Pazar günü, gazetem SABAH'ın manşetinde "Merhum Sıtkı bey baraja takıldı" yazıyordu. İçim burkularak yazıyı okudum. Ve bir anda 22 Haziran 1997'ye gittim. TV 8'de "Başarıya Doğru" adlı eğitim programını yapıyordum. Konuğum Muğla Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şener Oktik'di. Programda üniversitesine yardım eden, hayırsever işadamı Sıtkı Koçman'ın adını yasak değilse söylemek istediğini belirtti. O an çok üzüldüm. Tabii ki böyle bir hayırseverin adını söyleyip, hem ona karşı saygımızı göstermeliydik, hem de diğer hayırseverleri teşvik etmeliydik. Rektör bize, Sıtkı Koçman Vakfı ve Sıtkı Koçman tarafından yaptırılan tesisler hakkında bilgi verdi. Programdan sonra birçok izleyicim, isim söylemeye izin verdiğim için, beni arayarak tebrik etti.
Muğla Üniversitesi, 55 milyon dolar yardım yapan hayırsever işadamı Sıtkı Koçman'ın isminin üniversiteye verilmesi için, Koçman'ın sağlığında YÖK'e başvurdu. Ancak YÖK, Koçman'ın isminin sağlığında üniversiteye verilemeyeceğini belirtti. Rektörlük hayırsever işadamının ölümünden 3 yıl sonra tekrar YÖK'e başvuruda bulundu. Bu kez karar YÖK'ten geçti, ancak Meclis Milli Eğitim Komisyonu'nda takıldı. Komisyon, "İsminin verilmesi için yaptığı katkı 100 milyon dolara ulaşınca değiştiririz" diyerek, üniversite senatosunun kararını onaylamadı. Kısacası, 6 yıl önce kaybettiğimz hayırsever işadamının isim çalışmaları askıya alındı.
Vicdansızlık, insafsızlık ve vefasızlık
Üniversitenin adının önüne, hayırsever işadamının adını koymak, bir vefadır. Muğla milletvekillerinin ortak bir girişimiyle konuyu meclise taşımaları gerekiyor. Meclis Milli Eğitim Komisyonu üyeleri de üniversitenin adının, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi olarak değiştirilmesi yönünde komisyonda olumlu oy kullanmalı. Çünkü, Koçman'ın eğitime yaptığı katkıyla bu değişikliği hak ediyor. Sıtkı Koçman Muğla ve üniversite için çok önemli bir isim. Üniversite bugün birçok anlamda varsa, bu Koçman sayesinde. Muğla Üniversitesi'nin bu noktaya gelmesinde merhum Koçman'ın büyük katkıları olduğu bir gerçek. Üniversiteye Sıtkı Koçman adının verilmesinin Muğla'yı üzecek bir tarafı yok. Aksine sevinçle karşılanır.
Bu işin peşi bırakılmamalı. Bir yöntem bulup mutlaka yeni çalışma döneminde Meclis gündemine taşınıp gerçekleştirilmeli. Üniversitenin ilk günlerini hatırlayın, bir de bugün geldiği noktaya bakın. Muğla Üniversitesi, 1992'de kuruldu. Üniversitede 10 fakülte, 3 enstitü, 5 yüksekokul, 10 meslek yüksekokulu, 14 araştırma ve uygulama merkezi bulunuyor. 146 bölüm, 43 ana bilim dalında 24000'e varan öğrenciye, 900'ü aşan öğretim elemanı ve 700'e yaklaşan idari personelle eğitim-öğretim hizmeti veriliyor. Şimdi ise, Kötekli Kampusu Türkiye'nin örnek kampuslarından birisi durumuna geldi. Kısacası, Muğla Üniversitesi özel bir üniversitenin imkânlarını sunan, bir devlet üniversitesi.
Üniversitenin bu duruma gelmesinde, en büyük katkıyı 55 milyon doları bulan yatırımlarıyla merhum hayırsever işadamı Sıtkı Koçman yaptı. Bu katkı halen kurduğu Koçman Vakfı'nca sürdürülüyor. Vakıf, öğrencilere burs imkânı sağlarken, akademisyenleri de yurtdışına gönderiyor. Üniversiteye, Sıtkı Koçman adının verilmesi, bence bir borçtur. Ayrıca sakın unutmayalım vefa, İstanbul'daki bir semtin adı değildir. Gazetem SABAH, toplumsal sorunlara karşı duyarlılık ve sorumlu gazetecilik örneği sergiledi. Ben de bir eğitimci olarak bu işin peşini bırakmayacağım. Ayrıca bu haberi yapan, değerli gazeteci Osman Akça'yı da kutluyorum.
