YÖK yanlıştan dönüyor. LYS'de, her adaya ait ayrı bir soru kitapçığı ve cevap kâğıdı olmayacak. Kitapçık ve cevap kâğıdı sınav salonunda dağıtılacak. Böylece adayla ilişkisi orada kurulacak. Kitapçıkların üzerinde adayla ilgili hiçbir bilgi yer almayacak. İyi niyetle, sınav güvenilirliğini sağlayabilmek için, 1 milyon 700 bin ayrı kitapçık basılmıştı. Bence hiç gerek yoktu. Çünkü kitap sayısı arttıkça, o sınavın güvenilirliği azalır. LYS'de eskisi gibi 10 ayrı kitapçık olmalı. Sınavın güvenilirliği böylece daha rahat sağlanır. Ancak bu işi, sınav salonu güvenliğiyle karıştırmayalım. Zannedersem asıl sorun da burada. Sınav salonlarının güvenliği, kitapçık sayısı artırılarak çözülemez.
Soru kitapçığı hazırlamak profesyonel eğitimcilerin işi. Örneğin sorular hazırlanırken, adayların morali bozulmasın diye, testlerdeki sorular kolaydan zora doğru sıralanır. Tabii burada konu bütünlüğüne de dikkat edilir. Farklı kitapçıklarda ise, soruların yeri değiştirilirken, cevap seçenekleri ve doğru seçenek sabit kalır. Seçenekler sıralanırken, ya büyükten küçüğe, ya da küçükten büyüğe göre olmalıdır.
Böylece pedagojik hassasiyetler, 10 farklı kitapçığın hepsinde görülebilir. Bu kitapçıklar elle düzenlendiği için oldukça güvenlidir. Yeni sistemde ise teknoloji kullanılımına geçildi. Burada bilişim güvenliğinin dikkate alınması gerekiyordu. Bence bunlar dikkate alınmadı. Kısacası sistem çöktü.
YGS'deki şifre krizinden sonra Metro Poll Araştırma'ya göre, araştırmaya katılanların yüzde 76'sı sınavın adil ve dürüst olmadığı kanısında. Ayrıca yüzde 72'sinin ÖSYM'ye güvenmediği belirlenmiş. Kamuoyunun bu kadar olumsuz kanaate sahip olması, çok endişe verici bir durum. Yaşanan bunca olumsuz olaydan sonra, katılanların yüzde 68'i ÖSYM Başkanı'nın istifasını istiyor. Toplumda çok etkin bir yeri olan ÖSYM ne durumlara düştü. Yazık ki, ne yazık. ÖSYM'nin bugüne kadar getirdiği birikim ve deneyimlerin, bir anda çöpe atılmaması gerekiyor. Bunların daha da geliştirilerek, sınavların adaletli ve başarılı olması sağlanmalı.

İşte Nimet Çubukçu farkı YGS'de yaşanan skandal, SBS için uyarıcı oldu. Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, MEB'in organize ettiği SBS için tüm teşkilatı uyararak, gerekli tedbirlerin alınmasını istedi. Sınav öncesi ve sınav uygulamaları için her türlü tedbir alınacak. Özellikle son yıllarda sınav sayılarında büyük bir artış oldu. İnsanlarımızın geleceğini belirleyecek olan bu sınavlar, daha da önemli konuma geldi. Sınavlarla ilgili iş ve işlemlerin daha hassas titizlikle yerine getirilmesi gerekiyor.
SBS'de, sorularda akademik tereddüte yer verilmeyecek. Elektronik koruma en üst seviyede tutulacak. Cevap anahtarları en az ikişer kere kontrol edilecek. Cevap kâğıtları açılırken kamera kaydı yapılacak. En önemlisi de kitapçıklar öğrencilerde kalacak. Kısacası, YGS'de sütten ağzımız yandı, SBS'de yoğurdu üfleyerek yiyeceğiz. Aldığım duyumlara göre yaklaşık 2 milyon öğrencinin katılacağı SBS'lerin soruları, sadece devlet televizyonu TRT'den yayınlanmayacak. Bence çok doğru bir düşünce. Adayların haber alma özgürlüğü kısıtlanmamalı. Bence, herkes tercih ettiği kanalı izlemeli.