Fatih Üniversitesi, kurulduğu 1996'dan bu yana, öğrencilerini çağdaş, donanımlı ve gelişime açık birer dünya vatandaşı olarak hayata hazırlıyor.
104 farklı ülkeden, 1200 uluslararası öğrencinin eğitim gördüğü Fatih Üniversitesi, adeta farklı renk, dil, din ve ırkların ülkemizdeki güzel bir mozaiği halinde. Bu mozaik, her yıl düzenli olarak organize edilen 7 Kıta 7 Renk Kültür Festivali gibi meyveler veriyor.
Üniversitenin rektörü ve değerli dostum Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan ile 7-9 Mayıs arasında düzenlenen festivali konuştuk. 21. yüzyılın en büyük sorunlarından biri olan diyalogsuzluk ve ötekileşme sorunu, farklı kültürlere sahip insanların, kendilerine yabancı diğer kültürlere ve o kültürlerin temsilcisi insanlara uzak durmalarına ve ortak paydada buluşamamalarına sebep oluyor. Bu durum dünya barışını zedeliyor.
Festival insanların, farklı kültürlerden olsalar dahi, barış içinde, kardeşçe aynı zeminde yaşayabileceklerini göstermeyi amaçlıyor. Altı yıldır gerçekleşen festivaller sürecinde görülmüş ki; hasım ülkelerin çocukları bile suni sorunlardan uzak, aynı üniversitenin çatısı altında kardeşlik mesajları veriyor ve birçok sorunun diyalogla çözülebileceğini gösteriyor.
Festivalin diğer amacı ise, üniversitenin çatısı altında pratiği yaşanan farklılıkların zenginliği ve hoşgörü kültürünün organizasyona katılan herkes arasında yaşanabilirliğini göstermek.
Günümüzde, Türkiye ticari ilişkilerin yanında, kültürel ilişkilerini de başarıyla sürdürüyor. Sadece devletler arasındaki ilişkileri geliştirmek yetmez. Elbette halklar arasındaki ilişkiler çok önemlidir. Üniversitelerimize yurtdışından gelen öğrenciler, ülkelerini en iyi şekilde temsil ederken, ayrıca ülkemizin de gönüllü elçileri olacaklar. Üniversite, tüm dünyayı kapsayan eğitim kuruluşu anlamına gelir. Bence, 7 Kıta 7 Renk, küreselleşen dünyada, hem global hem de lokal kalabilmenin farklı bir festivali.
Öğrencilerimizi, çağdaş, donanımlı ve gelişime açık birer dünya vatandaşı olarak hayata hazırlamalıyız.