi nasıl bir dünya bekliyor? Teknoloji devleri süper-insan modeline doğru yol alırken, ülke olarak bu sürece nasıl dâhil olabiliriz? Buna benzer pek çok soruya yanıt arandı. Bu önemli zirvede, bilimsel gelişmelere ayak uydurabilmek için yaratıcılığın en üst düzeyde olduğu çocukluk dönemini kapsayan eğitim modelleri ve müfredatlara ihtiyaç duyulduğu konusunda hemfikir olundu.
Ülkemizin önemli fen liselerinden mezun 12 bilim insanı ve üst düzey yönetici; içinde bulunduğumuz dönemi "endüstriyel devrim" süreci olarak adlandırarak yakın gelecekte hayatımıza sanal gerçekliğin hâkim olacağını vurguladı. Yaşanan süreçte sadece bireylerin değil, kurumların da kendini yenilemek ve geliştirmek zorunda olduğu düşünülürse söz konusu gelişime eğitim kurumlarından başlanması gereği elbette yadsınamaz.
Konuşmalarda, dünya ekonomisinin geleceğini teknoloji şirketlerinin oluşturacağı vurgulandı. Bugün hâlihazırda mevcut işlerin %50'sinde teknoloji yetkinliği arandığı, önümüzdeki 10 yılda bu oranın % 77'ye çıkacağı belirtildi. Ülke olarak bu ekonomiden alacağımız pay çok önemli. Dijital veri, kodlama, STEAM gibi yeniliklerin bir an önce eğitim programlarına yerleştirilmesi gerekiyor.
Zirvede, gelecek nesiller için hazırlanacak yeni eğitim modellerinde öğrencilerin IQ değerlerini yükseltmeye yönelik program geliştirmenin yeterli olmayacağı da vurgulandı. EQ, yani sosyal ve duygusal zekânın desteklenmesiyle tek boyutlu değil, çok boyutlu öğrenciler yetiştirmek gerekiyor. Teknoloji konusunda meraklı ve yaratıcı öğrenciler yetiştirmek için araştıran, sorgulayan ve teknolojik yetkinliği olan öğretmen modellerine de ihtiyacımız var.
Dünyada yapay zekâ geliştirmek için kıyasıya rekabet yaşanan bir dönemde ülke olarak eğitimde sadece akademik başarıyı hedeflemek asla yeterli olmayacak. Bu önemli zirveden çıkan sonucu göz ardı edemeyiz. Eğitim politikalarımızı, vakit kaybetmeden teknolojik gelişmeler ışığında yeniden düzenleyerek 30 yaş altı, 30 milyon gencimizi bu sürece dahil etmeliyiz. Aksi halde teknolojiyi üreten değil, tüketen bir nesil yetiştirmekten öteye gidemeyeceğiz.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA