Günümüzde teknoloji çok hızlı değişiyor. Buna bağlı olarak da iş yaşamı, toplumsal yaşam koşulları ve nitelikli insanda aranan özellikler değişiyor. Yüksek eğitim kurumlarının bu durumu görmezden gelmesi mümkün değil. Bir eğitim kurumu mezunlarının çağın ve toplumun gerektirdiği özelliklere sahip olmasını ister.
Tabii bu değişen koşullar eğitime de yansıdı. Şimdi ortaokullar 1990'ların liseleri gibi, liseler de adeta üniversite alt dalları gibi misyon yüklendi. Örneğin dil eğitimi için artık üniversite çok geç. Yine proje bazlı eğitim de lisede halledilmeli. Birey lisede analitik, araştırmacı, yaratıcı olmayı öğrenmeli. Liseli bir genç hayata nasıl hazırlanmalı sorusunu, değerli dostlarım Doğa Okulları Eğitimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Lüle ve Akademik Direktör Salih Akbay'a sordum. Sorunun yanıtı, "t-MBA" dediler.
Profesyonel açıdan baktığımda, Doğa Okulları'nda uygulanan t-MBA modelinin önemini daha iyi anladım. Pearson ve MEB onaylı ve sertifikalı bir program. Normal lise müfredatının yanında öğrenci, Girişimcilik /Ekonomi /Finans /Veri Madenciliği /Ticaret Hukuku /Uluslararası İlişkiler /Yönetim ve Organizasyonu /AB gibi on farklı ders alıyor.
Bu derslerle ilgili proje geliştiriliyor. Finansı dahil, tüm sorumluluğu öğrenciye ait olan bu projeler her mayısta t-MBA zirvesinde sergileniyor. Gençler, her yıl en az bir mesleği yerinde gözlemliyor. Böylece üniversite öncesi seçeceği bölümle ilgili bilinçli tercih yapması sağlanıyor.
Aynı başlıklar inceleniyor
Ayrıca bu modelde öğrenci meclisleri de aktif. Meclis başkanı öğrencileri temsilen yönetime katılıyor. Meclisler okulda her türlü faaliyeti organize ediyor; sosyal sorumluluk projelerini de gerçekleştiriyor. Öğrenci, sorumluluk almayı, demokrasiyi, proje geliştirmeyi, takım çalışmasını, aşamalı düşünmeyi yaşayarak öğreniyor.
Bu model, öğrenciyi gelişmiş ülkelerde akademik çalışmalara yön veren disiplinlerarası ilişkilendirme metoduyla yenilik odaklı düşünmeye teşvik ediyor. Konulara farklı açılardan yaklaşıp yeni fikirler üretip, yorumlamayı öğreniyorlar. Tarih ve kimya öğretmenleri, tarihsel araştırmaları bir arada anlatabiliyor. Ekonomi kavramları matematik dersinde de işlenebiliyor. Böylelikle öğrenci, akademik konuların hayattaki izdüşümlerini görüyor.
Bu özellikleriyle, t-MBA bir kişisel gelişim programı. Öğrenciler adeta proje bazlı üniversite eğitimi alıyor ve tüm dünyada geçerli Pearson sertifikalı, uluslararası üniversitelerce tanınıyorlar. Önümüzdeki sezonda, t-MBA programına mekatronik ve mühendislik temelli dersler eklenmesi için Pearson ile birlikte çalışılıyor. Bir eğitimci olarak, bu tür çalışmalar beni mutlu ediyor.
