İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi'nde "Eğitimde Yeni Arayışlar ve Türkiye" başlıklı çalıştay düzenlendi. Eğitim politikalarında yeni arayışlar ve Türkiye'nin geleceği açısından eğitimci kalitesinin önemi ele alındı. Ayrıca, ülkemizde cinsiyet ve eğitim eşitsizliği sorunu, zorunlu eğitimin uzamasının evlilik ve doğuma etkisi ile eğitimin sosyal getirileri gibi konular tartışıldı. Son bölümde ise, ABD'de uygulanan Charter okulları sistemi incelendi.
Stanford Üniversitesi'nden, dünyanın önde gelen eğitim ekonomistlerinden Prof. Dr. Eric Hanushek ile eğitim araştırmalarıyla büyük yankılar uyandıran Dr. Macke Raymond ve çeşitli üniversitelerden eğitim profesörleri Türk eğitim sistemini masaya yatırdılar.
Değerli dostum, rektör Prof. Dr. Yıldırım Üçtuğ, eğitimin ülkelerin hızlı gelişme ve değişmelerden azami faydayı sağlamak ve olumsuzlukları asgariye indirmek için kullanacağı önemli bir araç olduğunu belirtti. Üçtuğ, "tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de akademik ve pratik çevreler eğitimi tartışıyor. Ülkeler kaynaklarının önemli bölümünü eğitime harcıyor. Daha iyi bir eğitim sistemine sahip olmak için ilk adım okullar arası performans değerlendirmesini sağlamaktır" dedi. Üniversitelerde topluma doğrudan katkı sağlayacak ve eğitim eşitsizliğini aşmaya yönelik çalışmalar yapılması gerektiği üzerinde durdu.
Öğretmen ve eğitim kalitesinin ekonomik büyüme üzerindeki etkisine vurgu yapan Eric Hanushek, "Ekonomistler 1990'dan itibaren bazı ülkelerin neden daha fazla büyüdüğünü inceledi. Okullarda elde edilen başarının ekonomik büyüme üzerindeki etkisinde insan sermayesinin önemini biliyoruz. Türkiye'nin eğitim konusunda bir dizi çalışması var ama kaliteyi de aklında tutmalı" şeklinde konuştu.
Dershanelerin kapatılmasının ardından Charter Okulu modelinin referans alınabileceği gündeme geldi. Prof. Dr. Haluk Levent konuşmasında, "Charter Okulları'nda bir grup insanın bir arada davranması ona kamusal özellik veriyor. Dershanelerle Charter Okulları arasındaki en büyük farklardan biri, kamusal alan ve kamusal hizmet yapan özel sektörler olarak ikiye ayrılmaları. Eğitim, özel kesim tarafından verilse de kamusal bir hizmet olduğu için devletin katkıda bulunması gerekir. Bir öğretim sistemini okul öncesinden üniversiteye kadar planlamalısınız. Çünkü diğer taraflar bozuksa düzelttiğiniz yerlerin de anlamı olmuyor" ifadelerine yer verdi.