Bir Fenerbahçeli ve her şeyden önce yükseköğretim alanı ile ilgili yazan bir köşe yazarı olarak ifade etmek istiyorum ki, YÖK'ün son yıllardaki en iyi icraatlarından biri de, hiç kuşkusuz ki Fenerbahçe Üniversitesi'nin (FBÜ) kuruluşunu onaylamasıdır. 17 Mart 2016 YÖK genel kurulunda, kulübün uzun zamandır sabırla ve ciddi bir çalışma ile yürüttüğü kuruluş sürecine onay verildi. Bu gelişmeden dolayı başta YÖK başkanımız Prof. Dr. Yekta Saraç olmak üzere tüm genel kurul üyelerini takdir ediyorum. Vakıf üniversitelerinin önünü açmak ve Türkiye'de üniversite sayısını artırmak başta Sayın Cumhurbaşkanımızın, Hükümetimizin ve YÖK'ün önemli başarılarıdır.
Türkiye'deki üniversitelerin, her geçen gün artan sayıda özellikle İngilizce bilim dilinde kaliteli eğitim verebilen programların açılması ile yurtdışından öğrenci çekme ve uluslararası işbirlikleri ile dünya üniversitesi olma potansiyelleri daha da geliştirilebilir.
İşte tam bu noktada, F.Bahçe Spor Kulübü'nün resmi sitesinden FBÜ'nün kuruluş başvurusunun tamamlandığı haberini aldım. Bir eğitimci ve F.Bahçeli olarak çok sevindim. Başta bu işin mimarı olan Başkan Aziz Yıldırım ve yönetim kurulunu kutluyorum. Üniversitenin kuruluş projesinin hayata geçirilmesi ile birlikte Aziz Yıldırım dünyada üniversite açan ilk kulüp başkanı olmuştur.
Diğer taraftan uzun yıllardır, ABD, Almanya, Hollanda, İngiltere, İspanya, Japonya, Avustralya, Kanada, Rusya ve hatta Çin gibi ülkelerin global bazda tüm spor branşlarında, özellikle olimpiyatlarda sürdürülebilir başarı elde etmelerinin arkasında, spor ile bilim arasında kurdukları araştırma, geliştirme ve eğitime dayalı organik ilişkinin olduğunu biliyoruz.
YÖK çevrelerinden öğrendiğim kadarıyla, YÖK genel kuruluna çok başarılı kuruluş fizibilite raporu hazırlayan ve akademik projeksiyonunu sunan F.Bahçe Üniversitesi'nin akademik programları, tematik olarak Spor Bilimleri Fakültesi, Sağlık Fakültesi (özellikle spor sağlığı) oluşacak. FBÜ'nün akademik birimlerinde ayrıca mühendislik, iktisadi ve idari bilimler ve iletişim fakültesi olarak toplam 5 fakülte ile Silivri ve Ataşehir yerleşkelerinde eğitim ve öğretime başlanması planlanıyor. Üniversitenin kuruluşunda ortaya konan vizyonun ve YÖK tarafından beğenilen akademik yapılanmanın Türk yükseköğretimine ve Türk sporunun bilimsel tabanlı gelişimine önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum. Bu bağlamda, uzun soluklu bu üniversite projesini titizlikle hazırlayan, yıllardır sabır ve ısrarla takip eden ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Dünyada, Avrupa'da ve Türkiye'de spor kulüpleri için de ilk vakıf üniversitesi olan F.Bahçe Üniversitesi'nin kuruluşunun, Türk yükseköğretimine ve spor endüstrisine şimdiden hayırlı olmasını diliyorum.