Bu yıl 12 yılını dolduran 40 bin öğretmen rotasyona tabi tutulacak. Uygulama okullara ve eğitime dinamizm getirmek için yapılıyor. Öğretmen atamalarında kadro dağılımı hangi bölümden ne kadar öğretmenin mezun olduğuna göre değil, ne kadar ihtiyaç olduğuna göre planlanıyor. Ekimde norm güncellemelerinin ardından, hangi alanda ne kadar öğretmene ihtiyaç olduğu ortaya çıktı. Branşlara yönelik dağılım buna göre yapılacak.
Yönetmeliğe eklenen geçici madde doğrultusunda rotasyon, 2014-15 eğitim öğretim yılında kademeli uygulanacak. 2014-15'te 12 yıl, 2015-16'da 11 yıl, 2016-17'de 10 yıl, 2017-18'de 9 yıl, daha sonraki yıl ise 8 yıl görev yapanlar rotasyona tabi tutulacak. Şehit ve gazi yakını, engelli ve özel eğitim okullardaki öğretmenler rotasyondan muaf tutulacak. Sınıf öğretmenleri 8 yıllık süreyi doldursa dahi, atamaları için ilkokul 4'üncü sınıfı okuttukları eğitim yılının sonu beklenecek. Rotasyon büyükşehirlerde valiliklerce belirlenecek. İlçe grupları arasında, diğer illerde ise il genelinde yapılacak. MEB, öğretmenlerin il dışı tayinlerinde ailenin birliğini ve öğretmenin sosyal durumunu temel alacak. Yetkililerden aldığım bilgilere göre, bu konuda suiistimallerin olmaması için tüm önlemler alınmış.
Öğretmenlik mesleğinin kalitesini artırmak isteyen hükümet, atama sistemini sil baştan değiştirdi. Öğretmenlik için 3 kademeli kriter getirildi. KPSS puanıyla ilk ataması yapılan öğretmen, 1 yıl aday öğretmen olacak. Aday öğretmen, müfettiş, okul müdürü ve bir danışman tarafından performans değerlendirilmesine tabi tutulacak. Değerlendirmede toplamda 50 puan alamayan öğretmenin memurlukla ilişiği kesilecek. 50 puan alan ise MEB'in yapacağı yazılı ve sözlü sınavlara girecek. Bu 2 sınavın ortalamasından 60 alan öğretmenin aday öğretmenliği bitecek, öğretmen olacak. Performans kriterleri öğretmen olabilmenin olmazsa olmaz niteliklerinin ölçülmesinden ibaret. Söz konusu ölçütler üzerinden yapılan değerlendirmede yetersiz puan alanlar öğretmen olamayacak. Öğretmenlik niteliklerini taşımayanların, asil öğretmen olarak atanmasının, eğitime en büyük kötülük olacağına inanıyorum.
Akıllarda soru işaretleri oluşmaması için, düzenleme objektif olmalı ve keyfi yapılmamalı. Zaten, yönetmelikte, performans kriterlerinden verilecek düşük notların mutlaka belgeye dayandırılması gerektiği hükmü var. Değerlendirme üç ayrı unvanlı personelce yapılacak. Dolayısıyla düzenlemenin nesnelliği konusunda kuşkuya düşülecek bir durum olacağını düşünmüyorum.
Kısacası yapılmak istenen, öğretmen olma niteliklerini taşıyanların öğretmenliğe atanması, bu nitelikleri taşımayanların ise yolun başında sistemin dışına çıkarılmasıdır.