Maalesef zor zamanlardan geçiyoruz.
Bu dönemlerde çocuklarımızın olumsuz etkilenmemesi için ebeveynlerin üzerine önemli sorumluluklar düşmekte. Konuyla ilgili olarak değerli dostum ve ID Coaching International Kurucu ortağı profesyonel koç ve eğitimci Neslihan Erdoğdu ile görüştüm.
Eğitimci dostuma şu soruyu yönettim: Bu olağanüstü günlerde çocuklarımıza zarar gelmemesi için ne yapmalı ve nasıl davranmalıyız?
Sizce bu konuda nelere dikkat etmeliyiz? Erdoğdu'nun görüşlerini sizinle paylaşıyorum.
Bu gerçekten dikkat etmemiz gereken çok önemli bir konu, çünkü olup bitenlerin bizler üzerindeki etkileri ortadayken çocuklarımıza ne kadar ve nasıl yansıtacağımız konusunda farkındalıklı davranmamız gerekir. Bizler tepkilerimizi oluştururken çocuklarımızı neyle yüklüyor, onlara hangi tohumları ekiyoruz?
Çocuğumuz yaşına bağlı olarak evde yaşananlardan, duyduklarından bir yargıya varıyor, "Dış dünya tehlike dolu"dan, "...hak etmiş... kötü şey yapanın ölümü hak etmesi" ya da "etnik köken ya da dini bir kavramı yermek ya da övmek ya da suçlamak" çocuklarımızı zehirlemekten başka işe yaramaz. Terörün amacı zaten hem bizi hem de gelecek nesilleri etkilemek, kontrol altına almak değil mi? Ebeveyn olarak sakin, dikkatli, seçici ve yapılandırıcı davranmalıyız. Yaş gruplarına göre şöyle bir özetleme yapılabilir:
Çocuğun yaşı önemli
Okul öncesi dönemdeki çocukların yanında olabildiğince az konuşmak ve izlemek doğru olabilir. "Yok bir şey... sen üzülme... aman boş ver olur böyle şeyler" gibi normalleştirme cümleleri yerine basit ama kısa açıklamalar yapmalıyız. "Bir patlama oldu ve bazı insanlar zarar gördü" gibi.
İlkokul çağındaki çocukların olan bitenden haberdar olması daha yüksek bir olasılık olduğu için onlara karşı geçiştirmeden üzüldüğünüzü de gizlemeden, genellemelerden kaçınarak açıklamada bulunmak gerekir. "Bu ülkede yaşanmaz", "Hiçbir yerde güvende değiliz...", "...şunlar ölümü hak etti...", "...bunlar haklı" şeklinde yapacağınız yorumlar çocuğunuzun zihninde kalıcı kabuller yaratır.
Ortaokul çağındaki çocuk olan biteni biliyor sadece rasyonel ve objektif yorum yapabilmeye ve durumla ilgili duygularını paylaşmaya ihtiyaç duyabilir. Bu durumda insan olmanın en temel kriter olduğunu unutmadan, kimden ya da nerden gelirse gelsin yaşananların yaşanmaması gereken şeyler olduğunu, barış ve huzur için herkesin el ele vermesi gerektiği mesajları ile konuşmanın, çocuklarımızın sağduyu geliştirmelerine de katkı sağlayacağına inanıyorum.
Lise çağındaki çocuklarımız için ise en doğru tutum yine ayrıştıran, ötekileştiren değil, barışçı söylemler geliştirmek, bu tür durumların süreçte çözülebileceğini söylemek yerindedir. Güvenlik en önemli ihtiyaçlardan olduğu için çocuklarımıza, yanında yakınında olduğumuzu hissettirmek ve güvende olabilmesi için nelere dikkat etmesi gerektiği ile ilgili paylaşımda bulunmak yararlı olur. Unutmayalım ki gelecek anda yaratılıyor. Tam da şu an çocuğumuzun geleceği için doğru davranmak ve doğru söylemlerde bulunma zamanıdır.