YÖK bazı üniversiteleri "çok büyüdükleri ve idareleri zorlaştığı için yeniden yapılandıracaklarını" açıkladı. Projesinin ilk sırasında İstanbul, Marmara, Uludağ, Selçuk ve Gazi Üniversiteleri bulunuyor. Uygulama öğrenci sayısı 40 bini geçen diğer üniversiteler için de düşünülüyor. YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan büyük üniversitelerin bölünmesine sıcak bakıyor. Gerekçesi de bu üniversitelerin yönetilmelerinin zorlaşması. YÖK bünyesinde oluşturulan komisyon, İstanbul ve Selçuk üniversitelerinin yanı sıra Marmara, Gazi ve Uludağ ile öğrenci sayısı 40 bini geçen diğer üniversiteleri mercek altına aldı. Komisyon, hangi üniversitenin kaça bölüneceği, isimlerinin aynı kalıp kalmayacağı gibi konular hakkında rapor hazırlayacak. Uzlaşma sağlanması halinde kanun teklifi hazırlanacak. Ancak hem YÖK üyeleri, hem de rektörler arasında girişime karşı çıkanlar var; "köklü üniversitelerin bölünmesi hata olur" sesleri yükselmeye başladı.
Bazı üniversitelerimiz bu konunun kendilerine tebliğ edilmediğini belirtti. Böyle bir bölünmenin üniversitelerimize ciddi oranda zarar vereceği düşüncesindeler. Öğrenci sayısını kendilerinin değil, YÖK'ün aldığı kontenjan artırılması ve af kanunuyla olduğu görüşündeler. Üniversitelerin bölünmesinin, fonksiyonlarının yitirilmesine sebebiyet verebileceği, bölünmeye karşı olanların ortak düşüncesi. Bazı üniversitelerimiz ise, üniversiteler çok büyükse küçültülebilir düşüncesinde. Bir üniversitenin büyüklüğü fiziksel özellikleriyle değil, yaptığı iş ve araştırmalarla belli olur görüşündeler. Gerektiğinde üniversitelerin yönetim kolaylığı açısından bölünebileceğini doğru buluyorlar. Konuya sıcak bakıyorlar. Ancak böyle bir adım atılırken, YÖK'ün onların da fikirlerini almasını istiyorlar. Bence haklılar. Fikri ne olursa olsun, YÖK'ün doğru karar verebilmesi için, bu konuda tüm üniversitelerimizin yetkili organlarından görüş alması gerekiyor.
Gençlerin haklarını koruyun
Düşünülen karar, öğrenci sayısı açısından çok büyük, yerleşkenin konumları açısından çok dağınık ve yönetimi günden güne zorlaşan bazı üniversitelerin bilimsel ve idari faaliyetlerini daha etkin olmasına yönelik. Oluşturulacak komisyon, bazı üniversitelerin, iki ayrı üniversite olarak tasarlanmasında sakınca olup olmadığını değerlendirecek. Bu çalışmalarda, kesinlikle ülkemizin köklü üniversitelerine zarar vermeme düşüncesi yer alıyor. Hemen bir bardak suda fırtınalar koparmayalım. Bu konuda sakin bir şekilde ilgililerin düşüncelerini dinleyelim. Ayrıca size göre doğru ya da yanlış olsa da herkesin fikrine saygı göstermeliyiz. Bence bölünmede Fransa ve ABD'deki üniversiteler örnek alınacak. Bölünme olursa, eskisi olduğu gibi kalacak. Yenisi kendi başına bir üniversite olacak. Burada yeni rektör seçilir, idari kademelerin hepsi olur. Üniversitelerin adlarının değiştirilmesine pek sıcak bakmıyorum. Örneğin, Paris'teki Sorbonne Üniversitesi-1, Sorbonne Üniversitesi-2 gibi İstanbul Üniversitesi-1, İstanbul Üniversitesi-2 olabilir. Ya da ABD'deki Nebraska Üniversitesi'nin yerleşkelerindeki gibi bir uygulama getirilebilir. Tek bir üniversite iken 3 farklı yönetime ve yerleşkelere bölünen Nebraska Üniversitesi, 3 rektör tarafından yönetiliyor.
Burada en çok aklımı karıştıran soru, öğrencilerin durumu. Bin bir zorlukla bu üniversiteleri kazandılar. Kısacası okullarıyla bütünleştiler. Şimdi üniversitelerini böleceğiz. Onlar bölümlerinin bağlandığı yeni kurumun öğrencisi sayılacak. Ve onlardan yeni kurumun kurallarına uymaları istenebilecek. İşin kötü yanı da burası. Kendilerine ait olan üniversitelerinin adını, avuçlarının içersinden kaçıracaklar. Üniversitelerimiz bölünür mü, bölünmez mi ben bunu bilmem. Eğer bölünürse, golü yine gençlerimizin yiyeceğini çok iyi biliyorum. Değerli YÖK üyeleri, üniversitelerimizi bölmeyi düşünürken, gençlerimizin de okudukları üniversitenin adını taşıyan diplomaya sahip olmalarının en tabii hakları olduğunu unutmayın. Ayrıca bu yılki üniversite adayları da bilinmezlik içersinde. Hangi üniversitelerin bölüneceği belli değil. Onlar ise doğru tercih yapabilmek için, üniversitenin tarihçesini, fakülte ve yüksekokullarını, eğitim dilini, bölümler arası geçiş kurallarını, yerleşke yaşamını ve uluslararası ilişkileri gibi konuları bilmek zorundalar. Zamanında doğru karar alın, gençlerimizi mağdur etmeyin.