Ünlü müzisyen Murat Kekilli, GÜNAYDIN'a çok özel açıklamalarda bulundu. 6 Şubat'ta depreme Adana'da yakalanan Kekilli, deprem sonrası devletin, milletin büyük dayanışması, paylaştığı video sonrası aldığı eleştiriler, yerli otomobilimiz TOGG ve hâlâ çok konuşulan 'Bu Akşam Ölürüm' şarkısıyla ilgili samimi açıklamalarda bulundu.
Deprem bölgesinde gönüllü arama kurtarma görevlisi olarak bulundunuz. Orada yaşadıklarınızı bizimle paylaşır mısınız?
Kayseri konserim sonrasında Adana'ya geçmiştim. 6 Şubat'ta Adana'da kaldığım gün depreme yakalandım. 99 İstanbul depremini de yaşamış biri olarak şunu söyleyeyim; 99 depremi Adana'da yaşadıklarımın yanında küçük kalır. Öleceğimi düşündüm, "Buraya kadarmış" dedim kendi kendime. Kaldığım otelden kendimi zor dışarı attım. Çok kötü bir gündü.
Depremden sonra İstanbul'a geldim. Yardım TIR'larıyla deprem bölgesine gittim. 3. gününde Kırıkhan'a ulaştık. Deprem bölgesine yönelik halkımız çok büyük bir dayanışma gösterdi. Böyle bir dönemde, bazı isimler, sosyal medyada deprem bölgesine gitmeden, evlerinde oturdukları yerden videolar çekip paylaştı.
'Nerede devlet, nerede AFAD, Kızılay' diye algı yaratmaya çalıştılar. Ama ben deprem bölgesine gittiğimde hem AFAD yetkililerinin hem de Kızılay'ın ve madenci kardeşlerimizin büyük fedakarlıkla nasıl çalıştıklarına şahit oldum. Gecelerini, gündüzlerine katıp aç susuz çalıştılar, varlarını yoklarını seferber ettiler. Sosyal medyada yalan yanlış paylaşımlar yapanlar beni çok üzdü. Sırf onlara cevap vermek için video çektim ve gerçekleri anlattım. İnsanların canı yanarken hâlâ siyaset yapmak gerçekten çok üzücüydü. Deprem bölgesinde eksiklikler vardı ama kimse AFAD'a, Kızılay'a çalışmadı demesin. Bunu demek büyük bir haksızlık olur. Devletimiz aslanlar gibi deprem bölgesi için her şeyi seferber etti. Ben nasıl çalıştıklarına şahitlik ettim ve sosyal medyamdan da gerekli cevabı verdim o günlerde...
VATANIM KIRMIZI ÇİZGİM
Sosyal medyada size yönelik eleştiriler oldu mu video sonrası?
Ben eleştirilere, hatta linçe çok alışkınım. Ben siyaset yapmıyorum ama kırmızı çizgilerim var. Kırmızı çizgilerimden dolayı da linç yemeye alıştım açıkçası. Vatanım, milletim, bayrağım, devletim benim kırmızı çizgimdir. Bunlar bende siyaset üstüdür ve tartışmaya kapalıdır. Biz vatanı olmayan insanları gördük. Akın akın mülteciler geldi ülkemize. Misafirperverliğimizle bu insanlara kapılarımızı açtık. Bu insanların yaşadıklarını bile görünce vatanın kıymetini anlıyoruz. Allah kimseye bunu yaşatmasın. Biz bu topraklarda doğduk, büyüdük. Herkese kucak açan bir Türkiye var. İktidara kim gelirse gelsin, bu ülke hepimizin. Bakıyorum, sosyal medyada bir kesim sürekli Türkiye'yi karalıyor.
Neden karalıyorlar? Anlamak mümkün değil. Benim görüşümü taşımayan bir parti de ülkeyi yönetse, ben yine aynı şekilde devletimin yanında olurum. Sürekli vatanını kötüleyenleri anlayamıyorum, anlamam da mümkün değil. Türkiye kendi arabasını üretti, bence bu çok önemli bir hamle. TOGG için bile neler neler yazıyorlar. İnsan mutlu olur, kendi arabamızı ürettik diye. Bakıyorum sosyal medyaya TOGG'u yerden yere vuruyorlar. Bunu bir İngiliz yapsa, bir Alman yapsa anlarım da, bu ülkenin vatandaşının yapmasına üzülüyorum açıkçası. Bakın Almanya'ya kendi araba markalarına nasıl sahip çıkıyorlar! Gurur duyuyorlar arabalarıyla. Ama Türkiye'de bazı kesimler bunun tam tersini yapıyor. Ben gurur duyuyorum TOGG gibi bir araba ürettiğimiz için. Kendime de alacağım. Milli duygularla ortaya konmuş her değere sahip çıkıyorum.
