Müzik dünyasının usta ismi Coşkun Sabah, GÜNAYDIN'a çok özel açıklamalarda bulundu. "Asrın felaketinde hükümet üstüne düşeni yaptı" diyen Sabah, bakanlardan bürokratlara kadar herkesin deprem bölgesinde olduğunu belirtti.
Tribünlere siyasetin taşınmasının büyük yanlış olduğunu söyleyen sanatçı "Fenerbahçe de, Beşiktaş da, Galatasaray da, Trabzonspor da çok büyük bir kitleyi içinde barındırıyor. Tribündeki bir söylem, tahrik edici bir slogan, maçı ekrandan izleyenleri de tahrik edebilir, insanları galeyana getirebilir" dedi.
Sabah, yaşanan deprem felaketi sonrası yıkılmayan TOKİ binalarını yapan mühendis ve müteahhitleri de yürekten kutladı.
GÜNLERCE UYUYAMADIM
Deprem felaketinden sonra zor bir süreçten geçiyoruz. Neler söylemek istersiniz?
Çok büyük bir üzüntü içindeyim. Asrın felaketini yaşadık. Memleketim Diyarbakır'ın da içinde olduğu büyük bir felaketti bu... Günlerce uyuyamadım, yemek yiyemedim... Arama kurtarma çalışmalarını ekrandan izlerken gözyaşlarına boğuldum. Ne denebilir ki böyle bir felaket karşısında... Depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum... Halkımız bu süreçte büyük bir yardımlaşma içine girdi. O kadar çok yardım yapıldı ki, Hatay'daki arkadaşım 'Talebin üzerinde yiyecek gönderildi" dedi. Bu yardımlaşma ruhu bile bizim ne kadar özel bir millet olduğumuzu gösterdi... Yalnız şunu da söyleyeyim, yardımlaşmayı reklam haline getirmeye çalışan bazı sanatçı arkadaşlarımız da oldu bu süreçte... Onların bu yaptığını da doğru bulmuyorum... Deprem felaketi üzerinden ne kimse siyaset yapmalı ne de reklam malzemesi haline getirmeli. Düşüncem bu yönde.
Bu süreçte tribünlerde siyasi sloganlar atılıyor. Galatasaray Kongre Üyesi olarak siz bu durum için ne söylemek istersiniz?
Bunu tasvip etmiyorum. Tam da böyle bir dönemde 'Hükümet istifa' diye slogan atıyorlar. Neden hükümet istifa etsin? 550 yılda bir yaşanan bir deprem bu... Bu çok büyük bir felaket... Bu işin altından kimse kolay kolay kalkamaz. Hükümet üstüne düşeni yaptı. Bakanlarımızdan bürokratlara herkes bölgede, arabada uyuyorlar... Bölge halkını yalnız bırakmamak için... Bu kadar büyük bir felaket karşısında herkese yetişmek mümkün değil ki... Cumhurbaşkanımız yaşanan eksikliklerden dolayı 'helallik' isteyecek kadar samimi bir lider. O yüzden de milletimiz onu seviyor... Bu kadar yoğun nüfusun olduğu bölgede böyle bir felaket yaşanıyor... Dünya gündeminde bile asrın felaketi olarak haber yapıldı. Böyle bir felaket yaşandıktan sonra hükümeti suçlayıp, istifa sloganı atmak büyük bir haksızlıktır. Tribünlere siyasetin taşınması çok büyük yanlış. Fenerbahçe de, Beşiktaş da, Galatasaray da, Trabzonspor da çok büyük bir kitleyi içinde barındırıyor. Futbolun kalbi olan tribünlerde böyle sloganların atılması tribünde olmayan taraftara da haksızlıktır... Oradaki bir söylem, tahrik edici bir slogan, maçı ekrandan izleyenleri de tahrik edebilir. Bir kıvılcım gibi halkı tahrik ederek, insanları galeyana getirmeye çalışmaktır bu... Tribünlerde böyle sloganların atılması bence anayasal bir suçtur... Kimse halkı galeyana getirmeye kalkmasın... Hiç doğru değil bu tarz sloganlar... Herkes sağduyu içinde hareket etmeli...
CUMHURBAŞKANIMIZ BUGÜNE KADAR VERDİĞİ TÜM SÖZLERİ TUTMUŞ BİR LİDER
Cumhurbaşkanımız bir yıl içinde bölgeye yeni konutlar inşa edileceğini açıkladı. Siz bu açıklamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cumhurbaşkanımız bugüne kadar verdiği tüm sözleri tutmuş bir lider. Bu sözünü de yerine getireceğine inanıyorum. Depremden zarar gören illerimizde yeniden şehirler kurulacak. Bu çok emek isteyen bir proje. Ama geçmişte de TOKİ binaları yapılmıştı deprem bölgelerine, şimdi de aynı anlayış için yapılacağını düşünüyorum. Büyük bir felaket atlattık, bu her milletin kolay kolay üstesinden gelebileceği bir deprem değil. Ama bunun üstesinden geleceğimize inanıyorum. Depremzedelerin yaralarını hep birlikte saracağız. O kadar büyük acılar yaşadık ki, bu süreçte beste yaptım.
APARTMANDA YAŞASAM TOKİ BİNALARINI TERCİH EDERDİM
Deprem felaketi sizin hayatınızı nasıl etkiledi, biraz anlatır mısınız?
Deprem hepimize çok şey öğretti. Ulus olarak büyük bir travma yaşadık, etkisi hâlâ devam ediyor. Gerçekle yüzleştik. Hayatın tatlı olduğu kadar acımasız yanı da var. Acımasız yanıyla yüzleştik. Allah kimseye bir daha böyle bir felaket yaşatmasın. Ben kendi adıma ailenin, evladın, sağlıklı olmanın her şeyden daha önemli olduğunu bir kez daha gördüm. 1999'daki Marmara Depremi'nde İstanbul'daydım. İki katlı evde olduğum için çok büyük bir kayıp yaşamamıştım. Ama bu depremdeki enkaz görüntülerini görünce tekrar aklıma 1999 yılındaki deprem geldi. O travmayı da uzun süre atlatamamıştık. İstanbul halkı "Deprem yakında bizde de olur mu!" korkusu yaşıyor.
Benim herkese tavsiyem, binaları depreme dayanıklı hale getirelim. Ben oturduğum evi geçtiğimiz yıllarda kontrol ettirmiştim, tekrar ettireceğiz site olarak. Sağlam binada oturmak hayat kurtarıyor. Yaşanan deprem felaketi sonrası ekranlardan da gördük TOKİ'nin binaları yıkılmadı. Yanındaki binaların hepsi yıkıldı ama onlara bir şey olmadı. Buradan mühendisinden müteahhidine herkesi yürekten kutluyorum. TOKİ binaları çok doğru yapılmış. Apartmanda yaşayacak olsam İstanbul'da TOKİ binalarında yaşardım. O kadar güveniyorum binalarına...
BU SÜREÇTE 'BÜYÜK ACI' BESTESİNİ YAPTIM
Deprem sonrası bir beste yaptığınızı söylediniz...
Depremden 2 gün sonra, enkaz görüntülerini izlerken gözlerimden yaşlar boşaldı. O sırada yaptım. Sözü ve müziği aynı anda çıktı. Çok duygusal bir beste oldu. Şarkının adı 'Büyük Acı'. Bugüne kadar yaptığım en güzel bestelerden biri diyebilirim. Yakında paylaşacağım.