İnternetin sağladığı imkânlardan toplumun önemli kesimi faydalanamıyor. Örneğin, ABD'de, 2011 sonu istatistiklerine göre 65 yaş üstü nüfusun %60'ı, düşük gelirlilerin %50'si, eğitim seviyesi düşük olanların %63'ü, engellilerin de %60'ı internete erişme imkânına sahip değil. Bilgi toplumu olma iddiasındaki bir ülkede vatandaşlar arasındaki bu derin farklılıklar yetkilileri harekete geçirmiş. Çünkü 20. yüzyılda okuma yazma bilmemek insanları nasıl olumsuz etkiliyorsa, 21. yüzyılda da bilgi ve iletişim teknolojilerinden yararlanmamak aynı sonucu doğuracak.
İnternet hizmeti kamu görevidir. Vatandaşlar bu araçlara parasız erişebilmeli. ABD'de Bill ve Melinda Gates Vakfı'nın başlattığı Küresel Kütüphaneler girişimi, toplumdaki dezavantajlı bireylerin internet hizmetinden yararlanması için bir program başlatmış. Programın amacı, halk kütüphanelerinin modern bilgi teknolojilerini de barındıran, ihtiyaç duyanlara parasız eğitim veren kurumlara dönüştürülmesi.
Bizde de, ABD'deki bu fondan sağlanan kaynakla, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü ve Hacettepe Üniversitesi işbirliğiyle, Kütüphan-e Türkiye pilot projesi başlatıldı. Bu projeyle, halk kütüphanelerinin toplumsal dönüşümdeki yerini nasıl alabileceği araştırılacak.
Artık zaman ve mekân kısıtlaması olmaksızın, bireyler istediği bilgiye ulaşabilmeli ve dilediğiyle hızlıca iletişim kurabilmeli. Özellikle dezavantajlı diye nitelenebilecek, yaşlı, düşük gelirli, engelli, kırsal kesimde yaşayan grup ve bireylerin internetten yararlanmasını kolaylaştırmalıyız. Bu amaçla hayata geçirilen ve 26 ildeki 78 halk kütüphanesinde 28 ay sürecek pilot uygulama sonunda hazırlanacak ülke raporuyla, projenin tüm Türkiye'de uygulanmasına yönelik öneriler ortaya konacak.
Kısacası, bu proje Türkiye'deki halk kütüphanelerinin, toplumsal dönüşümdeki yerini nasıl alabileceğini araştırmayı hedefliyor. Ülkemizde yürütülen en önemli sosyal inovasyon projelerinden biri olan bu araştırmaya, herkesin destek vermesinin anlamlı olacağını düşünüyorum.