SANATÇI TOPLUMU BİRLEŞTİRMELİ
Sanatçılar kanaat önderleridir. Toplumu ayrıştıran değil, birleştiren olmalıdır. Ayrıştıran bazı sanatçılar var, bu örnekler ise toplumu kötü etkiliyor. Algı yaratarak, insanları linç ederek kimse bir yere varamaz. Ben sanatçıyım ama önce insanım. Ve ülkem için ne gerekiyorsa yaparım. 15 Temmuz'da devlet büyüklerimiz sokağa çıkın dediğinde, sokağa ilk çıkanlardan biriyim. Ülkemizin en üst makamı "Vatanımız tehlikede" dediği anda ben ona inanırım ve ülkemi fedakarca müdafaa ederim. Şehit de olabilirdim o gece. Bir sürü insanımız hayatını kaybetti. Tiyatro diyenleri görünce çok şaşırdım. Bari 15 Temmuz konusunda ayrışmayalım.
Biz çok özel bir ülkede yaşıyoruz. Türkiye dış dünya tarafından hiç rahat bırakılmamış bir ülke. Coğrafya kaderdir, biz de böyle güzel bir ülkede yaşamanın zorluklarını yaşıyoruz. Ülkeyi karıştırmaya, ayrıştırmaya çalışanlar var. Türkiye dünyanın beynidir. Biz dünyadaki tüm mazlumlara yardım ediyoruz. Amerika yardım etmez, Avrupa etmez ama biz ederiz. Gurur duyuyorum ülkemle.
MEVLANA YILI'NA ÖZEL PARÇA YAPTIM
Yeni projeniz 'Gülü İncitme Gönül'den bahseder misiniz?
Bu şarkı üzerinde 7 senedir çalışıyordum ama tam istediğim gibi düzenleme yapmamıştım. Aranjör arkadaşım Teoman Alpsakarya ile başka parçalar üzerinde çalışırken, bu şarkıma da doğru aranjeyi bulunca hemen yayınlamaya karar verdim. Şarkı insanları iyiliğe, güzelliğe yöneltiyor. Sözleri Bestami Yazgan'a, müziği de bana ait. 2023 Mevlana Yılı olduğu için bu yıla özel bir parça oldu. Çalışmam içime çok sindi. Klip de çektim, sosyal medyada yayınlanıyor. Umarım dinleyiciler de beğenir.
ŞARKILAR İNSANLARI ÖLDÜRMEZ, İNSANLARI HAYATA BAĞLAR
'Bu Akşam Ölürüm' şarkınız aradan geçen bunca yıla rağmen hâlâ sevilen bir şarkı. Sizce bu şarkınızın alameti farikası nedir?
Şarkıyı 1996'da çıkarmıştık. Altın Güvercin şarkı yarışmasında ön elemeyi bile geçememişti şarkı. Birçok firmaya götürdük ama şarkıyı almak istememişlerdi. 2000'e doğru kapılar açıldı ve şarkı çok büyük ilgi gördü. Kaderciyim bu konuda. Demek ki zamanı 2000'e doğruymuş. Şarkı popüler olduğu zaman da bazı medya organlarında beni çok üzen yorumlar, yalan haberler yapıldı. Beni zor durumda bırakan haberler de yapılmıştı. Şarkımdan dolayı insanlar intihar ediyor bile denilmişti. Çok üzülmüştüm. Şarkılar insanları öldürmez, insanları hayata bağlar.
"Deprem bölgesinde insanların yüzünde bir tebessüm yaratmanın bile ne kadar kıymetli olduğunu gördüm. Onları yalnız bırakmamak için uzun süre bölgedeydim. Onların hayatta kalma motivasyonunu görmek bile beni çok mutlu etti. Allah razı olsun demeleri bile her şeye değerdi."